Avrupa’da Kızamık Vakaları 25 Yılın Zirvesine Ulaştı

Avrupa’da kızamık salgını alarm veriyor! 2024 yılında kızamık vakaları, son 25 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve UNICEF’e göre, düşük aşılama oranları salgının yayılmasını hızlandırıyor. En çok vaka Romanya ve Kazakistan’da görülürken, hastaneye yatış oranları da arttı. Uzmanlar, kızamığın ölümcül komplikasyonlara yol açabileceğini ve toplumsal bağışıklık için aşılama oranlarının %95’in üzerine çıkması gerektiğini vurguluyor. Yetkililer, acil önlem alınmazsa salgının daha da büyüyeceği uyarısında bulunuyor.

Avrupa Bölgesi’nde 2024 yılında kızamık vakaları, 127.350 vaka ile son 25 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu sayı, 2023 yılında bildirilen vakaların iki katı olup, 1997’den bu yana görülen en yüksek seviyeyi temsil ediyor.

Vakaların %40’ından fazlası beş yaş altındaki çocuklarda görülürken, hastaların yarısından fazlası hastanede tedavi gerektirdi. 6 Mart 2025 itibarıyla, kızamığa bağlı 38 ölüm vakası rapor edildi.

Kızamık, yüksek derecede bulaşıcı bir virüs olup, zatürre, ensefalit ve körlük gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Ayrıca, bağışıklık sistemine zarar vererek, hastaların diğer enfeksiyonlara karşı savunmasız hale gelmesine neden olur. En etkili korunma yöntemi, yüksek aşılama oranlarının sağlanmasıdır.

2024 yılında, Avrupa Bölgesi’nde en fazla kızamık vakası görülen ülke 30.692 vaka ile Romanya olurken, Kazakistan 28.147 vaka ile ikinci sırada yer aldı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans P. Kluge, “Kızamık geri döndü ve bu hepimiz için bir uyarı niteliğinde. Yüksek aşılama oranları olmadan sağlık güvenliği sağlanamaz.” diyerek, ülkelerin yetersiz aşılanan topluluklara ulaşmak için çabalarını artırması gerektiğini vurguladı.

UNICEF Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Regina De Dominicis ise, “Son iki yılda Avrupa ve Orta Asya’da kızamık vakalarının hızla artması, aşılama oranlarındaki azalmayı gözler önüne seriyor.” diyerek, çocukları bu ölümcül hastalıktan korumak için hükümetlerin acilen harekete geçmesi ve sağlık çalışanlarına yapılan yatırımların sürdürülebilir olmasının önemini belirtti.

Uzmanlar, kızamık vakalarındaki bu artışın, COVID-19 pandemisi sırasında aşılama oranlarındaki düşüş ve aşı tereddütü gibi faktörlerden kaynaklandığını belirtiyor. Toplumsal bağışıklığın sağlanması için aşılama oranlarının %95’in üzerinde olması gerektiği vurgulanıyor.

Bu endişe verici artış karşısında, DSÖ ve UNICEF, hükümetleri ve sağlık otoritelerini aşılama programlarını güçlendirmeye ve kızamık aşısının erişilebilirliğini artırmaya çağırıyor. Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarını aşılatmaları ve toplumun aşılamanın önemi konusunda bilinçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.