Anayasa Mahkemesi, istinaf incelemesinin usule aykırı yapılması nedeniyle temyiz hakkını kullanamayan bir başvurucunun, mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Başvuruda, kanunda öngörülmeyen şekilde verilen bozma kararının, başvurucunun adil yargılanma hakkını ve temyiz yoluna başvurma imkanını ortadan kaldırdığı belirtildi. Mahkeme, söz konusu uygulamanın kanuni dayanağının bulunmadığını ve hak ihlaline yol açtığını vurguladı.
📅 12 Haziran 2025 | Ankara
Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, 9 Ocak 2025 tarihli ve 2023/33667 başvuru numaralı kararında, istinaf incelemesinin kanunda belirlenen usule aykırı yapılması nedeniyle temyiz hakkının kullanılamadığı gerekçesiyle, Anayasa’nın 36. maddesiyle güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Başvurucu Ömer Oral, suç örgütü kurma ve yönetme, yağma, silahla yaralamaya azmettirme gibi suçlardan yargılandığı davada bazı suçlardan mahkûm, bazı suçlardan ise beraat etti. Bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu, bölge adliye mahkemesi ceza dairesi tarafından duruşma açılmaksızın incelendi. İnceleme sonucu bazı hükümler bozuldu, bazıları ise esastan reddedildi.
Yeniden yapılan yargılamada başvurucu birçok suçtan hapis cezasına çarptırıldı. İkinci istinaf başvurusu da kesin olarak reddedildi. Başvurucunun bu karara karşı yaptığı temyiz talebi ise reddedildi; Yargıtay da bu reddi onayladı.
AYM kararında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre bölge adliye mahkemesinin yalnızca sınırlı ve belirli usul hataları nedeniyle bozma kararı verebileceğine dikkat çekti. Ancak bu davada, delil değerlendirmesi yapılarak beraat kararlarının bozulması, kanunda öngörülmeyen bir gerekçeye dayandığı için hukuka aykırı bulundu.
AYM ayrıca, istinaf mahkemesinin duruşma açmaksızın karar vermesinin, başvurucunun sözlü savunma hakkını ve usul güvencelerini ihlal ettiğini belirtti. Bu durumun, temyiz hakkının fiilen kullanılamamasına neden olduğu vurgulandı.
Bu karar, istinaf mahkemelerinin görev sınırlarını aşmaması ve yargılama usullerine sadık kalınması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Aynı zamanda, adil yargılanma hakkı ve temyiz yolunun etkinliği bakımından önemli bir içtihat teşkil ediyor.
🔗 Basın Duyurusu: t.co/YZhjqEkbi2
📄 Karar Metni: t.co/qqt0i4jYaS
📌 Bu haber, Anayasa Mahkemesi Genel Sekreterliği tarafından yayımlanan 12.06.2025 tarihli BB 8/25 numaralı basın duyurusu esas alınarak hazırlanmıştır.
Kaynak: Anayasa Mahkemesi
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol