Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi: Yurt Dışına Kaçırılan Paralar Geri Getirilebilir mi?

Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi: Yurt Dışına Kaçırılan Paralar Geri Getirilebilir mi?
Yayınlama: 24.08.2024
Düzenleme: 24.08.2024 08:54
26
A+
A-

YURT DIŞINA KAÇIRILAN PARALAR GERİ GETİRİLEBİLİR Mİ? Nijerya Örneğinden Türkiye Uygulamasına Bir Çözüm Önerisi

Bu yazının amacı, Türkiye’deki yolsuzluk ve yurtdışına kaçırılan paraların geri alınmasında Nijerya tecrübesini Türkiye’ye anlatmaktır.

Nijerya’nın en çok yolsuzluk yaptığı belgelenen diktatörü General Sani Abacha’nın bazı rakamlara göre 5, bazı rakamlara göre 7 milyar doları yurtdışına kaçırdığı iddia edilmektedir. 1999’dan beri Nijerya hükümetleri bu kaçırılan paraların peşine düşmüşler ve 3.6 milyar doları geri alabilmişlerdir. Bu yıl içinde bu rakam 4.5 milyar doları bulabilecektir. Ancak, bu geri kazanımlar uluslararası anlaşmalar bağlamında yapıldığı için, bazı kontrollere de tabi olmaktadır. Nijerya ne yaptı? Türkiye neler yapabilir? Bu konuya ışık tutması amaçlanmaktadır.

Millet İttifakı haline gelen 6’lı masanın bileşenleri 30 Ocak 2023’te ATO Kongre Salonu’nunda yaptıkları Ortak Mutabakat Metni belgesinin Üçüncü bölümünde Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu kurma, Uluslararası Yolsuzluk Sözleşmesi’ni yürürlüğe sokarak, AB müktesebatına uyum çalışmaları kapsamında öngörülen “Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi”ni kuracaklarını açıkladılar (Ortak Mutabakat Metni, 67).

General Sani Abacha, 1993 – 1998 yıllarında Nijerya’yı tam bir diktatörlükle yönetmiş darbeci bir generaldir. Dönemi baskı ve yolsuzluklarla anılmaktadır. Transparency International’ın tahminine göre Abacha, Nijerya’nın 5 milyar dolarını yurtdışına kaçırmıştır. Abacha 1998’de aniden ölünce, Nijerya 1999 yılında demokrasiye geçti. Seçilen yeni başkan, Abacha’nın hapiste tuttuğu eski asker devlet başkanlarından Olusegun Obasanjo idi. Obasanjo’nun görevlendirdiği EFCC (Economic and Financial Crime Comission- Ekonomik ve Finansal Suçlar komisyonu), Türkiye’deki MASAK’ın karşılığı, Abacha’nın hortumladığı kamu paralarını araştırdı ve bir dosya hazırladı. Nijerya yetkilileri Eylül 1999’da İsviçreli Avukat Enrico Monfrini ile, Abacha’nın çaldığı paraları ülkeye döndürmek için irtibat kurarak onu görevlendirdiler. Avukat Mofrini ile Nijerya hükümeti, Nijerya’ya döndürülen paranın %4’ünü komisyon olarak (ücret yerine) anlaştılar . Nijerya polisinin hazırladığı ilk raporda yaklaşık 1.5 milyar dolar kaçırıldığı yönündeydi.

Paraların kaçırıldığı ve geri alındığı ülkeler İsviçre, İngiltere’nin Jersey Adaları, Liechtenstein ve Amerika Birleşik Devletleri’dir. General Abdulsalami’nin geçici ve kısa döneminde ( Haziran 1998-1999) bu paraların 570 milyon doları geri alındı. Bu kadar kısa sürede hem Abdulsalami’nin Nijerya devlet yapısı içinde bu bilgilere ulaşması hem de gittiği ülkeden geri alınması dikkat çekicidir.

Nijerya’nın Abacha’nın yurtdışına kaçırdığı paraların geri alınması süreci ve miktarları, başkanların dönemine göre şöyle olmuştur:

• General Abdulsalami Abubakar dönemi (1999): $750 milyon
• Başkan Olusegun Obasanjo (1999-2007): $2 milyar
• Başkan Umaru Musa Yar’Adua dönemi: $0
• Başkan Goodluck Jonathan (2020-2015): $227 milyon
• Başkan Muhammadu Buhari dönemi (2015-2023): $630 milyon

Abacha’nın yurtdışına kaçırdığı paralarla ilgili olarak aile fertleri sorumlu tutuldu. Abacha’nın büyük oğlu sorumlu tutuldu ve 2000’lerin başında tutuklandı. Aile, 2014 yılında Nijerya hükümeti ile anlaşma yapmayı kabul etti. Abacha’nın yurtdışına kaçırdığı milyar dolarların döndürülmesi karşılığında, Abacha’nın oğlu hakkındaki yasal soruşturmaların düşmesini talep ettiler.

Nijerya’ya geri getirilen paraların ne olacağı sorusu önem kazandı. Bazı generaller, bu paradan bir kısmının kendilerine dağıtılmasını talep ettiler. Paraların bulunduğu yerlerin tesbit edilmesinde yardımcı olan, Abacha’nın eski yardımcıları bu paralardan pay istediler. Hatta şimdiki Kebbi Eyalet Valisi Alhaji Abubakar Bagudu’ya 100 milyon dolar verileceği planı basına sızınca, hükümet bunu inkar etti. Bazıları, bu paranın en yoksul 300.000 aileye dağıtılmasını teklif ettiler. Buhari hükümeti ise, parayı bir sosyal yardım programına (Social Intervention Program- SIP) aktarmaya karar verdi.

Nijerya’da bir yerde bir fon varsa, üzerinde spekülasyonlar mutlaka yapılır. Maalesef çoğu da doğru çıkar. SIP programı üzerinde de hem ülke içinde hem de bu fonların tesbit edildiği ve geri alınacak olan ülkelerde soru işaretleri oluştu. Çünkü, Abacha ailesinin 2006 yılında İsviçre’den alınmasını sağladığı 723 milyon doların ne olduğu resmen bilinmemektedir. Bunun üzerine Dünya Bankası da bu geri kalan paraların nereye harcandığını kontrol etmeye karar verdi. Yoksul ailelere (300.000 aile) yapılacak aylık 14 doların çok bir fayda sağlamayacağı, dağıtımının yolsuzluğa sebep olacağı üzerinde tartışmalar sürmektedir.

Sonunda Jersey Adaları’ndan gelecek para için Nijerya hükümeti, Jersey hükümeti ve ABD hükümeti arasında bir anlaşma yapılarak, paranın nerelerde ve nasıl kullanılacağı belirlendi. Bu anlaşma sonunda Jersey 308 milyon doları serbest bıraktı. Nijerya adına Adalet Bakanı Abubakar Malami’nin imzaladığı anlaşmaya göre bu para Nijerya’nın üç ana bölgesindeki yatırımların finansmanında kullanılacaktı. Bunlar: Lagos-Ibadan otoyolu inşaatı (ülkenin Batı bölümü), Abuja-Kano yolu inşaatı (Kuzey bölgesi) ve İkinci Nijer Köprüsü inşaatı (Doğu bölgesi).
Abacha’nın çaldığı paralar esasen Nijerya halkının olduğuna göre, Nijerya halkının dorudan faydalanması gereken işlere harcanmalıydı; böylelikle hem “zaten başlanmış olan üç proje” yatırımlar yapılmış hem de paranın Nijerya bürokrasisi içinde buharlaşması engellenmiş oldu. Hükümet de gelen parayı yerine harcadığını rahatlıkla söyleyebilirdi. Bu arada bütçeden bu projelere yapacağı harcamayı başka projelerde kullanabilirdi.

Nijerya, İngiliz sömürgesi iken, 1914 yılında üç ayrı bölge olarak yönetiliyordu. Lagos merkezli Batı bölgesi ki, Yorubaland (Yoruba halkının toprakları); Kaduna merkezli Kuzey bölgesi ki, bir çok etnik grubun olduğu ama Hausa halkının çok baskın olduğu bölge; Doğu bölgesi ki, yine bir çok farklı etnik grubun yaşadığı ama İgbo (İbo) halkının baskın olduğu, ayrılıkçı Biafra bölgesi 1914 yılında Nijerya ülkesi ve sömürgesi olarak birleştirildi. Abacha’nın ülkeden kaçırdığı paralar böylece Nijerya’nın üç büyük bölgesindeki üç büyük ulusal projeye harcanarak ülke halkına döndürülecekti.

Türkiye ile Nijerya arasında maalesef bir benzerlik oluşmuştur: Yolsuzluk algısı, Uluslararası Şeffaflık örgütününün 2022 raporuna göre Türkiye’nin yolsuzluk sıralaması 101’dir. Yolsuzluğun en az olduğu ülkeler 100 puan üzerinden değerlendirilmektedir. Buna göre en iyi ülke olan Danimarka 90 puanla birinci, Türkiye 36 puanla 101’ncidir. Nijerya’nın puanı 24’tür. Türkiye’nin dış borçlarını ödediği Somali ise 12 puanla sonuncudur. Yani Türkiye’nin Somali için harcadığı kaynakların akibeti belirsizdir.

Liberal Parti iktidarında 17/25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet soruşturma dosyaları yeniden açılacak ve hükümetin Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) ve yap-işlet-devret sistemiyle fahiş fiyatlarla yaptırdığı işler mercek altına alınacaktır. Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi kurulacak ve Man Adası, Malta gibi yurtdışı yerlere kaçırılan milli kaynaklar geri getirilecektir.

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

WhatsApp