Liberal Parti’den Sert Çıkış: “Ortadoğu’daki Savaş Suçlarına ve Baskıcı Rejimlere Karşı Halkların Yanındayız!”

Liberal Parti, İsrail ve İran arasında artan gerilimin yol açtığı sivil ölümlere tepki gösterdi. Parti, İsrail’in İran topraklarına yönelik saldırılarını “savaş suçu” olarak nitelendirirken, İran rejimini de insan haklarını ihlal eden baskıcı bir yönetim olarak eleştirdi. Açıklamada, “Netanyahu ve mollalar rejimi Ortadoğu barışının önündeki en büyük engellerdir” denilerek her iki tarafın da halklarını baskı altında tuttuğu vurgulandı. Liberal Parti, ırkçılığa, teokrasiye ve savaşa karşı durduğunu belirterek, “Halklar barış, adalet ve özgürlük ister; biz bu taleplerin yanındayız” mesajını verdi.

Liberal Parti, Ortadoğu’da tırmanan gerilim ve artan sivil ölümleri üzerine güçlü bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, İsrail’in İran’a düzenlediği saldırıların savaş suçu niteliği taşıdığı, İran rejiminin de kendi halkına uyguladığı baskılar nedeniyle eleştirildiği vurgulandı. Parti, hem Netanyahu hükümeti hem de İran’daki mollalar rejimini, barışın önündeki en büyük engel olarak nitelendirdi.

“Masumların ölümü hiçbir gerekçeyle meşrulaştırılamaz”

Liberal Parti’nin açıklamasında, İsrail, İran ve Filistin’de yaşanan her bir sivil ölümün insanlık vicdanını derinden yaraladığına dikkat çekilerek şu ifadeler yer aldı:

“Masum sivillerin hayatını kaybettiği her saldırı, hangi devletten gelirse gelsin, uluslararası hukukun ihlalidir. İsrail’in İran’a düzenlediği saldırılar savaş suçudur. İran’ın İsrail’e fırlattığı füzeler de sivilleri hedef almış ve yine insanlık suçu işlemiştir.”

Netanyahu ve mollalar rejimi hedefte: “İkisi de otoriter, ikisi de halklarını eziyor”

Açıklamada hem İsrail’deki aşırı sağcı Netanyahu yönetiminin, hem de İran’daki baskıcı teokratik rejimin, barış ve insan hakları açısından ciddi tehdit oluşturduğu belirtildi.

İsrail’in Filistin halkına yönelik “etnik temizlik politikaları”, İran’da ise kadınlara, LGBTİ+ bireylere ve azınlıklara yönelik sistematik baskılar eleştirildi. Liberal Parti, her iki ülkenin yönetimlerinin halklarını korkuyla kontrol altında tuttuğunu vurguladı:

“İsrail’deki etnokratik düzen de, İran’daki teokratik düzen de halkların özgürlüğünü yok saymaktadır. Bu iki baskıcı yapı yüzünden Ortadoğu’da masum insanlar ölmeye devam etmektedir.”

“Uluslararası toplum çifte standartlardan uzak durmalı”

Liberal Parti, açıklamasında uluslararası topluma da çağrıda bulunarak, yalnızca saldırıları değil, bu saldırıların temelini oluşturan rejim yapılarını da açıkça eleştirme çağrısı yaptı.

“Netanyahu ve mollalar rejimi, Ortadoğu barışının önündeki en büyük engellerdendir. İnsan hakları ihlalleri nereden gelirse gelsin, kararlılıkla karşı durulmalıdır.”

“Halklar savaş değil barış ister!”

Liberal Parti, savaş çığırtkanlarına, baskıcı iktidarlara ve insan haklarını ihlal eden tüm yapılara karşı duracaklarını belirterek şu ifadeyle açıklamayı noktaladı:

“Halklar barış ister, halklar adalet ister, halklar özgürlük ister. Liberal Parti, bu evrensel taleplerin yanındadır. Irkçılığa, teokrasiye, baskıya ve savaşa karşı insanlığın sesi olmaya devam edeceğiz.”

Liberal Parti’den Yapılan Basın Açıklamasında…
Ortadoğu’da Savaş Suçlarına ve Baskıcı Rejimlere Karşı Halkların Yanındayız!

Liberal Parti olarak, Ortadoğu’da son dönemde yaşanan çatışmalarda hayatını kaybeden tüm sivillerin acısını derin bir üzüntüyle paylaşıyoruz. İsrail, Filistin ve İran coğrafyasında yaşanan her bir sivil ölüm, insanlığın ortak vicdanını kanatmaktadır. Masumların ölümü hiçbir koşulda meşrulaştırılamaz, hiçbir gerekçeyle haklı gösterilemez.

Ancak bu trajedileri sadece sonuçlarıyla değil, onları doğuran nedenlerle birlikte değerlendirmek zorundayız.

İsrail’in İran’a düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden siviller, açıkça uluslararası hukukun ve devlet egemenliğinin ihlalidir. Her ne amaçla yapılırsa yapılsın, başka bir ülkenin topraklarına yönelik böylesi bir saldırı, doğrudan savaş suçudur.

İran’ın İsrail’e düzenlediği füze saldırılarında da sivillerin yaşamını yitirdiği gerçeği ortadadır. Hiçbir ülkenin, kendi siyasi hesapları uğruna başka bir ülkenin halkını hedef alma hakkı yoktur.

Öte yandan İran’daki mevcut rejim, ciddi bir insan hakları sorunudur. Kadınlara, LGBTİ+ bireylere, etnik ve mezhepsel azınlıklara karşı sürdürülen sistematik baskı; ifade, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün yok sayılması, halkın temel haklarının boğulması kabul edilemez.

İran rejimi de tıpkı Netanyahu hükümeti gibi, halkını otoriter yöntemlerle sindiren, kendi bekasını halkının özgürlüğünün önüne koyan bir yapıdır.

İsrail’deki aşırı sağcı Netanyahu rejimi, yalnızca Filistin halkına uyguladığı etnik temizlik politikalarıyla değil, aynı zamanda İsrailli yurttaşları sürekli bir savaş ve tehdit ortamında tutarak Ortadoğu’da barış umutlarını sabote etmesiyle de sorumludur.

Bu iki rejim; biri teokrasi, diğeri etnokrasi temelinde inşa edilmiştir. Ortak noktaları ise, halklarının temel hak ve özgürlüklerini sistematik biçimde ihlal eden baskıcı yapılardır. Ve ne yazık ki, bu otoriter politikalar yüzünden masum insanlar ölmeye devam etmektedir.

Liberal Parti olarak altını çiziyoruz:

🔹 Tüm sivillerin yaşam hakkı kutsaldır ve hiçbir çatışmada hedef haline getirilemez.
🔹 İsrail’in Filistin halkına uyguladığı işgal ve etnik temizlik politikaları derhal son bulmalıdır.
🔹 İran rejimi, kendi halkına yönelik baskıcı ve ayrımcı uygulamalarına bir an önce son vermelidir.

Netanyahu ve mollalar rejimi, Ortadoğu’daki kalıcı barışın önündeki en büyük engellerdendir. Uluslararası toplum; çifte standartlardan uzak, tutarlı bir biçimde insan haklarını ve hukuku esas almalıdır. Sadece saldırılar değil, bu saldırıların beslendiği baskıcı rejimler de açıkça eleştirilmelidir.

Bizler;
🔸 Savaş çığırtkanlığı yapanları,
🔸 Halkını korkuyla yönetenleri,
🔸 Özgürlükleri tehdit eden tüm yapıları reddediyoruz!

Halklar barış ister… Halklar adalet ister… Halklar özgürlük ister…

Ve Liberal Parti, bu haklı taleplerin yanındadır!

Irkçılığa, teokrasiye, baskıya ve savaşa karşı duruyoruz.
Sivil ölümlere karşı insanlığın ortak sesi olmayı sürdüreceğiz.