20-21. Dönem Kırıkkale Milletvekili Kemal Albayrak: “Bağımsız Yargı ve Toplumsal Barış Tehdit Altında”

15 Temmuz sonrası yaşananlar, Türkiye’de hukukun ve adaletin ne denli sarpa sardığını gözler önüne serdi. Skandallar aydınlatılmadı; suçlu, suçsuz herkes aynı torbaya kondu. AİHM’in kararları ise bu uygulamaların çoğunu hukuksuz buldu. Peki, bundan kim ders alacak?

Suçluyu kim olursa olsun savunmak ahlaksızlık olur, elbette. Ama suç mahalle baskısıyla, keyfi uygulamalarla belirlenmez. Bağımsız bir yargının varlığı şarttır; adalet ancak böyle tecelli edebilir. Aksi halde, güç değişimlerinde, ileride birileri “AKO” diye yeni bir terör örgütü uydurup, suçlu-suçsuz herkesi aynı akıbete uğratabilir. Yanlış karar veren yargı mensupları, hukuksuzluk zincirinin bir parçası haline gelebilir. Bunları düşünen sorumlular var mı? Temenni etmem ama bir gün gerekebilir.

Ülkemizde keyfi KHK’larla görevden alınanlar, yok edilen kurumlar, devletleştirilen sivil toplumlar, basın ve hatta din… Toplumsal barış paramparça edildi. Kin ve nefret toplumu üreten bir yönetim, uzun vadede kendi yıkımını hazırlar. Şahıs ve talimat devleti değil, kanun ve hukuk devleti olmalıdır. Devlet imkanlarıyla ötekini yok eden bir sistem, sonunda kendisi de yok olur.

Topyekün sefillikten kurtulmak zorundayız. Hür akıl, bilim, hukuk, demokrasi ve ahlakı birlikte zorunlu kılar. Yönetenler kadar yönetilenlerin de sorumluluğu vardır. Ama asıl yük, devleti ve hukuku elinde bulunduranların omuzlarındadır. Ahlaki değerler ihmal edilirse, ülke ve insanlık büyük bir yıkıma uğrar.

Adalet, hukukun üstünlüğü ve erdemli yönetim, bugünün değil, yarının da güvencesidir.

🇹🇷