Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık 2024’te parlamentoyu “suç yuvası” olarak nitelendirerek sıkıyönetim ilan etti. Bu karar, siyasi faaliyetler, protestolar ve basın özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtladı. Yoğun baskılar üzerine Yoon, sıkıyönetimi kaldıracağını duyurdu. İktidar partisinin lideri, Cumhurbaşkanı’nın anayasal yetkilerinin askıya alınması gerektiğini savundu. Muhalefet ise impeachment çağrılarını artırdı. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, bu olaylar nedeniyle Güney Kore’ye yapacağı ziyareti iptal etti. Bu gelişmeler, Güney Kore’de siyasi istikrarı ve demokratik değerleri tehdit eden ciddi bir kriz olarak değerlendiriliyor.
Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol’un, 3 Aralık 2024’te sıkıyönetim ilan etmesi, ülkede ve uluslararası arenada sert tepkilere yol açtı. Yoon’un parlamentoyu “suç yuvası” olarak nitelendirip Demokratik Parti’yi (DP) “devleti ele geçirmekle” suçlaması sonrası gelen bu karar, Güney Kore demokrasisine yönelik en büyük tehditlerden biri olarak değerlendirildi.
Yoon’un ilan ettiği sıkıyönetim, siyasi faaliyetleri, protestoları ve basın özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtladı. Ancak, Güney Kore Ulusal Meclisi acil bir oturum düzenleyerek sıkıyönetimin kaldırılmasını talep etti. Gelen yoğun halk ve siyasi baskılar sonrası Cumhurbaşkanı Yoon, sıkıyönetimi kaldıracağını duyurdu. Bu, Güney Kore’nin 1987’deki demokratikleşme sürecinden bu yana ilk sıkıyönetim ilanı olarak tarihe geçti ve otoriterleşme endişelerini artırdı.
Cumhurbaşkanı Yoon’un sıkıyönetim kararı, yalnızca muhalefet değil, kendi partisi içinde de ciddi eleştiriler aldı. İktidar partisi lideri, “Başkanın anayasal yetkilerinin askıya alınması ülkenin güvenliği için gerekli” diyerek, Yoon’un demokratik düzeni tehdit ettiğini belirtti. Daha önce Cumhurbaşkanı’nın görevden alınmasına karşı çıkan parti, bu tutumunu gözden geçirebileceğini ima etti.
Yoon’un sıkıyönetim ilanı, Güney Kore’nin uluslararası ilişkilerini de etkiledi. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, bu olayların ardından Güney Kore’ye yapmayı planladığı ziyareti iptal etti. ABD yönetimi, demokrasinin korunmasına olan bağlılığını vurgulayarak durumu yakından izlediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol’un tartışmalı kararı, Güney Kore’de siyasi tansiyonu zirveye taşıdı. Muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları, anayasal düzenin korunması için harekete geçilmesi gerektiğini savunuyor. Yoon’un görevden alınması ihtimali gündemdeki yerini korurken, bu süreç Güney Kore demokrasisinin geleceği açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor.
Cumhurbaşkanı Yoon’un akıbeti, hem ülke içindeki siyasi dengeyi hem de Güney Kore’nin uluslararası ilişkilerini şekillendirecek.