Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi’nin 09 Kasım 2024 Tarihli Basın Açıklaması

İktidarın Demokrasi ve Ekonomi Üzerindeki Baskıları: Kayyım Atamaları ve Casusluk Yasasına Karşı Tepkiler

09 Kasım 2024 tarihinde yapılan basın açıklamasında, hükümetin demokrasiye ve anayasaya karşı uyguladığı kayyım atamaları ve terörist başının Meclis’te konuşma yapmasına yönelik eleştiriler dile getirildi. Ayrıca, yeni düzenlemelerle muhalefet partilerinin siyasetteki rolünün kısıtlanacağı, casusluk suçlamalarının tehdidi altında kalınacağı ve bir OHAL rejiminin inşa edileceği ifade edildi. 9. Yargı Paketi’nin adalet sağlamadığı, yargı bağımsızlığını güçlendirmediği, engelli ve hasta hükümlülerin cezalarının ev hapsinde geçirilmesini kolaylaştırmadığı, terör tanımının yeniden düzenlenmesi gerektiği vurgulandı. Ekonomik sıkıntılara değinilerek, asgari ücretin 30 bin TL, emekli maaşlarının ise 45 bin TL olması gerektiği belirtildi. Ayrıca, iktidarın israf yerine tasarrufa yönelmesi gerektiği ifade edildi. Son olarak, anketlerde kararsız vatandaş oranının %40’a yükseldiği bildirildi.

Bir barış ve kardeşlik süreci başlıyor diye umutlanmıştık. Terörist başının Meclis’te konuşma yapmasına karşı çıkıyorduk. Derken, zaten yarı canlı olan demokrasimizin dar koridordan karanlık koridora girdiğini gördük.
Kayyım atamaları demokrasiye ve anayasaya yapılmış sivil bir darbedir. Kayyım, milli iradeyi hiçe saymaktır. Esenyurt Belediye Başkanı Sn. Ahmet Özer, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Ahmet Türk, Halfeti Belediye Başkanı Sn. Mehmet Karayılan, Batman Belediye Başkanı Sn. Gülistan Sönük görevlerine iade edilmelidir.
Geçim sıkıntımız yetmezmiş gibi, şimdi de casusluk tehlikesi ortaya çıktı. Etki ajandığı kanunlaşırsa, muhalif partilerin siyaset üretmeleri imkansız olacaktır. Hükümetin yanlış dış politika kararlarını eleştirmek, Rusya ile nükleer tesis yapmanın yanlışlığını söylemek, yandaş müteahhitlere usulsüz verilen ballı ihaleleri eleştirmek casuslukla suçlanmaya sebep olabilir. Bu düzenleme ile adı konmamış bir OHAL rejimi süresiz olarak inşa edilecektir. 85 milyon vatandaş da KHK’lı olacaktır.
Vatandaşların düşüncelerini açıklamaları, muhalif konuşmaları casusluk suçlaması tehdidi altında olacaktır. Türk milleti, hükümetin esiri olmayacaktır. Özgürlük halkımızın karakteridir. “Hakkıdır hür yaşamış milletimin hürriyet” diyerek bu düzenlemeye karşı çıkıyoruz.
Mecliste 9. Yargı Paketi görüşülmektedir. Ama hiç kimsenin adalet beklentisi yoktur. Çünkü mevcut yargı sisteminin sebep olduğu mağduriyetlere hiçbir çözüm önerisi yoktur. Bu paketle ilgili olarak;

Bankaya para yatırmak, gazete okumak, bazı okullara çocuğunu göndermek, okul yaptırıp MEB’e hediye etmek -terör suçu sayılamayacağı gibi zaten hiçbir yasaya göre suç değildir- gibi suçlamaların iptali yoktur.

Askeri öğrencilerin, kursiyer teğmenlerin, darbe kararı veremeyecek konum ve rütbedeki askerlerin aldıkları haksız cezaların infazına dair olumlu bir düzenleme yoktur.

Yargının bağımsızlığını sağlayacak bir düzenleme de yoktur.

Engelli, yaşlı ve hasta hükümlülerin cezalarını ev hapsinde geçirmeleri kolaylaştırılmalıdır.

Bir aileden anne ve babanın ikisinin birden tutuklanması önlenmelidir.

Terör tanımı Avrupa Birliği ilkeleri çerçevesinde yeniden düzenlenmelidir.
Türk-İş’e göre Eylül ayı sonunda açlık sınırı 19.830 TL oldu. Yıllık enflasyon ise %71 hesaplanmış. ENAG-Enflasyon Araştırma Grubu’na göre ise yıllık enflasyon %89,77. Asgari ücret en az 30 bin TL, emekli maaşı 45 bin TL olmalı. Maaş artışları bir kanunla belli bir düzene bağlanarak, enflasyon oranı kadar otomatik olarak artırılmalıdır.
İktidar, ekonomik sorunların konuşulmaması için her gün şapkasından bir başka tavşan çıkarıyor.
İktidar, itibarından değil ama israfından tasarruf etmelidir. Ele verir talkını kendi yutar salkımı yaklaşımından vazgeçmelidir.
Son anketlerde kararsız vatandaşlarımızın oranı %40’a çıkmıştır.