Kardeşinize üç dakika ayırın lütfen!
@konusmasanati
Üzgünüm… kırgınım… yorgunum.
Koca on yıl geçti.
Tam on yıl!
Bu on yıl; ölenlerin, susturulanların, yok sayılanların, ötekileştirilenlerin yılıydı.
Kanser olup tedaviye ulaşamayanlar…
Depresyonun ağırlığına dayanamayıp hayata veda edenler…
“İş kazası” denilerek geçiştirilen iş cinayetlerinde can verenler…
Hiç bilmediği işlerde çalışırken ölüme mahkûm edilenler…
Çaresizlikten yurtdışına kaçmaya çalışırken Meriç’in soğuk sularında boğulan, mezarı bile olmayan insanlar…
Doğumhanenin kapısında polis beklerken korkuyla evladını dünyaya getiren anneler…
Hapishane duvarları arasında büyüyen çocuklar…
Parmaklıkların ardında ilk adımını atan bebekler…
Ve…
Her gece ağlayarak uyuyan, anne-baba hasretiyle büyüyen,
titreyen sesiyle “Babam nerede? Annem nerede?” diye soran çocuklar…
Bütün bunlar yaşanırken şimdi soruyorum:
Neredeydiniz?
Komada mıydınız?
Uykuda mıydınız?
Başka bir gezegende miydiniz?
Yoksa görmek işinize mi gelmedi?
Bugün aklınıza gelen adalet, neden o gün gelmedi?
Bugün hatırladığınız vicdan, neden o gün sustu?
Bir insanın hayatı karartılırken ses çıkarmayanlara,
bir annenin gözyaşını görmeyenlere,
bir çocuğun çığlığını duymayanlara…
“Hayat sizi görmezden geldiğiniz acılarla sınasın” demiyorum.
Ben sadece, her türlü acıya maruz kalmış bir arkadaşınız olarak:
Allah bizi insan eyleye…
Unutmayın; hasım değil hısımlık için buradayız.
Yapılan her eleştiri, bu ülke daha yaşanabilir olsun diyedir.
Çünkü bu topraklar hepimizin.
Kaynak: Sırrı Er @konusmasanati
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol