Liberal Parti, Haftalık Basın Açıklaması

Liberal Parti, Haftalık Basın Açıklaması
Yayınlama: 19.05.2024
Düzenleme: 21.05.2024 07:49
4
A+
A-

19 Mayıs 2024 tarihli Basın Açıklaması :

Sevgili Türkiye,

Bugün 19 Mayıs, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı. Kurtuluş Savaşı’mızın başlangıcının 105’inci yıldönümü. Kutlu olsun! 105 yıl önce özgürlüğümüze saldıran dış güçlere başkaldırdığın gibi, şimdi de özgürlüğümüze saldıran iç güçlere sandıkta gerekli dersi vereceğine inanıyorum.

Sen iyi yönetilmeye layıksın. Emekli maaşlarını ekonomik krizin sebebi gören bir hükümet seni yönetmeye layık değildir. Eğer iktidarın, hesabını yapmadığı tasarruf tedbirleri tutarsa, üç yıl daha fakirleşerek yaşam savaşı vereceksin. AKP’nin ekonomide başarılı olduğu döneme baktığımızda, denetlenebilen, hesap veren, Sayıştay’ın çalışabildiği, meclis denetiminin var olduğu, yargının görece bağımsız ve tarafsız olduğu bir sistem vardı.

Daha sonra Sn. Erdoğan’ın “Verin kardeşinize yetkiyi, görün etkiyi” diyerek tek adam yetkisini aldıktan sonra ekonomiyi ve dış politikayı yönetme yerine yetki sarhoşluğu ile “komşularla sıfır sorun”dan “komşularla sırf sorun” dönemine girdik.

AKP iktidarı, 22 yıl sonra ekonomik kriz içinde devraldığı Türkiye idaresini, yeniden ekonomik krize soktuğunu tasarruf tedbirleriyle ilan etmiş oldu. Bu tasarruf tedbirleri de maalesef sadra şifa olmayacak. Çünkü program üç yılda 100 milyar lira tasarruf yapmayı hedeflerken, sadece Saray yılda 200 milyar lira harcamaya devam ediyor. Tasarruf tedbirlerinin belediyelerde uygulanışı ise asgari ücretliyi vurdu. Pursaklar Belediyesi park ve bahçelerde çalışan işçilere verdiği akşam yemeğini iptal etmiş, ama hiçbir makam arabasından tasarruf etmiyorlar. Geldiğimiz yer asgari ücretin 17 bin, kiraların 15 bin olduğu; emeklinin 10 bin lira maaşla soğansız kuru ekmeğe muhtaç edildiği bir ekonomik ortam oldu. Ekmeğimiz küçüldü, geçimimiz zorlaştı, dirliğimiz bozuldu.

Ekmeğimizi küçülttükleri yetmezmiş gibi, bir de şikayet edeni casus ilan edecekleri, ama mahkemeye delil sunmayacakları casusluk kanunu çıkarmak istiyorlar. AKP iktidarı’nın Avrupa Birliği’ne hukuka dönme sözü üzerine başlattığı yargı pakatlerinin sonucunu gördükten sonra, her yeni yargı paketi açıklanacağını duyduğumuzda yüreğimiz ağzımıza gelmektedir. Dezenformasyon yasası yetmemiş gibi, gündemdeki 9’uncu Yargı paketine bir de delil gerektirmeyen “etki ajanlığı” maddesi eklendi. Anlaşılan son 8 yılda 2.5 milyon vatandaşı teröristlikle suçladıktan sonra demode olan terör suçlaması yerine, bundan sonra “ajanlık” suçlaması, kabus gibi muhalif veya eleştirel görüş açıklayanların üzerine çökecek. Yolsuzluk ve rüşveti soruşturan gazeteciler, dış politikayı eleştiren uzmanlar bir başka ülkenin etki ajanı suçlamasına maruz kalabilirler.

Biz Liberal Parti olarak Türkiye’nin iktidar ve suçüstü yapılmış Küçük Ortakları ile birlikte otoriterleşmesine karşı çıkacağız. İktidar milli iradenin verdiği güvensizlik oyundan sonra aklını başına almamışa benziyor. Aklınızı başınıza alın, yoksa bu millet sizin aklınızı başınızdan alır! Milletimiz bunun örneğini 1950 ve 2002 seçimlerinde verdi.

Sinan Ateş cinayeti, sadece rahmetli Ateş’in suikasta kurban gitmesi ile kalamadı. Aynı zamanda bir hukuk cinayetine dönüştü. Devlet Bahçeli, Rahmetli Ateş’in eşinin iddianameye getirdiği itirazlar üzerine, sonunda anayasayı hatırladı ve mahkemelerin bağımsızlığına müdahale edilmemesi gerektiğini belirterek, sadece kendisinin mahkemeye müdahale edebileceğini gösterdi. Dedi ki, “Mahkeme derhal bu iddianameyi kabul etmelidir.” Bahçeli’nin bu uyarısı üzerine bağımsız (!) mahkeme iddianameyi kabul etti. Savcının iddianamesinde görmezden geldiği katili taşıyan ve saklayan araçların plakaları ortaya saçıldı. Mahkemenin Devlet Bahçeli’nin uyarısı üzerine kabul ettiği iddianame çöp oldu. 10 senedir mafyalarla işbirliği yapanlar, 1990’larda olduğu gibi, sonunda mafyanın operasyon çektiği bir hükümet haline gelmiştir.

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in konuşmalarından öğrendik ki, iktidar ve küçük ortağı milleti fişleyip, 300 bin kamu çalışanını KHK’larla işten atmış. Ortada ne terör örgütü varmış ne de milli güvenlik tehlikesi. İstedikleri, kendi yolsuzluklarına engel olacak şerefli kamu çalışanlarını işten atıp, biat edecek partilileri devlet kurumlarına doldurmakmış. Devleti ele geçirmek için milletin şerefli evlatlarına KHK kumpası kurmuşlar. Sinan Ateş, 10 bin kişinin KHK listesine girip girmeyeceğine karar vermiş. Perinçek de 30 bin subay ve astsubayın KHK listesini hazırladığını itiraf etmişti. Bunun adı, devlet yönetmek değil, millete kumpas kurmaktır.

CHP Genel Başkanı Sn. Özgür Özel, Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede rejimin kanunen tutsak ettiği Sn. Kavala hakkındaki AİHM kararını hatırlatırken; Sn. Selahattin Demirtaş, Sn. Yalçınkaya hakkındaki ve Yalçınkaya kararına eklediği iki bin kişilik dosyayı, Münevver Alakuş hakkındaki BM kararlarını hatırlatma ihtiyacı duymadığı gibi; kendi partisinin genel başkan yardımcısının da içinde olduğu KHK hukuksuzluğunu hatırlatma ihtiyacını da duymamıştır.

Hükümet yolsuzlukla yakalandığı her zaman yaptığı gibi, şimdi de muhaliflerini cezalandırma yoluna gitti. Mafyanın operasyon çektiği hükümet, HDP’li siyasetçilere mahkeme yoluyla operasyon yapmış ve hukuksuz cezalar yağdırmıştır. Siyasi partiler, aynı zamanda, sistem dışı unsurları sistem içine, yasal sınırlar içine çekmeyi de sağlar. Ancak hükümet Kürt siyasetçileri cezalandırarak, terörün önünü açmıştır. Umarız ki yüksek yargı bu hukuksuzluğu telafi ederek Demirtaş, Yüksekdağ ve diğer hukuk mağdurlarının özgürlüğe kavuşmalarını temin eder.

İçişleri Bakanının terörle mücadelesinden İstanbul’da 14 yaşındaki kız çocuklarının gözaltına alınması çıktı. Cezai ehliyeti olmayan çocuklara gözaltında psikolojik eziyet edildiği, örgüt suçlaması yapıldığı ortaya çıktı. Sinan Ateş cinayetini çözemeyen, katilleri taşıyan suç ortaklarını gözaltına alamayan bakan, çoluk çocuğu gözaltına aldırmayı terörle mücadele sanmaktadır. Yetişkin vatandaşlarına kendisine biattan başka hak tanımayan rejim, artık çocuk haklarına da saldırmıştır.

100’üncü Yıl müfredat modelinin eğitime vuracağı darbe hakkındaki görüşlerimizi, eğitim uzmanlarımızın konuyu incelemesinden sonraki basın açıklamamızda yapacağız.

Sevgili Türkiye,

Liberal Parti, geçim darlığına, emeklinin maaş krizine son vermek için ortaya çıkmıştır. Bütün halkımızı temel hak ve hürriyetler ile hukukun üstünlüğünü herkes için isteyen ve farklılıklarımıza hoşgörü ile bakmak gerektiğini söyleyen Liberal Parti’ye bekliyoruz. Esen kalın.

ZÜBEYİR GÜLABİ

Genel Başkan

LİBERAL PARTİ

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

WhatsApp