Türkiye’de kadınların omuzlarındaki ücretsiz bakım yükü, dünya ortalamasının oldukça üzerinde. UN Women Türkiye’nin paylaştığı ve TÜİK verileriyle desteklenen bilgilere göre, dünya genelinde kadınlar erkeklerden 2,5 kat daha fazla ücretsiz bakım sorumluluğu üstlenirken, Türkiye’de bu oran endişe verici bir şekilde 4,5 kata çıkıyor. 2014-2015 yılları arasında yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar hanehalkı ve aile bakımı için günde ortalama 4 saat 35 dakika harcarken, erkekler sadece 53 dakika ayırıyor. Bu çarpıcı fark, kadınların eğitim, istihdam ve sosyal hayata katılımlarını kısıtlayarak hem toplumsal cinsiyet eşitliğini hem de ekonomik kalkınmayı olumsuz etkiliyor. Bu durum, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve bakım yükünün daha adil paylaşılması için acil politikaların geliştirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women Türkiye) tarafından paylaşılan ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileriyle desteklenen güncel bilgiler, kadınların üzerindeki ücretsiz bakım yükünün dünya ortalamasının çok üzerinde olduğunu ortaya koydu. Dünya genelinde kadınlar ve kız çocukları, ücretsiz bakım sorumluluğunu erkeklerden 2,5 kat daha fazla üstlenirken, Türkiye’de bu oran endişe verici bir şekilde 4,5 kata ulaşıyor.
UN Women Türkiye’nin @unwomenturkiye hesabından 38 gün önce yapılan paylaşım, TÜİK’in @tuikbilgi hesabının gönderiyi yeniden yayınlamasıyla geniş yankı buldu. Verilere göre, 2014-2015 yılları arasında hanehalkı ve aile bakımı için bir günde ayrılan süre kadınlar için ortalama 4 saat 35 dakika iken, erkekler için bu süre yalnızca 53 dakika olarak kaydedildi. Bu çarpıcı fark, kadınların ev içi ve bakım işlerinde orantısız bir yük taşıdığını açıkça gösteriyor.
Ücretsiz bakım sorumlulukları; çocuk bakımı, yaşlı bakımı, hasta bakımı, ev işleri ve alışveriş gibi pek çok faaliyeti kapsıyor. Bu işler, genellikle “kadın işi” olarak görülüyor ve görünmez bir emek olarak nitelendiriliyor. Kadınların bu denli fazla bakım yükü üstlenmesi, onların eğitim, istihdam ve sosyal hayata katılım olanaklarını ciddi şekilde kısıtlıyor.
Uzmanlar, bu durumun hem toplumsal cinsiyet eşitliği hem de ekonomik kalkınma açısından önemli bir engel teşkil ettiğini belirtiyor. Kadınların işgücüne katılım oranının artırılması ve toplumsal refahın yükseltilmesi için bakım yükünün daha adil paylaşılması gerektiğinin altını çiziyorlar.
Bu veriler ışığında, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların üzerindeki bakım yükünün hafifletilmesi için politikaların geliştirilmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması büyük önem taşıyor.
Kaynak: Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women Türkiye) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol