TRT Eski Spikeri Sırrı Er’den 15 Temmuz ve KHK Çıkışı: “Adalet Bir Borçtur!”

TRT eski spikeri ve uluslararası basın kartı sahibi Sırrı Er, 15 Temmuz sonrası kurulan komisyonun raporunun kaybolmasını ve KHK mağduriyetlerini eleştirerek “Adalet bir gün hepimize lazım olacak” dedi.

TRT eski spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IFC) sahibi Sırrı Er, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada 15 Temmuz sonrası yaşanan hukuksuzlukları ve KHK mağduriyetlerini gündeme taşıdı. Er, 2016’da kurulan TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu’nun raporunun kaybolmasını, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun “oyalama komisyonuna” dönüştüğünü ve on binlerce insanın bir gecede “sosyal ölüme” mahkûm edildiğini vurguladı. “Adalet, öylesine söylenecek bir kelime değil, bir borçtur” diyen Er, yaşanan mağduriyetlerin toplum tarafından görmezden gelindiğini ve bu yaranın hâlâ kanadığını ifade etti.

TRT Eski Spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IFC) Sahibi Sırrı Er, Açıklamasında…

Sadece halkını, toprağını ve daha güzel bir dünya umudunu sevenlere sesleniyorum!

KHK ile ihraç edilenlerin hemen hepsinin 15 Temmuz’un aydınlatılması konusunda ısrarcı olduğu bilinen bir gerçek olmasına rağmen 15 Temmuz 2016’da o meşûm akşamın ardından #KHK ile on binlerce insan bir gecede sosyal ölüme mahkûm edildi!
Neden?

4 Ekim 2016’da o dönem Meclis’te grubu bulunan AKP, MHP, CHP ve HDP’nin imzası ile kurulan ve yaklaşık 4,5 ay faaliyet gösteren TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu, 22 toplantıda 141 kişiyi dinledikten sonra dosya/raporlarla birlikte sırra kadem bastı!
Neden?

TBMM 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu üyesi İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık şu an nerede?

15 Temmuz ve siyasi ayağının araştırılması yönündeki önergeler AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla hep reddedildi!
Neden?

Yargı organı olmayan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun “oyalama” komisyonuna dönüştüğü görmezden gelindi!
Neden?

Bu soruların cevabı sözde muhalefet ve halk tarafından hiç merak edilmedi!
Neden?

Muhalefet ve toplum, sosyal medyada önemsiz konulara sözde hassasiyet gösterirken, milyonlarca insanın KHK hukuksuzluğuyla işi, özgürlüğü ve yaşamı elinden alınırken bunları görmezden, duymazdan, bilmezden geldi!
Neden?

Bu hukuksuzluğun üzerinden yaklaşık 10 yıl geçti. Hayatlar bir kalem darbesiyle altüst oldu!

Kimi bir fişleme ile kimi somut delil olmadan bir şüpheyle “terörist” damgası yedi. Bu, sadece bir iş kaybı değil; ailelerin dağılması, umutların sönmesi, geleceğin çalınması demek.

Yıllarca emek verdiğiniz mesleğiniz sorgusuz sualsiz elinizden alınıyor ve çocuklarınızın gözlerindeki endişeli bakışlara cevap veremiyorsunuz.

Çoğunun suçu, sendikaya, derneğe üye olmak, bankaya para yatırmak ya da sadece yanlış bir listede adının geçmesiydi.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’na yüz binin üzerinde başvuru yapıldı ama bir avuç insan vefât edenler dahil ancak iade edildi.

Bugün gelinen aşamada; Adalet, bir umut ışığı olmaktan uzak!

Bütün bu yaşananlar; “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” yaklaşımının tezâhürü.

Bugün, 2025’te, bu yara hâlâ kanıyor! Adalet, öylesine söylenecek bir kelime değil, bir borçtur. Bu hikâyeleri unutmayalım. Sesleri duyalım, yaraları saralım!

Adalet, bir gün hepimize lâzım olacak oluyor da!

Sadece halkını, toprağını ve daha güzel bir dünya umudunu sevenlere binlerce kez selam olsun!

#BenNazım

Kaynak: Sırrı Er | @konusmasanati