Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, grup toplantısında iktidarın medyayı ekonomik ve siyasi yollarla baskı altına aldığını belirterek, “Gazetecilik Türkiye’de suç gibi gösteriliyor” dedi. Arıkan, basın özgürlüğü, yoksulluk, üretim krizi ve adaletin tehir edildiği bir döneme dikkat çekti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan’ın Grup Toplantısı Konuşmasından Öne Çıkanlar
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’de medyanın tarihinin en zor dönemlerinden geçtiğini belirterek, “İktidar, medyayı ekonomik ve siyasi baskılarla kontrol altına almaya çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
Arıkan, özellikle son dönemde birçok yerel ve ulusal medya kuruluşunun kapatıldığını ya da kayyum atandığını hatırlatarak, son bir ayda 500’den fazla gazetecinin işsiz kaldığını söyledi. “Bir zamanlar ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ kutlanırdı. Artık ‘Çalışamayan Gazeteciler Gerçeği’ var.” diyen Arıkan, bu durumun ülke demokrasisi açısından alarm verdiğini belirtti.
Arıkan, Türkiye’de gerçeği yazan gazetecilerin cezalandırıldığını ifade ederek, “Gazetecilik faaliyetleri bir suç gibi gösterilmeye başlandı. Gerçeği yazmak cezalandırıldığında, yalan ödüllendirilmeye başlanır.” dedi.
Ayrıca, TMSF bünyesindeki şirketlerin reklamlarının iktidara yakın televizyonlara 14 milyon 810 bin saniye verildiğini, muhalif kanallara ise hiç verilmediğini açıkladı. Bu durumun “ekonomik baskının en somut örneği” olduğunu söyledi.
Arıkan, Avrupa gezisinde vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını belirterek, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının mecliste temsil edilme, bürokratik engellerin kaldırılması, gümrük kolaylıkları ve eğitimde tanınırlık konularında beklentileri olduğunu ifade etti.
Ancak bu taleplerin AK Parti ve MHP oylarıyla mecliste reddedildiğini vurguladı.
Ekonomi politikalarını sert bir dille eleştiren Arıkan, Türkiye’nin “üretmeyen ama sürekli tüketen” bir ülkeye dönüştüğünü söyledi.
“Kurulan şirket sayısı yüzde 4,7 azalırken, kapanan şirket sayısı yüzde 8,4 arttı. Konkordato ilan eden firma sayısı yüzde 72 yükseldi.” diyerek ekonomideki çöküşü rakamlarla anlattı.
Hükümetin “Tamamlayıcı Emeklilik Sigortası” adı altında işçilerden ek kesinti yaptığını belirten Arıkan, asgari ücretli ve emeklilerin geçim sıkıntısına dikkat çekti:
“Bu düzenleme, tamamlayıcı emeklilik değil; cebine uzanılmış bir emekçinin yeni kesintisidir.” dedi.
Gazze ve Sudan’daki insanlık dramlarına değinen Arıkan, İsrail’in ateşkes ihlallerini hatırlatarak, “Gerçek düşman emperyalizmdir, gerçek düşman Siyonizm’dir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne hiçbir şekilde dahil olmaması gerektiğini vurguladı.
Konuşmasının sonunda Arıkan, Selahattin Demirtaş, Can Atalay, Osman Kavala ve KHK’lılar dahil birçok tutuklu ve mağdurun durumuna değinerek, “Bunların haklarının iadesi bir lütuf değil, hukukun gereğidir.” dedi.
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol