Ali Babacan’ın Rusya’da yaptığı konuşmada uluslararası ilişkilerde kamu diplomasisine vurgu yapması, günümüz dünyasında kamusal akıl ve diplomasinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Kamusal akıl, halkın düşünce ve önerilerini dikkate alarak, hem iç hem de dış politikada daha demokratik ve etkili kararlar alınmasını sağlamaktır. Kamusal akıl özgürleştikçe, devlet aklı ve otoritesi de doğal olarak küçülür.
Kamusal akıl, birçok alanda kendini gösterebilir:
Ali Babacan’ın uluslararası arenada verdiği mesajlar, Amerika ve İngiltere’nin beklentilerini tam olarak karşılamamış olabilir. Bu durum, Babacan’ın Rusya ile ilişkilerinde yeni bir strateji benimsemesine yol açabilir. Putin gibi etkili siyasetçiler, küçük ama etkili figürlerle çalışmayı severler. Babacan da bu bağlamda, Batı’dan beklediği desteği göremezse, Rusya ile daha yakın ilişkiler kurabileceğinin sinyallerini vermektedir.
Sonuç olarak, kamusal akıl, halkın düşüncelerinin ve taleplerinin politika yapım sürecine dahil edilmesini ifade eder. Bu yaklaşım, hem iç hem de dış politikada daha demokratik ve etkili kararlar alınmasına yardımcı olur. Kamusal akıl özgürleştikçe, devletin tek taraflı karar alma yetkisi de azalır ve toplumun genel çıkarlarına daha uygun politikalar geliştirilir.