Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti Belediye Başkanlarına Kayyım Atanması Protestoları: 47 İl, 235 Gözaltı ve Gazeteci Tutuklaması

Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerinde kayyım atamaları sonrası başlayan protestolarda, Türkiye genelinde 47 ilde 235 kişi gözaltına alındı. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özeren’in tutuklanmasının ardından, gazeteci Furkan Karabay da kayyum atamalarını haberleştirdiği gerekçesiyle tutuklandı. CHP Genel Başkanı, hükümetin kayyum atamaları ve gazeteci tutuklamalarına sert eleştirilerde bulunarak, basın özgürlüğüne yapılan müdahaleleri kınadı. Protestoların artmasıyla birlikte toplumsal gerginlik yükselirken, gözaltılar ve tutuklamalar devam ediyor. Hukukçular ve insan hakları örgütleri, bu müdahalelerin demokrasiye zarar verdiğini belirtiyor.

Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerinde kayyım atamaları sonrası başlayan protestolar, Türkiye’nin dört bir yanında yankı buldu. Protestocular, kayyım atamalarına karşı çıkarak sokaklara döküldü. Çeşitli illerdeki eylemler sırasında 47 kişi gözaltına alındı. Türkiye’nin 47 farklı ilinde yaşanan protesto gösterilerinde toplamda 235 kişi gözaltına alındı.

Eylemlerle ilgili dikkat çeken bir gelişme ise Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özeren’in tutuklanmasının ardından yaşandı. Özeren’in tutuklanmasının ardından, kayyım atamaları ve belediye yönetiminin müdahalelerine karşı çıkan gazetecilerden Furkan Karabay, bir haberinde Esenyurt’taki gelişmeleri aktardığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Karabay, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu tutuklama, basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir müdahale olarak değerlendiriliyor.

Eylemler ve kayyım atamaları sonrası kamuoyunda sert tepkiler yükselirken, CHP Genel Başkanı’nın, özellikle adalet sistemine ve basın özgürlüğüne yönelik sert eleştirilerde bulunması dikkat çekti. Genel Başkan, Adalet Bakanı’nın son dönemdeki kararlarını eleştirirken, gazetecilerin tutuklanması konusunda da sert ifadeler kullandı. Ancak, Kayyım atamaları ve gazeteci tutuklamaları karşısında hükümetin sert tutumu devam ederken, hükümet yetkililerinin bazı kararlarını “Seyyar Giyotin” olarak tanımladığı gözlemlendi. Bu söylem, hükümetin muhalif seslere karşı daha sert bir tutum sergilemesini simgeliyor.

Protestoların ve gazeteci tutuklamalarının artmasının, ülkedeki toplumsal gerginliği daha da tırmandırdığı belirtiliyor. Toplamda 47 ilde gerçekleştirilen eylemler sırasında, 235 kişinin gözaltına alınması, devletin protestolara karşı tavrının ne denli sert olduğunu gözler önüne serdi. Özellikle protestolara katılan gençlerin ve sivil toplum aktivistlerinin, gözaltına alınan kişiler arasında yer aldığı biliniyor.

Eylemler ve tutuklamalar karşısında hukukçular ve insan hakları örgütleri, ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin boyutlarını vurgularken, hükümetin kayyım atamalarıyla yerel yönetimleri kontrol altına almak istediği görüşünde birleşiyor. Protestoların, halkın yerel yönetim üzerindeki denetimini kaybetmek istemediğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, gazeteci tutuklamalarının basın özgürlüğüne ciddi zarar verdiği ve demokratikleşme sürecine olumsuz etkilerde bulunduğu ifade ediliyor.

Eylemler ve gözaltılar devam ederken, Türkiye genelindeki protestoların daha da büyüyebileceği ve uluslararası alanda da dikkatle izleneceği öngörülüyor. Gözaltına alınan kişilerin serbest bırakılması ve gazetecilerin tutuklanmasının son bulması için hukuki mücadelenin süreceği belirtiliyor.