Zor şartlarda polislik mesleğine adım attım, ailemin sosyal güvencesini kendi omuzlarıma yükledim.
Babamı toprağa verdim, annem ise yaşlı ve hasta hâliyle hastane kapısında geri çevrildi.
Bana ve aileme yaşatılan bu acıyı ne unuturum ne de unuttururum!

Polislikten Haksızlığa Uzanan Acı Hikâye: Anneme Yapılan Zulmü Asla Unutmayacağım!
Polislik mesleğine başladığım ilk gün, tek düşüncem zor şartlarda beni büyüten anne ve babamın yanında olmaktı. Onların hiçbir sosyal güvencesi yoktu, ben de bütün yükü kendi sırtıma alarak onları üzerime kaydettim. Tüm sağlık imkanlarımdan yaralanmalarını istedim. Çünkü benim için en büyük gurur, onların başını öne eğdirmemekti.
Yıllar geçti, babam rahmetli oldu…
Anam ise ömrünü tüketmiş, yaşlı ve hasta hâliyle ayakta kalmaya çalışıyordu.
Kader bana acı bir sınav daha yaşattı;
Hukuk kitaplarında dahi yer almayan, “iltisak’ ve ‘irtibat” gibi ucube iftiralarla; KHK ile binlerce kişiyle birlikte aynı yazının altına eklenen isim listeleriyle işimi ve mesleğimi haksızca kaybettim.
Bir gün annem muayene olmak için hastaneye gittiğinde, görevli personel “Sizi muayene edemeyiz” diyerek annemi kapıdan çevirdi. Yaşlı, hasta, çaresiz bir kadına yapılan bu muamele, sadece annemin değil, benim de yüreğimi paramparça etti.
Bana yapılan onca haksızlık, en çok da ailem üzerinden vurdu. Bu ihaneti, bu acıyı ne unutabilirim ne de unutturabilirim. Herkes şunu iyi bilmeli ki: Yaşattığını yaşamadan kimse ölmez!
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol