🎙️ TRT Eski Spikeri Sırrı Er’den Çarpıcı Mesaj: “Keşke İnsanca, İnsana Yaraşır Bir Şekilde Yaşamayı Öğrenmiş Olsak!”

TRT’nin eski spikerlerinden ve Uluslararası Basın Kartı (IFJ) sahibi Sırrı Er, sosyal medya paylaşımında, Çetin Altan’ın Kemâl Tâhir’in mahkûmiyetiyle ilgili sözlerine atıfta bulunarak, toplumun aydınlarını cezalandırmanın, toplumun kendi değerlerini yok etmek anlamına geldiğini vurguladı. 1938’de “Donanma Davası” kapsamında 15 yıl hapis cezası alan Kemâl Tâhir’in, cezaevindeyken dahi önemli eserler ürettiğini hatırlatan Er, Çetin Altan’ın “siyah taş” metaforunun tarihsel sorumluluğu unutturmamaya yönelik güçlü bir çağrı olduğunu belirtti.

Uluslararası Basın Kartı (IFJ) sahibi ve TRT’nin deneyimli spikerlerinden Sırrı Er, sosyal medya hesabından yaptığı anlamlı paylaşımda, Türkiye’nin geçmişte yaşadığı yargı hatalarına dikkat çekerek, edebiyat ve düşünce dünyasına ağır bedeller ödeten kararlara sert tepki gösterdi.

🗣️ “Keşke insanca, insana yaraşır bir şekilde yaşamayı öğrenmiş olsak!” diyen Sırrı Er, Çetin Altan’ın, 1938 yılında “Donanma Davası” kapsamında hapse mahkûm edilen Kemâl Tâhir hakkında yazdığı çarpıcı ifadeleri hatırlattı:

“Bir bahçenin bir köşesine, küçücük bir siyah taş. Üstüne o yazarı mahkûm eden hâkimin ismi, savcınınkini de yanına. Bunlar lânetli insanlardır. Kendi değerlerini imha etmişlerdir.”

Bu sözlerle Çetin Altan, sadece Kemâl Tâhir’in değil, aynı zamanda aydınların susturulmasıyla bir milletin değerlerine nasıl zarar verildiğini güçlü bir metaforla gözler önüne seriyor.

📚 Hapisle Susturulamayan Kalem: Kemâl Tâhir

1938’de, Nâzım Hikmet ile birlikte “ordu içinde isyan teşviki” suçlamasıyla yargılanan ve 15 yıl hapse mahkûm edilen Kemâl Tâhir, cezaevinde bile üretkenliğini kaybetmedi. “Yol Ayrımı” ve “Esir Şehrin İnsanları” gibi ölümsüz eserlerini bu dönemde kaleme aldı.

Sırrı Er, paylaşımının sonunda duygularını şöyle dile getirdi:

“Çetin Altan’ı yayınlarımda onlarca kez ağırladım. Onunla programda herhangi bir meseleyi konuşurken bile aldığım lezzeti tarif edemem. Ruhları şâd olsun!”

TRT’nin eski spikerlerinden ve Uluslararası Basın Kartı (IFJ) sahibi Sırrı Er, Açıklamasında…

Sırrı Er | @konusmasanati
Keşke insanca, insana yaraşır bir şekilde yaşamayı öğrenmiş olsak!

Henüz öğrenemedik ve görünen o ki öğrenmek istemek gibi bir düşüncemiz de yok maalesef!

Çetin Altan, Kemâl Tâhir’in mahkûmiyetiyle ilgili şöyle diyor:
“Bir bahçenin bir köşesine, küçücük bir siyah taş. Üstüne o yazarı mahkûm eden hâkimin ismi, savcınınkini de yanına. Bunlar lânetli insanlardır. Kendi değerlerini imha etmişlerdir.”

Bu cümle, hem edebiyat hem de tarih açısından derin bir anlam taşıyor.

Çetin Altan bu sözleri, Kemâl Tâhir’in 1938 yılında “Donanma Davası” olarak bilinen olayda yargılanıp mahkûm edilmesiyle ilgili yazmıştır.

Kemâl Tâhir, Nâzım Hikmet’le birlikte, orduyu isyana teşvik ettiği iddiasıyla yargılanmış ve 15 yıl hapse mahkûm edilmiştir.

Çetin Altan, bu cümlede Kemâl Tâhir’i mahkûm eden yargıç ve savcıyı, kendi toplumlarının değerlerini yok eden “lânetli insanlar” olarak niteliyor.

“Siyah taş” metaforu, bu haksız kararı veren ve uygulayan isimlerin unutulmaz bir şekilde damgalanması gerektiğini vurguluyor;
çünkü bir toplumun aydınlarını cezalandırmak, o toplumun değerlerini yok etmektir!

Kemâl Tâhir, hapis yıllarında bile üretkenliğini sürdürmüş, Yol Ayrımı ve Esir Şehrin İnsanları gibi eserlerini bu zorlu süreçte yazmıştır.

Çetin Altan’ı yayınlarımda onlarca kez ağırladım. Onunla programda herhangi bir meseleyi konuşurken bile aldığım lezzeti tarif edemem.

Ruhları şâd olsun!

#BuÜlkeHepimizin