Ey zalım,
Senden ne zaman kurtulacağız?
Adaleti saray kapılarında unutan, hukuku talimata bağlayan bu düzenden ne zaman çıkacağız?
Bu soru artık bir slogan değil, milyonların ortak çığlığıdır.
Türkiye’de mağduriyet artık istisna değil, neredeyse toplumsal bir kimliktir.
KHK ile bir gecede mesleğinden koparılanlar…
Ataması yapılmayan öğretmenler…
Ayın ilk haftasında biten asgari ücretle yaşamaya zorlanan emekçiler…
Emekli olduğu hâlde çalışmak zorunda kalan yaşlılar…
Borçla ayakta durmaya çalışan esnaf…
Bir cümle, bir paylaşım yüzünden hayatı karartılan yurttaşlar…
Bu ülkenin insanları çalışıyor ama geçinemiyor.
Üretiyor ama pay alamıyor.
Asgari ücret açlık sınırının altında tutulurken,
sabır öğütleniyor.
Hukuk kişiye göre eğilip büküldüğünde,
liyakat yerini sadakate bıraktığında,
yoksulluk kader gibi sunulduğunda
sorulacak soru değişmiyor:
Ey zalım,
emeği bu kadar değersizleştiren,
adaleti bu kadar örseleyen bu düzenden
biz ne zaman kurtulacağız?
Bilinsin ki bu sorunun cevabı sadece sözlerde değil;
sandıkta, vicdanda ve sokakta büyümektedir.
Çünkü mağduriyet birikir.
Ve biriken her şey, zamanı gelince hesap sorar.
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol