AYM’den Kayyım Kararı: Şirketlere Atanan Kayyımda Mülkiyet Hakkı İhlali Yok

Anayasa Mahkemesi, terör soruşturması kapsamında şirketlere kayyım atanması ve tedbirin uzun sürmesi nedeniyle yapılan başvuruda mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, silahlı terör örgütüne üye olma iddiasıyla yürütülen ceza soruşturması kapsamında şirketlere kayyım atanması ve bu tedbirin uzun sürmesi nedeniyle yapılan bireysel başvuruda mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Karar, 31 Temmuz 2025 tarihinde oy çokluğuyla alındı.

Başvuruya konu olayda, Betül Özbey Bayındır, hissedarı ve yöneticisi olduğu havacılık ve inşaat alanında faaliyet gösteren şirketlere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) kayyım olarak atanmasının mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ileri sürdü. Kayyım atamalarının, Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması ile bağlantı ve örgüte finansman sağlandığına dair kuvvetli şüpheler gerekçesiyle yapıldığı belirtildi.

AYM, suçla ve özellikle örgütlü suçlarla mücadelenin demokratik toplum düzeni açısından hassas bir alan olduğuna dikkat çekerek, kamu makamlarının bu alanda belirli bir takdir yetkisine sahip olduğunu vurguladı. Kararda, şirketlerin mal varlığının terör örgütlerinin finansmanında kullanılmasının önlenmesi ve olası müsadere kararlarının etkisiz kalmaması amacıyla kayyım atanmasının kamu yararı taşıdığı ifade edildi.

Mahkeme, kayyım tedbirinin genel ve soyut bir şüpheye değil; darbe girişiminden hemen önce gerçekleştirilen hisse devri, uluslararası para transferleri, yabancı bağlantılar ve karmaşık finansal yapılar gibi somut olgulara dayandığını belirtti. Tedbirin uzun sürmesinin ise soruşturmanın çok boyutlu ve uluslararası nitelikte olması nedeniyle kaçınılmaz olduğu kaydedildi.

Anayasa Mahkemesi, kayyım atanmasına ilişkin sürecin yargısal denetime açık olduğunu, başvurucunun hukuki güvencelerden yararlanabildiğini ve tedbirin ölçüsüz ya da keyfî olmadığı sonucuna vararak Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edilmediğine hükmetti.

Kaynak: Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu – Basın Duyurusu ve Karar Metni (B. No: 2019/42188)