🎙️TRT Eski Spikeri Sırrı Er’den Dikkat Çeken “Ayrımsız Adalet” Çıkışı: “Sessizliğin Bedeli Ağırdır!”

TRT eski spikeri ve Uluslararası Basın Kartı sahibi Sırrı Er, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yıllardır savunduğu “Ayrımsız Adalet” çağrısıyla dikkat çekti. Er, bir siyasi partinin genel başkanının kendisini engellediğini açıklayarak, TBMM’de temsil makamında olanların halkı dinleme sorumluluğu olduğunu vurguladı. Hakaret içermeyen eleştirilerine rağmen engellenmesine tepki gösteren Er, yurttaşlara “Değişim sende, sessizliğin bedeli ağırdır” diyerek sandıkta akıl ve vicdanla hareket etmeleri çağrısında bulundu.

Uluslararası Basın Kartı (IFC) sahibi ve TRT eski spikerlerinden Sırrı Er, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı çarpıcı açıklamayla gündeme oturdu. “@konusmasanati” kullanıcı adıyla yaptığı paylaşımda Er, “Biliyorum yorgun düştün, ama mücadele azmini diri tutman gerekiyor dostum!” sözleriyle yurttaşlara seslendi.

“Ayrımsız Adalet” vurgusuyla dikkat çeken paylaşımında bir partinin genel başkanının kendisini sosyal medyada engellediğini açıklayan Er, “Hakaret yok, aşağılama yok, sadece lisân-ı münâsiple hakkımı arıyorum” dedi. TBMM’de temsil makamında olanların halkın vergisiyle maaş aldığını hatırlatan Er, bu tür tepkilerin demokratik temsiliyetle bağdaşmadığını belirtti.

“Suretâ Haktan görünmekle bu iş olmuyor” diyerek mevcut siyasi anlayışa sert eleştiriler yönelten Sırrı Er, halkı sandıkta uyanık olmaya çağırdı: “Değişim bir başkasının elinde değil, sende dostum sende!” diyerek yurttaşlara sessiz kalmama çağrısında bulundu.

TRT Eski Spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IFC) Sahibi Sırrı Er, Açıklamasında…

Sırrı Er | @konusmasanati

Biliyorum yorgun düştün!
İşini, özgürlüğünü, sevdiklerini kaybettin!
Bütün bunlara rağmen mücadele azmini diri tutman gerekiyor dostum!

Neden mi?!
Önü sonu ölüm olan bir dünyada ölümsüzlük iksirini içmek, gelecek nesillere Ömer Seyfeddin’in ifadesiyle; “Bir asır evvelki neslin son numûnesi” olmak ve tarihe not düşmek için.

Hüseyin Rahmi Gürpınar: “Hürriyet, müsavat, uhuvvet diye herkesin ağzına birer parmak bal çaldılar. Meşrutiyet sözüyle böyle eğlenmek için mi? Bizde geçim yolunu bulmanın ana kuralı: Evvela çatmak, sonra çalmaktır. Mutlakiyette de budur, Meşrutiyette de…”

İsminin anlamı eşitlik olan, sayfasında at nalı kadar “Adaletin Peşinde” yazan bir partinin genel başkanı  yıllardır “Ayrımsız Adalet” diye haykıran fakiri engellemiş.

“Dikkate almayın! Bunlardan bir şey beklemeyin Hocam” diye yazan dostlar var.

Önemsediğim, dikkate aldığım ve herhangi bir beklenti içinde olduğum için değil ki tepkim!

TBMM, halkın meclisi ve siz o çatının altında temsil makamında olan bir partinin genel başkanısınız. Bizim vergilerimizle maaş alıyor o makama geliyorsunuz sonra işinize gelmeyen bir şey olduğunda engelliyorsunuz.

Hakaret yok, aşağılama yok, lisânı münâsiple hem kendi hakkımı hem de haksızlığa uğradığına inandığım kişilerin hakkını “Ayrımsız Adalet” vurgusu ile arıyorum.

Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma beni engelleyebilir çok normal ama siz bunu yapamazsınız!

Suretâ Haktan görünmekle bu iş olmuyor/olmaz da!

Halk aklını başına alacak sandık önüne geldiğinde “Ayrımsız Adalet” diyecek ve bunların hepsinden topyekûn kurtulacak!
Mevcutlara/hiçbirine umut bağlama dostum!

Değişim bir başkasının elinde değil sende dostum sende!

Sessizliğin bedeli ağırdır!
Hakkını ara!