TRT Eski Spikeri Sırrı Er’den Duygusal Uyarı: “Kin ve Nefret, Ruhun Sessiz Katilidir!”

TRT eski spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IFJ) sahibi Sırrı Er, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda toplumda artan kin ve nefret duygularına dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu. Kin ve nefretin bireyin hem bedenini hem de zihnini derinden yaraladığını vurgulayan Er, bu duyguların insan sağlığını bozduğunu, iç huzuru yok ettiğini ve toplumu ayrıştırarak büyük yıkımlara yol açtığını ifade etti. Buda, Konfüçyüs, Mevlana ve Nelson Mandela’dan alıntılarla mesajını güçlendiren Er, “Sevgi çoğalmalı ki nefret yer bulamasın” diyerek barış ve empati çağrısında bulundu.

📌 TRT eski spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IFJ) sahibi Sırrı Er, sosyal medya hesabından yayımladığı videolu mesajla toplumda giderek artan kin ve nefret duygularına dikkat çekti. “Ülke, ötekileştirmenin ve nefretin zirvesinde” diyen Er, nefretin bireyde fiziksel ve ruhsal tahribatlara yol açtığını, toplumsal düzeyde ise bölünmelere ve çatışmalara zemin hazırladığını vurguladı.

🧠 “Kin, zihni bir hapishaneye dönüştürür; kişi geçmişin acılarıyla yaşamaktan geleceği göremez hale gelir” diyen Sırrı Er, Buda, Konfüçyüs, Mevlana ve Nelson Mandela’dan alıntılar yaparak nefretin öğrenilen bir davranış olduğunu ve sevginin de öğretilebileceğini belirtti.

🔔 #AyrımsızAdalet etiketiyle paylaşım yapan Er, “Bugün değil ama yarın anlattıklarımın kıymeti daha iyi anlaşılacak” dedi. Videonun sonunda ise çözüm önerilerini bir sonraki yayında anlatacağını belirterek, “Sevgi yoldaşınız olsun” sözleriyle mesajını sonlandırdı.

TRT eski spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IFJ) sahibi Sırrı Er’in açıklamasında…

Sırrı Er | @konusmasanati

Ülke kin ve nefret sarmalının, ötekileştirmenin zirvesinde!
Çok üzücü!

Bugün değil ama yarın arşiv niteliğinde olan bu videolarda anlattıklarımın kıymeti daha net bir şekilde anlaşılacaktır!

Kin ve nefret, insan bedeninde ve zihninde derin yaralar açar!

“Kin beslemek, sıcak bir kömürü başkasına atmak için elinde tutmaya benzer; önce sen yanarsın.”
Buda

Öfke ve nefret, stres hormonlarını artırarak kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve bağışıklık sistemini zayıflatır.

Kin, zihni bir hapishaneye dönüştürür; kişi, geçmişin acılarıyla yaşamaktan geleceği göremez hale gelir.

Konfüçyüs, “İntikam yolculuğuna çıkmadan önce iki mezar kaz” diyerek, kinin yalnızca hedefini değil, taşıyıcısını da yok ettiğini vurgular.

Kin ve nefret, insanın iç huzurunu çalar, uykusuz gecelere, bitmeyen bir iç çatışmaya sürükler. Bu duygular, sevgi ve bağışlama gibi iyileştirici duyguların yerini alarak ruhu çorak bir araziye çevirir.

Kin ve nefretin topluma etkisi, bireydekinden çok daha yıkıcıdır!

Mevlana, “Nefret, sevginin yokluğudur; sevgiyi çoğalt ki nefret yer bulamasın” der.

Nefret, insanları “biz” ve “onlar” diye ayırmıştır.

“Kimse nefretle doğmaz; nefret öğrenilir. Eğer nefret öğretilebiliyorsa, sevgi de öğretilebilir.”
Nelson Mandela

#AyrımsızAdalet