TEPAV: Para Politikasında Güçlü İletişim ve Yapısal Reformlara İhtiyaç Var

TEPAV, Kasım 2024 Para Politikası Değerlendirme Notu’nda enflasyon ve ekonomik politikalarla ilgili önemli tespitler yaptı. Sık değişen enflasyon tahminlerinin piyasalarda güven kaybına neden olduğu belirtilirken, Merkez Bankası’nın ekonomik aktörlerle güçlü bir iletişim kurması gerektiği vurgulandı.

Ekim 2024’te Türkiye’nin tüketici enflasyonu yüzde 2,88 olarak gerçekleşirken, bu oranın G20 ülkeleri arasında en yüksek seviyelerde olduğu ifade edildi. Enflasyonun düşmesi beklenirken, kredi kısıtlamaları ve bütçe açıkları gibi risklerin bu süreci zorlaştırdığına dikkat çekildi.

Raporda, yapısal reformlara ve bütçe disiplinine yönelik ek adımların yanı sıra, politika faizinde şu an için bir değişikliğin gerekli olmadığı ifade edildi. Enflasyonla mücadelenin para politikasıyla sınırlı kalamayacağı ve yeni kalkınma stratejilerine ihtiyaç olduğu vurgulandı.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), enflasyon ve ekonomik beklentilerle ilgili dikkat çekici bir değerlendirme yaptı. TEPAV’ın açıklamasına göre, ekonomik tahminlerdeki sık değişim, piyasalarda güven kaybına neden oluyor.

TEPAV tarafından hazırlanan Kasım 2024 Para Politikası Değerlendirme Notu, Türkiye’nin para politikası ve ekonomik yönetimine dair önemli tespitler ve öneriler içeriyor. Resmi enflasyon tahminlerinin sık değişmesinin piyasalarda güven kaybına yol açtığı belirtilirken, Merkez Bankasının ekonomik aktörlerle güçlü bir iletişim kurmasının kritik olduğu vurgulandı.

Raporda, yıllık enflasyon hedeflerinin hükümet ve Merkez Bankası iş birliğiyle açıklanmasının, beklentilerin kontrol altına alınması açısından önemli bir adım olabileceği ifade edildi.

Enflasyon Hala Yüksek, Riskler Devam Ediyor
Ekim 2024’te tüketici enflasyonu yüzde 2,88 olarak gerçekleşti. Türkiye’nin G20 ülkeleri arasında en yüksek enflasyon oranlarından birine sahip olduğu belirtilirken, enflasyonun düşüş trendine girmesi bekleniyor. Ancak kredi piyasasındaki kısıtlamalar, kamu fiyat artışları ve bütçe açıkları gibi risklerin bu süreci zorlaştırdığı kaydedildi.

Ekonomik Sorunlara Dair Öne Çıkan Tespitler:

• Kredi piyasası: Makro ihtiyati tedbirlerin kredi faizlerini yükselttiği, bunun da ekonomik aktiviteyi olumsuz etkilediği belirtildi.
• Bütçe disiplini: 2024 yılı boyunca süren bütçe açığının Orta Vadeli Program hedeflerine ulaşmayı zorlaştırdığı ve ek tedbirlerin gerekli olduğu ifade edildi.
• Kamu fiyat artışları: Kamu tarafından belirlenen fiyat artışlarının enflasyon beklentilerini bozduğu ve maliyetleri artırdığına dikkat çekildi.
• Politika faizi: Mevcut koşullarda politika faizinde bir değişikliğe gerek olmadığı, ancak faiz yönetiminin yalnızca Merkez Bankası tarafından yapılması gerektiği vurgulandı.

Yapısal Reformlar ve Rasyonel Dönüşüm Şart
Enflasyonla mücadelenin yalnızca para politikasıyla sürdürülemeyeceği ifade edilerek, vergi reformu, kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve kamu harcamalarının etkin yönetimi gibi yapısal reformlara ihtiyaç olduğu belirtildi.

TEPAV’ın değerlendirmesi, Türkiye ekonomisinin kalıcı bir istikrar sağlayabilmesi için politika ve yapısal adımların güçlü bir şekilde koordine edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Kaynak: https://www.tepav.org.tr/