📌 TRT eski spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IFC) sahibi Sırrı Er, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda adalet, insan onuru ve toplumsal çöküş üzerine dikkat çeken ifadeler kullandı.
Sırrı Er, mesajına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sıkça kullandığı “Geciken adalet, adalet değildir” sözünü hatırlatarak başladı. Ardından, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Mahur Beste romanından çarpıcı bir alıntı yaparak, bir medeniyetin çöküşünün insanın bozulmasıyla başladığını vurguladı.
“İnsan bozulur, insan kalmaz; bir medeniyet, insanı insan yapan manevi kıymetler manzumesidir,” diyen Tanpınar’dan hareketle konuşan Sırrı Er, bugün yaşanan toplumsal buhranların temelinde adaletin eksikliği ve insani değerlerin kaybı olduğunu ifade etti.
“Bu memlekette sadece fena şey mi yapılır?” sorusunu yönelten Sırrı Er, ümitsizliğe kapılmak yerine toplum olarak yüzleşilmesi gereken temel sorunun “insan kalitesi” olduğunu belirtti. Videolu paylaşımının sonunda ise “Dün ve bugün arasında elbette fark var!” diyerek geçmişle hesaplaşmanın ve yeniden doğruları inşa etmenin gerekliliğini dile getirdi.
TRT Eski Spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IFC) Sahibi Sırrı Er, Açıklamasında…
Sırrı Er | @konusmasanati
Adalet nedir?!
Adalet herkese hakkını vermek, insan onurunu korumaktır!
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: “‘Geciken adalet, adalet değildir.“ diyor.
Mahur Beste, yıkılan bir imparatorluğun, dağılan bir cemiyetin, içten çürüyen ferdin romanıdır. “Mazi daima mevcuttur” diyen bir romancı ister istemez bu muhasebeyi yapacaktı:
-Oğlum Behçet, sen bir medeniyetin iflâsı nedir, bilir misin? dedi. İnsan bozulur, insan kalmaz; bir medeniyet, insanı insan yapan mânevi kıymetler manzumesidir. Anlıyor musun şimdi derdin büyüklüğünü? Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde ortaya çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur. Sen cilt yapıyorsun; şiraze nedir bilirsin. Bizde insanoglu şirazesiz kalmış. Hayat onun için ahenksiz, birbirini tutmayan, günün hayatına cevap vermeyen bir yığın ölü kıymetler tarafından idare ediliyor.
Niçin bu kadar bîçareyiz, ümitsiziz? Neden her tuttuğumuz dal elimizde kalıyor? Bu memlekette sadece fena şey mi yapılır? Bütün hesaplarımız bozuk mu? Hiçbir faziletimiz kalmadı mı?
Mesele yıkılış hâlinde olmamızda!
Mahur Beste, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1944 yılında tefrika halinde yayınlanmış romanı.
Dün ve bugün arasında bir fark var mı?!
Elbette var!
Videonun sonunda cevabı dilimin döndüğünce vermeye çalıştım.
Kaynak: Sırrı Er | @konusmasanati
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol