AKP hükümetinin iktidarda olduğu dönemde ormanlık alanların tahribatı ve ticari kullanıma açılması dikkat çeken boyutlara ulaştı. 2012-2020 yılları arasında orman yangınları sonucu kaybedilen alanların yaklaşık dört katı büyüklüğündeki ormanlık alan, özel şirketlere tahsis edildi.
Resmi verilere göre, 2012-2020 yılları arasında yanan ormanlık alan miktarı 87.432 hektar olarak kaydedildi. Ancak aynı dönemde, toplam 342.846 hektar ormanlık alan ticari faaliyetler için özel şirketlere tahsis edilerek doğa tahribatı gözle görülür biçimde artırıldı. Bu durum, orman ekosisteminin korunması gerektiğine dikkat çeken çevre aktivistleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından ciddi eleştirilere neden oldu.
Tahsis edilen bu alanların büyük bir kısmı, madencilik, enerji, turizm gibi sektörlerde kullanılmak üzere ayrıldı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin orman varlığını koruma konusundaki taahhütlerine ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine aykırı olarak değerlendiriliyor.
Özellikle yaz aylarında orman yangınlarının sıklıkla meydana geldiği Türkiye’de, yanan alanların tekrar ağaçlandırılması ve orman ekosisteminin restore edilmesi yerine bu alanların ticari kullanıma açılması, kamuoyunda büyük bir tepki topluyor. Çevre örgütleri, ormanların yalnızca doğa ve biyolojik çeşitlilik için değil, aynı zamanda yerel toplulukların geçim kaynakları ve iklim değişikliği ile mücadele için hayati öneme sahip olduğunu vurguluyor.
Bu gelişmeler ışığında, hükümetin ormanlık alanları koruma politikalarının yetersiz olduğu ve ticari kazanç uğruna doğanın tahrip edildiği eleştirileri giderek artıyor. Kamuoyunun bu konuda bilinçlenmesi ve baskı gruplarının daha etkin bir şekilde devreye girmesi gerektiği ifade ediliyor.