Sırrı Er ve Doç. Dr. Deniz Ünal’dan Anlamlı Röportaj: “Ayrımsız Adalet, Yaşanabilir Bir Ülkenin Temelidir”

TRT eski spikeri Sırrı Er ile Liberal Parti Gaziantep İl Başkanı Doç. Dr. Deniz Ünal, Adana’da gerçekleştirdikleri anlamlı buluşmada, KHK mağdurları Prof. Dr. Halûk Savaş ve eşi Doç. Dr. Esen Savaş’ı rahmet ve saygıyla anıldı. Program boyunca insan onuru, iyilik ve ayrımsız adaletin yaşanabilir bir toplumun temel taşı olduğu vurgulanırken; hukuksuzluk karşısında sessiz kalmanın da bir suç olduğu hatırlatılarak, topluma vicdan, dayanışma ve hak arayışı çağrısı yapıldı.

Adana – TRT’nin unutulmaz ekran yüzlerinden Sırrı Er ile Liberal Parti Gaziantep İl Başkanı Doç. Dr. Deniz Ünal, Adana’da bir araya gelerek kamuoyunun dikkatini hem adalet arayışına hem de insan onuruna dayalı kolektif iyilik mücadelesine çekti. Görüşme, bir süre önce hayatını kaybeden KHK mağduru akademisyenler Prof. Dr. Halûk Savaş ve eşi Doç. Dr. Esen Savaş’ın anısıyla başladı.

Sırrı Er, konuşmasında adaletin yalnızca bireysel değil toplumsal bir değer olduğunu vurgulayarak, “Adalet, demokrasi, hukuk ve ifade özgürlüğü gibi kavramları savunmaya devam etmek zorundayız. Bunları dile getirmezsek, başkalarının yaşadıklarını kendi kapımızda buluruz. Bugün sessiz kalırsak, yarın sesimiz duyulmaz olur” dedi.

Doç. Dr. Deniz Ünal ise Esen Savaş ile olan dostluklarını anlatarak gözyaşlarını tutmakta zorlandı. “Esen hocamız, hem hastalıkla hem adaletsizlikle mücadele etti. KHK ile mesleğinden edilen, yurtdışına çıkması engellenen bir bilim insanı olarak yılmadan, başkalarına destek olmaya devam etti. Kanser hastasıydı ama aile danışmanlığı yapmaya başladı, insanlara umut oldu” dedi.

Ünal, Gaziantep’te kurdukları Liberal Parti teşkilatının temel felsefesinin de bu anlayış üzerine kurulu olduğunu belirtti: “Biz bu mücadeleyi Halûk ve Esen Hoca’dan devraldık. Partimizde kimlik, etnisite, inanç ayrımı yok. Kürt, Türk, Alevi, Sünni, kim olursa olsun herkesin hakkını eşit savunuyoruz. Bireysel hak ve özgürlükler bizim temel önceliğimizdir.”

KHK ve Toplumsal Sessizlik Eleştirildi

Programda KHK’lar da önemli bir gündem maddesiydi. Yaklaşık 300.000 kişinin Kanun Hükmünde Kararnamelerle ihraç edildiğini hatırlatan Ünal, “Takipsizlik ve beraat almasına rağmen mesleğine dönemeyen, pasaportuna erişemeyen insanlar var. Bu kabul edilemez. Hukuksuzluğun yarattığı mağduriyetleri ortadan kaldırmak için hep birlikte sesimizi yükseltmeliyiz” dedi.

Toplumsal İrade Çağrısı: Sessizlik de Bir Suçtur

İkili, yalnızca mağdur olanların değil, toplumun tüm kesimlerinin adalet için sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Sırrı Er, “Kendimiz için istediğimizi başkaları için de istemediğimiz sürece, bu ülke yaşanabilir bir yer olmaz. ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ anlayışı artık bitmeli. İyilik pasif kalmamalı, harekete dönüşmeli” dedi.

Deniz Ünal da bu çağrıyı destekleyerek, “Birlikte yaşanabilir bir ülke inşa edebilmek için önce kendi haklarımızı savunmalı, sonra başkaları için mücadele etmeye devam etmeliyiz. Çünkü susmak, ötekileştirmeye ortak olmaktır. Adaletin olmadığı bir ülkede hiçbirimiz güvende değiliz” ifadelerini kullandı.

Programın sonunda şu mesajla vurguyu yaptılar:

“Yaşanabilir bir ülke, ayrımsız adaletin inşa edilmesiyle mümkündür. Adaletin kişiye göre değil, evrensel değerlere göre işlemesi gerekir. Ötekileştirme yerine kapsayıcılığı, sessizlik yerine cesareti, bireysel kurtuluş yerine toplumsal dayanışmayı tercih etmeliyiz.”