Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kısa vadede katılım finansın bankacılık varlıkları içindeki payını yüzde 15’e taşımayı hedefliyoruz.” dedi.
Doğu batı arasında tarih boyunca ticari ve beşeri köprü vazifesi üstlenen Türkiye finansal Piyasalar arasında da aynı rolü oynamaya başladı. Geçen sene hizmete açtığımız İstanbul Finans Merkezi bu çabalarımızın ve vizyonumuzun adeta bir sembolü oldu. İstanbul’un Finans ve İslami Finans alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu uluslararası yatırımcılar da tasdik ediyor.
Zirvenin İslami ekonomi sisteminin temel taşı olarak İslami finansın etik standartlarının daha iyi anlaşılmasına vesile olacağını düşünüyorum. Bunun yanında Global ölçekte İslam ekonomisine yönelik hizmet ve ürün pazarları keşfedilmesine zirvenin yardımcı olacağı kanaatindeyim zirvenin şimdiden hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Koronavirüs salgınının yol açtığı tahribatın enkazı kaldırılmadan Rusya Ukrayna Savaşı patlak vermiş, bunu 7 Ekim’de Gazze krizi izlemiştir. İsrail’in yaklaşık 8 aydır tüm insanlığın gözü önünde Gazze’de işlediği toplu katliamlar küresel düzenin acziyetini gözler önüne sermiş, mevcut kurumlara olan güveni sarsmıştır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere dünyada nizamı sağlamakla mükellef yapıların adaletsiz ve karakteri bir kez daha ortaya çıkmıştır. Açıkça ifade etmek gerekirse, şu an dünyada Mazlumu koruyacak zalimi durduracak zulmün önüne geçecek bir kurumsal mekanizma yoktur.
Dünya 5’ten büyüktür. Tespitim sistemin değişmesine olan acil ihtiyacı göstermektedir. Rusya Ukrayna Savaşı ve Gazze soykırımı ile artık bu kaçınılmaz bir hal almıştır.
Afrika’da onca yeraltı kaynağına rağmen insanlar açlıktan ölüyorsa Suriye’de Sudan’da Yemen’de kan akmaya devam ediyorsa, Gazze’de 35600 masum insan acımasızca katlediliyorsa kimse kendini emniyette hissedemez. Gece Başını yastığa rahat koyamaz. Adaletin olmadığı yerde huzur ve barış olmaz. Güvenliğin olmadığı yerde demokrasi ve özgürlük olmaz.
Daha dengeli daha adilane daha kuşatıcı bir sistemin ihdası için hep beraber el ele vermeliyiz. Küresel finansal mimarinin varlık gayesi, aslında üretim ve refah artışına katkı yapmak olmalıdır. Üretimi, istihdamı ve değer üretimini desteklemek olan finansal sistem artık reel sektörden bağımsız ve reel sektörü sömüren bir yapıya dönüşmüştür. Sistem gelir ve servet adaletsizliklerini besleyerek yapay büyümeye yol açarak az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler üzerinde aşırı baskı oluşturuyor. 2008 krizinden sonra borca ve faize dayalı finansal mimari krizi doğuran sebepleri ortadan kaldırmaya dönük gerekli adımları atmadı.
Uluslararası Finans Enstitüsü verilerine göre küresel borçluluk 2024 yılı ilk çeyreğinde rekor tazeleyerek 315 trilyon dolar seviyesine ulaştı.
İslam iktisadı Ekonomik büyüme ve kalkınmanın yanı sıra adalet, ahlak , sürdürülebilirlik, sosyal refahı ve çevreyi de gözetmektedir.
Kısa vadede katılım finansın bankacılık varlıkları içindeki payını % 155’e taşımayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda son yıllarda İstanbul Finans merkezinin açılışı ve yeni katılım finans kuruluşlarının hizmete başlaması gibi pek çok kritik adım attık.
Son 21 yılda Türk ekonomisine tarihi başarılar yaşatmış bir hükümet olarak katılım Finans alanında ülkemizi hak ettiği yere getireceğiz. Özellikle Asya, Avrupa ve Afrika’nın tam kalbinde yer alan İstanbul’u küresel Finans ve katılım Finans merkezlerinden biri yapacağız. Burada bulunan kardeşlerimiz çok iyi biliyor ki, Türkiye’ye güvenen hiç kimse pişman olmadı.