Akçaabat, Türkiye’nin Trabzon iline bağlı şirin bir ilçedir ve bu bölgeye özgü köftesi ile tanınır. Akçaabat Köftesi, Türk mutfağında kendine önemli bir yer edinmiş ve ünü yurtdışına kadar yayılmıştır. Bu köftenin kökleri 1940’lı yıllara dayanmaktadır.
1945’li yıllarda 4-5 bin nüfuslu küçük bir kasaba olan Akçaabat, dar sokakları ve denizle iç içe yaşayan mütevazi insanlarıyla tanınırdı. Orta Cadde, yani o dönemin meşhur Yoğurt Pazarı, Akçaabat Köftesi’nin doğuş noktasını oluşturur. Bu caddenin her iki ucunda Haragali (Ali Çolak) ve Eşref Usta gibi kasaplar, halkın et ihtiyacını karşılıyordu. Bu kasaplar, elle çalışan kıyma makinelerinde kıydıkları etleri cam vitrinlerde muhafaza ediyorlardı.
Kasaplar, kendi dükkanlarının önündeki mangallarda köfte yapmaya başladılar ve bu köfteye ilk olarak “Kasap Köftesi” adını verdiler. Mangalda pişirilen bu köfteler, çevreye yayılan enfes kokularıyla dikkat çekti ve yiyenlerin damaklarında unutulmaz bir tat bıraktı. Köftenin lezzetini tadanlar, kasaplardan kendileri için de köfte yapmalarını istemeye başladılar. Bu talep üzerine kasaplar, cadde üzerindeki mangallarda köfte pişirip ekmek arası olarak satmaya başladılar. Böylece Akçaabat Köftesi’nin hikayesi başlamış oldu.
1950’li yıllarda Akçaabat Köftesi’ne olan ilgi artmaya devam etti. İlk köfte salonu Orta Cadde’de Çolakoğulları tarafından açıldı. Kasaplar, köfteye olan yoğun talebi karşılamak için dükkanlarının içerisine masalar koyarak masa servisi ve lokanta usulü hizmet sunmaya başladılar. Ayrıca, sobacı Seyit Usta tarafından yapılan ilk büyük mangal, dükkan içerisine yerleştirilerek köfte ocakları oluşturuldu. Böylece Akçaabat Köftesi, masa servisi ve köfte ocağı ile daha geniş bir kitleye ulaşmaya başladı.
1960’lı yıllarda Akçaabat Köftesi, ilçe dışına da yayılmaya başladı. Akçaabat’tan Samsun’a ve İstanbul’a giden köfte ustaları, seyyar arabalarla bu lezzeti farklı şehirlere taşıdılar. Bu yıllarda İshak Bayraktar ve Yaşar Sarıoğlu gibi ustalar, İstanbul’da seyyar arabalarla Akçaabat Köftesi satmaya başladılar.
Akçaabat Köftesi’nin lezzetinin sırrı, bölgede yetiştirilen ve doğal şartlarda beslenen hayvanların etinden yapılmasında yatar. İlk çıktığı dönemde kullanılan malzemeler; dana eti kıyması, bayat ekmek, sarımsak, tuz ve çember (kavram) yağıdır. Bu geleneksel malzemeler günümüzde de kullanılmaya devam etmektedir.
Akçaabat Köftesi’nin tarihini korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla 1998 yılında Akçaabat Köftesi Standartlarını Koruma Derneği kurulmuştur. Bu dernek, köftenin kalitesini korumak ve ustalık belgesi vermek gibi önemli görevler üstlenmiştir. Akçaabat Köftesi, bugün de maharetli ustalar ve titiz üretim süreçleri sayesinde ününü sürdürmektedir.
Araştırmacı: Turhan Bektaşoğlu / 1998
Kaynak: [Akçaabat Belediyesi](https://www.akcaabat.bel.tr/fck-sayfalar.aspx?id=12)