Liberal Parti’den Türk Polis Teşkilatı Raporu: Mobbing ve İntihar Vakalarına Dikkat

Liberal Parti’den Türk Polis Teşkilatı Raporu: Mobbing ve İntihar Vakalarına Dikkat
Yayınlama: 30.11.2024
Düzenleme: 30.11.2024 17:09
49
A+
A-

Liberal Parti, Türk Polis Teşkilatı’ndaki ağır çalışma koşulları, mobbing vakaları ve artan intihar oranlarına dikkat çeken bir rapor yayımladı. Raporda, düzensiz vardiyalar ve yoğun iş yükünün polis memurlarını fiziksel ve psikolojik olarak zorladığı vurgulandı. Mobbing vakalarının endişe verici boyutlara ulaştığı belirtilirken, intiharların artışına karşı acil önlem alınması gerektiği ifade edildi. Parti, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, psikolojik destek sistemlerinin güçlendirilmesi ve bağımsız denetim mekanizmalarının kurulmasını önerdi.


Türk Polis Teşkilatındaki Çalışma Koşulları, Mobbing ve İntiharlar

Genel Bakış

Türkiye’de Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı olmak üzere 4 (dört) adet kolluk kuvveti bulunur.

Sahil Güvenlik Komutanlığı, deniz güvenliğini, deniz emniyetini, asayiş ve kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, suç işlenmesini önlemekle görevli ve yetkilidir.

Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü, Gümrüklü yer ve sahaların gözetimi, korunması, hava, kara, deniz ve demiryolu taşıt kontrolü işlemleri, kabotaj işlemleri, yolcu işlemleri, yat işlemleri ve diğer muhafaza hizmetleri ile ilgili işlemlerin yürütülmesini sağlamak.

Jandarma Genel Komutanlığı, görevli bulunduğu mülki sınırlar içinde, hizmet branşı, yeri ve zamanına bakılmaksızın suç olmadan önce önleme, bir suçla karşılaştığında da suça el koymak, önlemek, sanık ve delilleri yetkili kolluğa teslim etmekle görevli ve yetkilidir.

Emniyet Genel Müdürlüğü, Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanım alanına ulaştırır.

Kolluğun Görevleri

  • Kamu düzenini korumak,
  • Suç işlenmesini önleyici tedbirler almak ve suçla mücadele etmek,
  • Suçları aydınlatmak ve şüphelileri adli makamlara teslim etmek,
  • Yardım isteyenler ve yardıma muhtaç olanlar ile tehlike içerisinde bulunanlara yardım etmektir.

Türk Polis Teşkilatındaki Çalışma Koşulları, Mobbing ve İntiharlar

Giriş:

Son yıllarda, Türk Polis Teşkilatında görev yapan polis memurlarının, ağır çalışma koşulları, mobbing, adaletsiz maaş ve izin politikaları gibi sebeplerden ötürü psikolojik açıdan büyük zorluklar yaşadıkları ve bu durumun intiharlara kadar varan trajik sonuçlar doğurduğu dikkat çekmektedir. Bu rapor, polislerin çalışma koşullarının ve bu koşulların üzerinde yarattığı etkilerin, teşkilatın genel işleyişindeki zafiyetlerin bir sonucu olarak nasıl büyük bir sorun haline geldiğini detaylı şekilde incelemektedir.

1. Çalışma Koşulları:

Türk Polis Teşkilatında görev yapan polislerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, ağır çalışma saatleridir. Haftalık çalışma süresi, normalde 45 saat olmasına rağmen ek görevler ve denetimler nedeniyle bu süre 120 saate kadar çıkabilmektedir. Miting, maç, sınav, yol uygulamaları gibi görevlerle bu süre hızla artmakta ve polis memurları uzun saatler boyunca çalıştırılmaktadır.

Ayrıca, fazla mesai ödenmemekte, polislerin çalışma saatleri karşısında yeterli maddi ve manevi destek sağlanmamaktadır. Bu durum, polislerin hem fiziksel hem de psikolojik açıdan tükenmesine yol açmaktadır.

Polisin Çalışma Sistemi

Polis, amirleri tarafından keyfi bir şekilde çalıştırılmaktadır. İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine rağmen, Emniyet Teşkilatında uygulanan “12/36 çalışma sistemi”ne uymamaktadır. Bu sistemde, gece ve gündüz ayrımı olmaksızın 12 saat çalışma, ardından 36 saat istirahat süresi belirtilmiş olmasına rağmen, bu süreler çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Bu çalışma modelinin içinde ciddi sorunlar bulunmaktadır.

Özellikle, polislerin vardiya düzeni adil ve dengeli değildir. Eğer bir kişi gündüz çalışıyorsa, sürekli olarak gündüz çalışmak zorunda kalırken; gece çalışanlar da yine gece çalışmak durumundadır. Ayrıca, idare personeli üç grup halinde çalıştırmaktadır; iki grup dönüşümlü olarak 12/36 saat çalışırken, bir grup ise sabit olarak 12/12 saatlik vardiya ile çalışmaktadır. Bu düzen, ciddi sağlık ve verimlilik sorunlarına yol açmaktadır.

EGM personelinin %97’si düzensiz ve uzun çalışma saatlerinden şikayetçidir.1

Bu sorunların çözülmesi adına, kanun çıkarılması gerektiği açıktır. Olağanüstü haller dışında, polislerin çalışma düzeninin 8/24 sistemine geçirilmesi, hem çalışanların sağlığını koruyacak hem de görev verimliliğini artıracaktır.

2. Mobbing ve Yer Değiştirme Korkusu:

Polis memurları arasında yaygın olarak görülen mobbing ve yer değiştirme korkusu, ruh sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Yer değiştirme tehdidi, polis memurlarının hayatlarını istedikleri gibi düzenlemelerini zorlaştırmakta ve psikolojik olarak onları daha da strese sokmaktadır. Özellikle yaşları ilerleyen, aile kurmuş ve yerleşik düzene geçmiş polisler için bu tehditler, ciddi bir travma kaynağı olmaktadır. Bunun yanı sıra, bazen üst kademe polis şefleri tarafından mobbing uygulanmakta, bu da polislerin iş verimliliğini ve psikolojik dayanıklılıklarını olumsuz etkilemektedir.

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği

Yetkili Amirlerin Teklifi Üzerine Yer Değiştirme
Madde 34 – (Değişik: 14/6/2010-2010/591 K.)
Kendisinin ve/veya aile fertlerinin tutum, davranış ve fiilleri nedeniyle bulunduğu yerde görev yapma niteliğini kaybettiği değerlendirilen personelin yer değişikliği, gerekçeleri ile birlikte teklif edilebilir. Bu teklif illerde il emniyet müdürünün önerisi üzerine valiler tarafından Bakanlığa, merkez teşkilatı ile doğrudan merkeze bağlı taşra teşkilatında ise birim amirleri tarafından Genel Müdürlüğe yapılır.
Yer değişikliği teklifleri Genel Müdürlükçe değerlendirilir. Yer değiştirmenin gerekli olup olmadığı hususunda müfettiş marifetiyle inceleme yaptırılabilir.
(Değişik üçüncü fıkra: RG-17/3/2022-31781-CK-5306/23 md.)
Yer değişikliği teklifi uygun görülen personelin yeri, hizmet sürelerine ve yer değiştirme zamanına bakılmaksızın aynı bölge içinde değiştirilir.

Geçici Görevlendirme İptali ve Cezalandırma Yasakları

34. madde kapsamında, polis memuru hakkında adli ve idari soruşturma yürütülse de, soruşturma tamamlanmadan ve memurun suçlu olup olmadığı kesinleşmeden, geçici görevlendirme yapılması masumiyet karinesine aykırıdır. Bu tür bir atama, cezalandırma niteliği taşır ve memurun haklarının ihlali anlamına gelir.
Geçici görevlendirme ile başka bir ile atanmış polis memuru, açtığı davada, geçici görevlendirmenin iptal edilmesi gerektiğini kazanarak, bu tür bir uygulamanın hukuka aykırılığını ortaya koymuştur.

Yetki Değişikliği ve Baskıcı Uygulamalar

Bu yetkinin idareden alınarak, idarenin istemediği memurlar üzerinde baskı kurma amacıyla kullanılmasının önüne geçilmesi gerekmektedir. Yer değişikliği yetkisi yalnızca belirli suçlarla bağlantılı durumlarda, memurun veya ailesinin can güvenliğini sağlamak amacıyla ya da memurun müdahil olduğu olaylarda talep etmesi durumunda uygulanmalıdır. Bu sayede, çalışanların hakları korunarak, adil bir çalışma ortamı sağlanmış olacaktır.

3. Adaletsiz Maaş ve İzin Politikaları:

Polis memurlarının maaşları, aynı eğitim seviyesine sahip diğer kamu görevlilerine kıyasla daha düşük seviyelerdedir. Polis memurlarının maaşı 54 bin TL’dir. Ayrıca, polis memurlarına tatil ve izin hakları konusunda da adaletsiz bir uygulama söz konusudur. Özellikle milli ve dini bayramlarda polislerin tatil yapması, diğer memurlara göre daha kısıtlıdır.

Polis ve Jandarma Personelinin Maaş ve Özlük Hakları Arasındaki Eşitsizlik

İçişleri Bakanlığına bağlı olmalarına rağmen, polislerin jandarma personelinden daha düşük maaş alması ve özlük haklarının da jandarma ile karşılaştırıldığında daha düşük seviyede olması, Anayasamızdaki eşitlik ve eşit işe eşit ücret ilkelerine aykırı bir durumdur. Bu eşitsizlik, polislerin haklarını ihlal etmekte ve adaletsizliğe yol açmaktadır.

4. Mesleki Baskılar ve Adaletsizlik:

Polis memurları, mesleklerinde oldukça zorlu şartlar altında görev yapmaktadırlar. Birçok polis, suçlularla baş etmek, olay yerinde hızlı kararlar almak ve güvenliği sağlamak gibi kritik görevler üstlenirken, sürekli bir ölüm riskiyle karşı karşıyadır. Bunun yanı sıra, polislerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri de, yaptıkları müdahaleler sonrası karşılaştıkları yargı baskısıdır. Olaylara müdahale ettiklerinde, yanlış bir karar verildiğinde yargılanma ve ceza alma riski bulunmaktadır. Birçok polis, can güvenliğini riske atarak görev yapmasına rağmen, kendisini savunacak hukuki destekten mahrum kalmaktadır.

Hukuk İşleri ve Soruşturma Şube Müdürlüklerinde Görevli Avukatlar

Hukuk İşleri ve Soruşturma Şube Müdürlüklerinde görevli avukatlar, kurumun davalarını takip etmekle sorumludur. Görevli memurların görevlerinden kaynaklanan davalarına ise hukuki destek sağlamak ve davalarında avukatlık yapmak gerekmektedir.

5. İntiharlar ve Psikolojik Zorluklar:

Son yıllarda, polis memurlarının arasında yaşanan intihar vakaları, bu meslek grubunun yaşadığı zorlukları gözler önüne sermektedir. 2021 yılında 109 polis memuru intihar etmiştir2.

Türkiye’nin intihar hızı ortalaması(1/100.000) 4,01 iken Emniyet Teşkilatının intihar hızı ortalaması 15,17’dir. Bu oran Emniyet Teşkilatının topluma göre 3,78 kat daha fazla intihar hızına sahip olduğunu göstermektedir. Bu oranla Türk Emniyet Teşkilatı, Avrupa ve dünya polis teşkilatları arasında* topluma oranla en yüksek intihar hızı oranına sahip teşkilattır.3

İntiharlar, sadece kişisel sorunların bir sonucu değildir, aynı zamanda ağır çalışma koşulları, psikolojik baskılar, adaletsiz maaş politikaları ve mobbing gibi dışsal faktörlerden de kaynaklanmaktadır. EGM personelinin %96’sı mobbingden şikayetçidir.4 Polis memurları, bazen toplum tarafından takdir edilmeyen, ancak büyük riskler alarak görev yapan bir meslek grubudur. Bu mesleği icra ederken yaşadıkları sürekli stres, duygusal ve psikolojik bozukluklara yol açabilmektedir.

Örneğin, 14 Kasım 2024’te Gaziantep’te bir polis memuru, psikolojik sorunlar nedeniyle intihar etmeden önce “Siz, benim ruh halimi anlamıyorsunuz” şeklinde bir mesaj göndermiştir. Bu olay, polislerin duygusal ve psikolojik destek almadıklarının, sistemin onları yalnız bıraktığının bir başka örneğidir.

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) çalışanları üzerinde yapılan bir anket çalışmasında, “işinizden memnun ve mutlu musunuz?” sorusuna ankete katılan 15.360 kişinin %73,3’ü memnun olmadıklarını belirtirken, sadece %11’i memnun olduklarını söylemişlerdir. Kararsızların detaylı incelemesinde, mutsuzluk oranının %81,14 olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu durum, EGM çalışanlarının, çalışma şartlarından mutsuz olduklarını göstermektedir. 350 bin polisin devamlı silah taşıyan insanlar olduğu göz önünde bulundurulursa, intihar riski ciddiye alınması gereken bir sorun olduğu görülmektedir. Çalışma şartlarında iyileştirme yapmanın zorunlu olduğu görülmektedir.5

6. İdari Soruşturmalar ve Ast-Üst İlişkisi

Görevliler hakkında başlatılan soruşturmalar, idare tarafından yürütülmekte ve yine idare tarafından karara bağlanmaktadır. Astların üstlerini şikâyet etmeleri için bir mekanizma bulunsa da, bu hak genellikle baskı nedeniyle kullanılamamaktadır. Üstler ise astlarını rapor ederek haklarında idari işlem başlatılmasını kolayca sağlayabilmektedir.

Astların, herhangi bir baskı unsuru olmaksızın ve mevcut düzenlemelerin (34. madde gibi) kısıtlamalarına tabi tutulmaksızın üstlerini şikâyet edebilmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca, idari soruşturmaların disiplin komisyonlarında değil, bağımsız ve tarafsız bir şekilde idari mahkemelerde karara bağlanması gerekmektedir.

Kurum içerisinde, “Eğer Vali Yardımcısı komisyon başkanı olmasa, diğer üyeler sırf ceza vermek için memura ceza uygular” şeklindeki yaygın söylenti, mevcut disiplin komisyonlarının güvenilirliği hakkında ciddi soru işaretleri doğurmaktadır. Bu durum, soruşturma süreçlerinin adaletli ve tarafsız olmasını engellemektedir.

7. Emniyet Personelinin KHK Sorunu

15 Temmuz Sonrası İhraç Edilen Polislerin Durumu

15 Temmuz 2016 sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edilen 34.636 polisten6 haklarında herhangi bir işlem yapılmayan, takipsizlik kararı verilen veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilenler ile beraat edenler hakkında idare “irtibat ve iltisak” diye bir suç uydurularak görevlerine iade edilmemiştir. İdari mahkemeler tarafından “irtibat ve iltisak” kavramları gerekçe gösterilerek bu kişiler görevlerine iade edilmemiştir.

Göreve iade kararı çıkanlar ise idare tarafından görevlerine başlatılmamış, başlatılanların ise donanımlarına bakılmaksızın görev yerleri değiştirilerek istenmeyen memur konumuna getirilmişlerdir.

Ayrıca, kamu görevinden çıkarılanların eşlerinin de görev yerleri değiştirilmiş, yetkinlikleri ve donanımları göz önünde bulundurulmadan tecrit edilmelerine yol açılmıştır.

8. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Teşkilatı’nın Sorumluluğu:

Türk Polis Teşkilatının karşılaştığı bu büyük sorunlar, sadece polislerin değil, devletin de sorumluluğundadır. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Teşkilatının, polislerin haklarını savunmak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve psikolojik destek sağlamak gibi konularda daha etkin bir politika izlemeleri gerekmektedir. Üst kademe bürokratlar ve İçişleri Bakanı, polislerin karşılaştığı bu zorlukları çözme noktasında daha fazla sorumluluk almalıdır.

Bunun için yasal düzenlemeler yapılmalı, polislerin mesleklerinde uzmanlaşmaları sağlanmalı, yer değiştirme işlemleri ve mobbing gibi uygulamalar ortadan kaldırılmalıdır. Ayrıca, polislerin çalıştığı şehirlerde ve ilçelerde istikrarlı ve sürdürülebilir bir yerleşim sağlanarak, kişisel hayatlarında da denge kurmalarına olanak tanınmalıdır.

Sonuç:

Türk Polis Teşkilatı, sürekli olarak büyük bir baskı altında çalışan, fiziksel ve psikolojik olarak yorulan bir meslek grubudur. Ancak, bu mesleği icra eden bireylerin daha sağlıklı, daha mutlu ve verimli bir şekilde görev yapabilmesi için ciddi düzenlemelere ihtiyaç vardır. Çalışma saatleri, maaş adaletsizlikleri, mobbing ve yer değiştirme korkuları gibi sorunlar, polislerin ruh sağlığını tehdit eden faktörlerdir. Bu sorunların çözülmemesi, polislerin psikolojik sorunlara, tükenmişliğe ve intihara sürüklenmesine neden olmaktadır. Devletin ve İçişleri Bakanlığının, polisleri bu zorluklardan korumak adına daha aktif bir yaklaşım sergilemesi gerekmektedir. Aksi takdirde, polislerin yaşadığı bu büyük sorunlar, toplumun güvenliğini de riske atabilir.

Sürekli mobbing baskısı altındaki EGM personeli bunun sonucu olarak halk ile, özellikle hükümete muhalif halk kesimleri ile ilişkilerinde çok sert davranabilmekte ve bu da demokratik hak aramanın önünde polisin engel gibi durması algısının oluşması yanında, polisin halk tarafından sevilmemesine yol açmaktadır.

Sorunlar karşı çözüm önerileri, emniyet.org sitesinin yaptırdığı araştırmaya göre şöyle sıralanmaktadır:

  1. EGM personelinin maddi konulardaki endişeleri ciddiye alınmalıdır. Maddi motivasyonun artırılması ve adil bir ücretlendirme politikası izlenmesi önemlidir. Fazla mesai ücreti kanuni düzenleme ile sonuçlandırılmalıdır.
  2. Personelin kurumdan memnuniyet oranının çok düşük olması, kurum içi iletişim ve yönetim politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini göstermektedir.
  3. Uzun ve düzensiz mesai saatleri, personelin iş-yaşam dengesini olumsuz etkilemektedir. Daha düzenli çalışma saatleri ve daha esnek çalışma modelleri sunularak bu sorunun giderilmesi gerekmektedir.
  4. Kurum içi mobbing vakalarının önlenmesi ve çalışanların psikolojik güvenliğinin sağlanması için kurumsal politikaların güçlendirilmesi, bağımsız denetim mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir.
  5. Personelin intihar vakalarından yüksek oranda etkilenmesi, kurumun psikolojik destek hizmetlerini ve kriz yönetimini güçlendirmesi gerektiğini göstermektedir.
  6. İstifa düşüncesi ve alternatif kariyer seçenekleri arayışı, personelin memnuniyetsizliğini ve iş tatminsizliğini yansıtmaktadır. Kurum içi teşviki artırmak için kariyer geliştirme imkânları adil olmalı ve personellerin görüşleri daha fazla dikkate alınmalıdır.
  7. Personelin sosyal medyaya sorunlarını taşıması, kurum içi iletişim kanallarının yetersiz olduğunu ve personelin güven duygusunun zayıf olduğunu göstermektedir. Daha açık ve şeffaf iletişim politikaları benimsenmeli ve personelin sorunlarını dile getirebileceği güvenli ortamlar oluşturulmalıdır.
  8. İçişleri Bakanına duyulan güvenin önemli bir kısmının varlığı, liderlikte tutarlılık ve kararlılık gerektirmektedir. Bakanlık, personelin güvenini kazanmak ve korumak için adil, etkili ve hızlı çözüm sunan politikalar izlemelidir.
  9. Sendika hakkının sorunların çözümü olarak görülmesi, personelin kurum içi temsil ve haklarının önemini vurgulamaktadır. Emniyet Teşkilatının tamamını kapsayan sendika hakkının verilmesi gerekmektedir.7

1 Emniyet org (2024). EMNİYET TEŞKİLATINDAKİ İNTİHARLAR ve SORUNLARA YÖNELİK ANKET ARAŞTIRMASI, https://emniyet.org.tr/wp-content/uploads/2024/05/Emniyet-Teskilatindaki-Intiharlar-ve-Sorunlara-Yonelik-Anket-Calismasi.pdf

2 Polisin Sesi (2022). KAÇ POLİS İNTİHAR ETTİ?, 05.08.2022, https://polisinsesi.org/haberler/kac-polis-intihar-etti/

3 Emniyet org (2024). S.3.

4 Emniyet org (2024). Ss.6.

5 Emniyet org (2024). S.5.

6 EGM (2022). 01.04.2022 Tarihli Basın Açıklaması, https://www.egm.gov.tr/01042022-tarihli-basin-aciklamasi

7 Emniyet org (2024). S.25.

Kaynak: https://liberalparti.org/haber/turk-polis-teskilatindaki-calisma-kosullari-mobbing-ve-intiharlar-gokhan-turhan-130

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 1 Yorum
  1. Zubeyirgulabi dedi ki:

    Liberal Parti’li polis uzmanlarımız, Türk polisinin sorunlarını çok geniş bir raporla ele aldılar.

WhatsApp