Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi, Doç. Dr. Fatma Zehra Fidan’a verdiği kapsamlı röportajda barış süreci, 11. Yargı Paketi ve KHK hukuksuzluğuna ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Bu dille barış çıkmaz, KHK meselesi Türkiye’nin tam merkezinde duruyor” dedi.
Türkiye’nin yoğun gündeminde barış süreci, İmralı görüşmeleri, 11. Yargı Paketi ve KHK’lıların hukuksuzlukları yeniden tartışılırken, Akademisyen Doç. Dr. Fatma Zehra Fidan, Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi ile kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdi. Program, hem siyaset hem de sosyoloji açısından dikkat çeken tespitler içerdi.
Programın açılışında konuşan Doç. Dr. Fidan, Türkiye’de siyasetin büyük bir güven krizi yaşadığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Siyaset dünyasında çok farklı aşamalarda hayal kırıklığı yaşadığımız bir dönemde, bütün haksızlıkların yanında ve daha da önünde KHK hukuksuzluğunu konu edinmiş olmanız çok değerli.”
Gülabi, davet nedeniyle teşekkür ederek, “Türkiye’de ne kadar iyi olunabilirse o kadar iyiyiz artık.” sözleriyle ülkedeki genel atmosferi özetledi.
Fidan’ın 22 Ekim 2024’ten beri yürütülen süreçle ilgili sorusuna Gülabi şu yanıtı verdi:
“Türkiye tarihi, siyaset tarihinde görülmeyen bir hareketlilik içinde. Barış konuşuluyor ama kullanılan dil barış dili değil. Bir gün idam ipi atanlar, ertesi gün ‘beni asın’ diyor. Bu dilden barış çıkmaz.”
Gülabi, İmralı görüşmesi sonrası tarafların sertleşen söylemlerinin süreci tıkadığını belirtti.
Barış sürecinin hukuki altyapıdan yoksun olduğunu vurgulayan Gülabi, en kritik noktanın hukuken tanımlı bir güvence mekanizması olduğunu söyledi:
“Dağdan inecek gençler neye güvenecek? Bunlar nasıl topluma kazandırılacak? İş, güvenlik, sosyal uyum… Hiçbiri konuşulmuyor.”
Devlet Bahçeli’nin “suçsuz olanlar gelsin” sözlerine dair ise şu değerlendirmede bulundu:
“Bahçeli’nin bu konuda ne konuştuğunu bildiğini sanmıyorum. PKK’dan kim suçsuz sayılacak? Balistik yok, kayıt yok. Bunu tespit etme şansımız yok. Bu işin çözümü genel aftır. 2015’te çıkarılan kanun bile bu sorunu çözemez.”
Gülabi, konuşmanın en çarpıcı bölümünde, KHK meselesinin Türkiye’nin tam merkezinde durduğunu söyledi:
“KHK’lıların yüzde 99.1’i üniversite mezunu. Ezici çoğunluğunun hiçbir suç geçmişi yok. Bunlar öğretmen, akademisyen, subay… Bir günde terörist ilan edildiler.”
Devlet Bahçeli’nin PKK’lılara yönelik söylediği “suçsuz olanlar gelsin” cümlesiyle KHK’lılara yönelik sessizlik arasındaki çelişkiye dikkat çeken Gülabi şu soruyu yöneltti:
“Ortada silah yok, örgüt yok, şiddet yok. Peki KHK’lılar için ne denecek?”
Gülabi, KHK hukuksuzluğunun Türkiye’nin en büyük yapısal kırılmalarından biri olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“50 bin öğretmenin yarısı özel kurumlarda çalışıyordu. Ders anlatıyorlardı. Gazete okuyan da suçlu sayıldı. Devletin bizzat teşvik ettiği kurumlara yardım edenler sonra terörist ilan edildi.”
Gülabi, 15 Temmuz sonrası yaşanan sürecin yanlış kurgulandığını belirterek çok çarpıcı bir anekdot paylaştı:
“Bir AKP milletvekili bana, Somali’ye götürülen yardımların valizle geçirildiğini anlattı. Devlet eliyle yapılan bu organizasyon daha sonra suç sayıldı. Bu düğmeler baştan yanlış iliklendi.”
Röportajın sonunda Gülabi, Türkiye’nin geleceğinin ancak hukuk devletine dönüşle mümkün olabileceğini belirtti:
“Hukuku konuşmadan hiçbir sorunu çözemezsiniz. Ne barış gelir, ne KHK meselesi çözülür, ne de Türkiye normalleşir.”
Doç. Dr. Fatma Zehra Fidan ve Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi arasında gerçekleşen bu röportaj, Türkiye’nin gündemindeki en kritik başlıkları hukuki, sosyolojik ve siyasal açıdan bütünlüklü biçimde ele alıyor.
Hem barış sürecine yönelik hukuki boşluklar hem de 11. Yargı Paketi’nin yarattığı beklenti kırılması, Gülabi’nin ifadeleriyle yeniden tartışmaya açılıyor.
Kaynak: Röportaj / Doç. Dr. Fatma Zehra Fidan Programı - Liberal Parti Lideri Zübeyir Gülabi
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol