Liberal Parti Genel Başkan Yardımcısı Mete Ayhan: Zalim Ne Zaman Galip Gelir?

Liberal Parti Genel Başkan Yardımcısı Mete Ayhan: Zalim Ne Zaman Galip Gelir?
Yayınlama: 13.09.2024
Düzenleme: 13.09.2024 16:11
29
A+
A-

Zalim Ne Zaman Galip Gelir?
Kitabın ortasından başlayalım hiçbir zaman galip gelemez.
Zulmünde devam edip başarılı bir şekilde ölse de galip gelmiş sayılmaz.
Ahirete inananlar için o terazisi kusursuz mizan gününde mağlup olacağı muhakkak.
Ahirete inanmayanlar için zalimin, ya yaşarken ya da öldükten sonra hiçbir sekilde iyi anıldığı görülmemiş soyu ve şakşakçıları dahil yeryüzünde saltanatları sönmüş, hesap sorulmuş, aldıklarına el konulmuş ve tarihin sayfalarında lanetle anılarak yenik düşmüştür.
Zalim önce kendine zulm eder. Ama farkında değildir. Sonra nesline zulmeder farkında değildir.
Sonra tüm insanlığa zulmeder hiç umursamaz. Zalim zalim olduğunu kabul etmez. Adaleti sağlıyorum der. Şaksakçıları ya korkudan veya çıkarlarından çok adil olduğunu söyler koltuk kabartırlar.
Hayat iyi ve kötünün meydan muharebesidir.
Bazen iyiler egemen olur, bazen kötüler.
İnsanlık tarihi zulümlerle doludur.
Her devrin iyisi ve kötüsü var olmuştur.
İyilerin ortak özelliği, kötülerle veya haksızlıkla mücadelede genelde başta sayılarının az olmasıdır. Hatta bazen tek başınadır iyi insan.
Örnek vermeye gerek var mı? Kaç iyinin kellesi alınmış idam edilmiştir bu zamana kadar saymaya gerek var mı? O devrin istenmeyen lanetlileriydiler. Şimdi rahmetle anlıyorlar.
Zalimi zalim yapan her zaman kötülerin ittifakı olmuştur.
Yoksa tek başına zalim olamazsın.
Ama iyi insan her zaman tek kalmış ve tek olmuş olabilir.
Zalimin yalnızlığı ve yok oluşu, iyilerin ittifakıyla sayıları çoğalıp kötülerin saf değiştirmesiyle veya zalimin yanından kaçmasıyla olmuştur.
Zalim ya ölür ya saltanatı biter ve cezalanır gider. Ama rüzgara göre hareket eden kötülere hiçbir şey olmaması en tehlikeli durumdur. Tekrar kötü olmak ve kötülüğü yaymak için gizlice mücadele ederler. Vakti gelince de yeni bir zalim yaratırlar.
Yani iyilerin zalimi devirmesi geçici fayda sağlar. Sineğe sebep olan bataklık kurutulmadıkça iyi kötü kavgası devam eder gider. Ne kadar kusursuz kurallar, anayasalar yazılsa da güçlü olan kuralı koyuyor.
Bu değişmez kaidedir.
Demokrasi bu kaide değişsin diye türemiş fakat hala sınav vermektedir.
Ezcümle iyilerin sayısı fazla ve güçlüyse adalet vardır. Kötüler güçlüyse zulüm vardır.
Yaşadığımız her olaya bu pencereden bakarsak, bugün neden bu haldeyiz daha iyi anlaşılır.
Adalet iyilerin sayısının çoğalmasıyla
sağlanır. Günümüzde kötüler ittifak olmayı çok çabuk başarıyor.
Ama iyiler çok zorlanıyor.
Tüm mesele bu.
İyiler kendi nefsine zulmetmeyerek,
mahalleciliği, egoyu, takıntılarını bir kenara bırakıp birlik ve beraberliği sağlamadıkça, kötüler hep yeni bir zalim yaratacak.
Bugünün zalimleri gider. Peki ya gelecekte bir daha zalim yetişmemesinin garantisini ve zulümlere son vermenin ortak bir kaidesini iyiler nasıl yazacak?
En önemlisi iyiler ortak bir iyi de buluşmaya hazır mı?
İyilerin sayısı nasıl artacak?
İyilerin sayısını artıracak ortamı yaratamazsak ve iyiliğin tanımı herkese göre farklı olursa, bataklık sinek üretmeye devam eder.
Biz bataklığı kurutmakla kendimizi mükellef hissetmiyorsak, farkında olmadan kötülerin safında yer alıyoruz demektir.
Soruları doğru soramazsak çözümler hep gecikir.
Zulümle abad olunmayacağı kesin.
Peki iyiyi nasıl abad edeceğiz?
Sadece iyi olmak yetmiyor malesef. İyiyi abad etmemek yeni zulümlere istemeden ortak olmaya neden oluyor.
Hepinize iyi düşünmeler dilerim!

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

WhatsApp