Sevgili Türkiye,
Yurtiçinde sahipsiz hayvanların katledilmesini tartışırken, Gazze’de İsrail’in insanlığa karşı yepyeni bir saldırısıyla karşılaştık. Gazze’de çadır kampa yapılan alçakça bir saldırı ile insanlar yakılarak öldürülmüştür. 7 Ekim’den bu yana ölen Filistinli insan sayısı 35 bini geçmiş, 100 bine yakın yaralı ve kayıp vardır. Bu katliam modern tarihin yüz karasıdır.
İsrail’e koşulsuz destek veren Batılı demokrasilerin de eline bulaşan masum Gazzelilerin kanı, ne Batıya ne de İsrail’e huzur getirmeyecektir. Dünya huzur istiyorsa, zulümleri durdurmalıdır. İsrail durdurulmalıdır!
İsrail Gazzelileri bombalarla yok ederken, Türk milleti ise sinsi bir tehditle karşı karşıyadır : Nüfus tehdidi.
Adaletsiz yönetimler altında mutsuz olan Türk milletinin evlatları adaletsizliğe, huzursuzluğa ve yoksulluğa mahkum bir ülkede çocuk yetiştirmek istemiyorlar. Neticede nüfus artış hızımız durmuş ve tersine dönmüştür. AK Parti iktidarı 2002’de 2.38 doğum oranı olan bir ülkede iktidara geldi. Politika üretme yerine laf üreterek, ailenin en mahrem haline sözlü müdahale ile kaç çocuk yapmaları gerektiğini her fırsatta dile getirdi. Ancak 2024 yılına geldiğimizde doğum oranımız 1.51’e düşmüş durumdadır.
Bu şu demektir; Türkiye nüfusu mevcut seviyesini bile koruyamayacak bir tehdit altındadır.
AK Parti’nin 22 yıllık iktidarı sonunda geldiğimiz nokta, milletimizin varlığının tehdit altına düşmesi olmuştur. Nüfusumuzu tehlikeye attıkları gibi, nas diye diye gençlerimizi dinden de soğuttular.
AK Parti iktidarı, 2004’ten beri çıkardığı hayvan hakları yasasına rağmen çözemediği sokak hayvanları sorununun intikamını masum hayvanlardan almak istiyor. Şimdi de, Bahçeli anlayamadığı için uyutma kelimesi yerine ötenazi kelimesini kullanıyorlar. Yani “öldürülen hayvanlar, öldürülmeyi istedi” demek istiyorlar.
İKTİDAR EKMEĞİMİZE, MİLLİ VARLIĞIMIZA, DİNİMİZE, DİLİMİZE ZARAR VERMEKTEDİR. ARTIK TÜRKIYE’NIN EN HAYATİ SORUNU BU İKTİDARDAN KURTULMAKTIR!
Liberal Parti olarak hükümeti sadece eleştirmek yerine onlara pratik tavsiyelerde bulunmaya karar verdik. Çünkü, hükümet tasarruf derken, dar gelirlinin ekmeğini küçültmeyi; nüfus artış meselesi derken, sınırlarımızı açarak kaçak sığınmacı kabul etmeyi; dış kaynak derken, AB ve BM’den sığınmacı başına para almayı; sokak hayvanları sorunu derken, onları imha etmeyi; istihdam derken, iş sahası açma yerine KHK çıkarıp mevcut kadroları boşaltıp, parti teşkilatlarına iş vermeyi anlamaktadır.
İktidar şunları yapmalıdır :
a. Ekonomik sorun için : Saray 13 uçağın 10’unu THY’na devrederek tasarrufa geçsin. Bakanlar THY’nin tarifeli uçuşları ile seyahat etsin. Bürokratların 3-5 maaş alması uygulamasına son versin.
b. Kaçak sığınmacı sorunu için : Suriye hükümeti ve AB ile görüşmelere başlayarak, ülkemizdeki Suriyeli göçmenlerin 1 yıl içinde ülkelerine dönmeleri sağlansın. Sığınmacılara harcanan bütçe, yoksulluk ve açlık sınırındaki kendi vatandaşlarımıza harcanarak, ekonomik krizin halkımıza olan baskısı hafifletilsin.
c. Nüfusun artışı için : Maddi teşvikler getirilmelidir. Bu teşvikler, genç evlilerin çocuk yapmayı bir külfet değil, bir nimet olarak görebilecekleri seviyeye çıkarılmalıdır. Kreşlerin sayısı ve kalitesi, her çocuğa yeterli olacak seviyeye getirilmelidir. Aile bakanları, bakanlığı ticarethane değil, aileye hizmet etme fırsatı olarak görmelidir.
d. Hayvanlar doğanın bir parçasıdır. Yok etme yerine birlikte yaşamamız gerekir. Belediyeler barınma alanları için desteklenmelidir.
Sevgili Türkiye!
Siz bu kadar kötü bir yönetime daha fazla katlanmak zorunda değilsiniz. Liberal Parti, seçime kadar iktidarı devralacak şekilde hazırlıklarını tamamlamış olacaktır. Özgürlüğün iktidarı ve yurtdışına kaçan beyinlerimizin geri dönmesi, sürdürülebilir ekonomik büyüme için sizi Liberal Parti’ye davet ediyorum.
Saygılarımla.
ZÜBEYİR GÜLABİ
Liberal Parti Genel Başkanı
Öncelikle site çok güzel olmuş. Tebrik ederim.
Teşekkür ederiz.