Anayasa Mahkemesi, hâkim ve savcı yardımcılarının sözlü sınava tabi tutulmasını Anayasa’ya uygun bulurken, eğitim ve sınavların yönetmelikle düzenlenmesini öngören hükmü iptal etti. Karar, kanunilik ve yasama yetkisinin devredilmezliği ilkeleri açısından önemli mesajlar içeriyor.
Anayasa Mahkemesi (AYM), hâkim ve savcı yardımcılarına ilişkin sınav ve eğitim sistemini yakından ilgilendiren önemli bir norm denetimi kararına imza attı. Yüksek Mahkeme, 10 Temmuz 2025 tarihinde verdiği ve 9 Aralık 2025’te kamuoyuna duyurulan kararla, hâkim ve savcı yardımcılarının sözlü sınava tabi tutulmasını Anayasa’ya uygun buldu, ancak eğitim ve sınav sürecinin Türkiye Adalet Akademisi tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenmesini öngören hükmü iptal etti.
Karar, 7413 sayılı Kanun’la değiştirilen 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 10. maddesine ilişkin iptal istemi kapsamında alındı. AYM, dokuzuncu fıkrada yer alan ve son eğitim dönemini tamamlayan hâkim ve savcı yardımcılarının “yazılı ve sözlü sınava” tabi tutulmasını düzenleyen hükmün, kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında kaldığını vurguladı. Bu yönüyle sözlü sınav şartının, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı ilkeleriyle çelişmediği ifade edildi.
Ancak Mahkeme, aynı maddenin on sekizinci fıkrasında yer alan ve eğitim ile yazılı-sözlü sınavların usul ve esaslarının Türkiye Adalet Akademisi tarafından yönetmelikle belirlenmesini öngören düzenlemeyi Anayasa’ya aykırı buldu. AYM’ye göre, eğitim içerikleri, sınavların kapsamı, değerlendirme kriterleri ve sözlü sınavın usulü gibi temel konuların kanunla belirlenmesi gerekiyor.
AYM kararında, bu alanlarda herhangi bir çerçeve çizilmeden idareye geniş bir düzenleme yetkisi verilmesinin, yasama yetkisinin devredilmezliği, hukuki belirlilik ve kanuni düzenleme ilkeleriyle bağdaşmadığına dikkat çekildi. Özellikle sözlü sınava ilişkin değerlendirme ölçütleri, kayıt altına alma usulleri ve sınav içeriğinin kanunla düzenlenmemesi ciddi bir anayasal eksiklik olarak değerlendirildi.
Bu yönüyle karar, sadece hâkim ve savcı yardımcılarını değil, kamu personel rejiminde sözlü sınav uygulamalarının hukuki sınırlarını da doğrudan ilgilendiren emsal nitelikte bir içtihat olarak öne çıktı.
Kaynak: Anayasa Mahkemesi – Norm Denetimi Basın Duyurusu (ND 30/25)
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol