Enerji Bakanı Bayraktar: Şubat Ayında Doğalgazda Kademeli Fiyatlandırmaya Geçilecek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Şubat 2024’te doğalgazda kademeli fiyatlandırma sistemine geçileceğini açıkladı. Bu sistemle, düşük tüketim yapan haneler daha az ödeyecekken, yüksek tüketim yapanların gerçek maliyetleri yansıtılacak. Bakan, bu değişikliğin bütçe üzerindeki enerji sübvansiyonu yükünü hafifleteceğini ve enerji verimliliğini artırmayı hedeflediğini belirtti. Ancak, uygulamanın dar gelirli aileler üzerindeki etkisi konusunda eleştiriler gündeme gelmekte. Yeni fiyatlandırmanın enflasyon ve tüketici harcamaları üzerindeki potansiyel etkileri de dikkatle izlenecek.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın, doğalgazda kademeli fiyatlandırmaya geçileceğini açıklaması, özellikle dar gelirli haneleri etkileyebilecek sonuçlar doğuracağı için kamuoyunda tartışma yarattı. Şubat 2024’te başlayacağı belirtilen bu uygulama, düşük tüketimli haneler için sübvansiyonun korunmasını öngörürken, yüksek tüketim yapan hanelere gerçek maliyetleri yansıtmayı amaçlıyor. Yetkililer, bütçe üzerindeki enerji sübvansiyonlarının yükünü hafifletmenin amaçlandığını belirtse de bu kararın olası sosyoekonomik sonuçları geniş kapsamlı eleştiriler aldı.

Kademeli fiyatlandırmanın dar gelirli vatandaşları koruma niyeti taşıdığı ifade edilse de, uygulamanın nasıl bir etki yaratacağı konusu belirsizliğini koruyor. Eleştirmenlere göre, düşük gelirli vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için gereken tüketim seviyesine bile ek maliyet yansıtılabilir. Zira, bu tür uygulamalarda “gerçek maliyet” olarak yansıtılan bedellerin yükselmesi, birçok haneyi zor durumda bırakabilir. Türkiye’de son dönemde artan enerji fiyatları göz önünde bulundurulduğunda, yüksek tüketimli aileler dışında kalan pek çok kesimin de bu yeni fiyatlandırma yapısından etkilenmesi olası görünüyor.

Yetkililer, doğalgaz sübvansiyonlarının sürdürülebilirliği konusunda adımlar attıklarını belirtse de, bu adımların enflasyona katkıda bulunması riski tartışmalara neden oldu. Enerji fiyatlarının düzenlenmesi ve kontrol altında tutulmasının önemini vurgulayan eleştirmenler, bu tür uygulamaların fiyat dalgalanmalarını artırarak enflasyona olumsuz etkisi olabileceğine dikkat çekiyor. Enflasyon kontrolü için Merkez Bankası ve Hazine ile işbirliği yapılacağı belirtilse de bu işbirliğinin nasıl sonuç vereceği henüz net değil. Ayrıca, artan enerji maliyetleri tüketici fiyat endeksinde dalgalanmalara yol açabilir ve dar gelirli vatandaşlar üzerindeki yük artabilir.

Yetkililer, enerji verimliliğini teşvik etmeyi ve çevresel farkındalığı artırmayı da amaçladıklarını belirtse de, uygulamanın yalnızca yüksek tüketiciler için değil, orta gelirli aileleri de etkilemesi, verimlilik hedeflerini sınırlayabilir. Enerji kullanımını azaltmaya yönelik bu tür düzenlemelerin, yalnızca ekonomik yük getiren değil, sürdürülebilirlik adına uzun vadeli çözümler üreten teşviklerle desteklenmesi gerektiğini belirten çevreciler ve ekonomistler, sistemin dar gelirli kesimleri mağdur etmeden uygulanabilmesinin önemini vurguluyor.

Kademeli fiyatlandırma ile ilgili nihai karar ve uygulama detaylarının önümüzdeki aylarda açıklanması beklenirken, bu sistemin toplumda gelir eşitsizliği yaratmaması için kapsamlı bir şekilde ele alınması gerektiği vurgulanıyor. Enerji Bakanlığı’nın, vatandaşlara uygulamanın etkileri hakkında daha fazla bilgilendirme yapması ve geniş kitlelerin ihtiyaçlarını karşılayacak adil bir sistem geliştirmesi kritik önem taşıyor.