Memur ve memur emeklilerinin maaş zammı sürecinde gözler Hakem Kurulu’na çevrilmişti. 11 üyeden oluşan kurul, Memur-Sen’in 2, Kamu-Sen’in 1 üye göndermesiyle 10 üye ile toplandı. Ancak ortaya çıkan tablo, sendikaların kamuoyuna yansıttığı söylemlerle çelişti.
Türkiye Kamu-Senliler tarafından paylaşılan bilgilere göre, eğer Memur-Sen ve Kamu-Sen üye göndermeseydi Hakem Kurulu toplanamayacak, karar alınamayacak ve konu doğrudan TBMM’ye taşınacaktı. Böylece zam konusu bütçe kanunu çerçevesinde Meclis’te tartışılacak, sendikaların elinde daha fazla zaman ve pazarlık imkânı olacaktı.
Ancak sendikalar, hükümetin teklifine karşı çıktıklarını açıklamalarına rağmen, fiilen sürecin önünü açarak kurulun toplanmasına imkân tanıdı. Bu durum, memur ve emekliler arasında “iki yüzlülük” eleştirilerini beraberinde getirdi.
Eleştirilerde, sendikaların sahada sert söylemlerle tepki gösterip kamuoyunda “mücadele ediyoruz” imajı yarattığı, ancak perde arkasında hükümetin planının işlemesine katkı sunduğu vurgulanıyor. Kamu çalışanları ise bu tutumu “timsah gözyaşları” olarak nitelendiriyor.
Eğer Hakem Kurulu oluşmasaydı:
Sonuç olarak, sendikaların bu tavrı, memur ve emeklilerin taleplerinin siyasi zeminde tartışılmasını engelledi. Hükümetin düşük zam teklifinin kabul edilmesine zemin hazırlanırken, sendikaların “mücadele ediyoruz” açıklamaları kamuoyunda inandırıcılığını kaybetti.
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol