Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi, 2 Haziran 2025’te yaptığı açıklamada, RTÜK’ün televizyonlara uyguladığı sansürü, Diyanet’in bazı Kur’an meallerine getirdiği yasağı ve yargıdaki siyasi düzenlemeleri sert bir dille eleştirdi. Artan yoksulluk ve 1,3 trilyon TL’yi aşan faiz harcamalarına da dikkat çeken Gülabi, “Susmayacağız, alışmayacağız” diyerek halkı hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı vicdani direnişe çağırdı.
Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi, 2 Haziran 2025 tarihli basın açıklamasında Türkiye’de derinleşen sansür, ekonomik kriz ve hukuksuzluklara karşı halkı vicdani bir direnişe çağırdı. Gülabi, açıklamasında “Bu karanlığa sessiz kalmayacağız. Susmayacağız. Alışmayacağız” diyerek iktidarın uygulamalarını sert sözlerle eleştirdi.
Gülabi, RTÜK’ün Halk TV, KRT ve Flash Haber’e verdiği yayın durdurma cezalarını “Anayasa’ya açık darbe” olarak nitelendirirken, Diyanet’in bazı Kur’an meallerine yasak getirilmesini ise “İslam’a aykırı, çağ dışı bir engizisyon zihniyeti” olarak tanımladı. “Allah’ın kelamından korkanlardan değil, onu halktan gizleyenlerden korkmak gerekir” diyen Gülabi, dini değerler üzerinden toplumun kutuplaştırıldığını vurguladı.
Ekonomik alanda ise, kamunun 1,3 trilyon TL’lik faiz ödemesi, artan yoksulluk ve dış borç krizine dikkat çeken Gülabi, “Halktan ‘nass’ diyerek fedakârlık istenirken, kasaplık domuz eti ithal ediliyor. Değerler ayaklar altına alınırken halk kandırılıyor” ifadelerini kullandı.
10. Yargı Paketi kapsamında sunulan infaz düzenlemesini de hedef alan Gülabi, bu düzenlemeyi “adaletin infazı” olarak değerlendirdi. “Hukuk değil sadakat ödüllendiriliyor. Adaletin terazisi değil, siyasi bağlılık çalışıyor” diyerek yargıdaki çürümeyi gözler önüne serdi.
Zübeyir Gülabi, konuşmasının sonunda halkı, özellikle gençleri ve kadınları “korkmadan, yılmadan ve alışmadan” hukukun, özgürlüğün ve vicdanın yanında durmaya çağırdı.
📌 Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi – 2 Haziran Basın Açıklaması…
Kıymetli Halkımız;
Bu ülkede artık her sabah yeni bir yasakla, her akşam yeni bir baskıyla karşılaşıyoruz. Kimi zaman bir televizyon ekranı karartılıyor, kimi zaman bir kitap toplatılıyor. Kimimizin oy verdiği başkanın afişi indiriliyor. Artık adaletin değil, iktidarın terazisi çalışıyor. Konuşanın cezalandırıldığı, susanın suç ortağı sayıldığı bir dönemde yaşıyoruz. İşte tam da bu yüzden, susmamak artık sadece bir hak değil, bir görevdir. Bu görev, sadece siyasi partilerin ya da sivil toplum örgütlerinin değil; bu topraklarda vicdan sahibi her insanın omuzundadır.
Bizim sesimiz; susturulmak istenen halkın, ekranları karartılan basının, kitapları yasaklanan akademisyenlerin, afişleri indirilen başkanların ve hukuksuzlukla ezilen KHK’lıların sesidir.
Gazetecilerin, öğrencilerin, akademisyenlerin ve gençlerin üzerindeki baskılar arttıkça, hak aramanın kendisi suç gibi gösterilmeye çalışılıyor.
Ama unutulmamalı:
Bugün hak aramanın yanında durmak, yalnızca bir siyasi duruş değil; insan kalabilmenin asgari şartıdır.
Değerli Vatandaşlarımız;
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), geçtiğimiz günlerde Halk TV, Sözcü TV, TELE1 ve NOW TV’ye ağır idari para cezaları uyguladı. Bu cezalar, yalnızca medya kuruluşlarına değil, doğrudan halkın haber alma hakkına vurulmuş bir darbedir.
Anayasamız çok açık:
Ancak RTÜK’ün 2025’in ilk 4,5 ayında verdiği 40 cezanın 35’inin yalnızca bu 4 muhalif kanala kesilmesi, ortada bir hukuk değil, bir siyasi hesap olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu anlayışla yönetilen bir ülkede medya susturuldukça halk körleşir, yolsuzluk artar, gerçekler karartılır.
Susturulmuş bir basın, susturulmuş bir toplum demektir.
Ve biz, susturulmaya çalışılan her sesin yanındayız.
Kıymetli Yurttaşlarımız;
Sayın Cumhurbaşkanı bir kez daha “nass” söylemine sarıldı. Faiz karşıtlığını yeniden gündeme getirdi. Oysa gerçek ortada: Sanayinin kalkınmasına yalnızca 40 milyar lira ayrılırken, 2 trilyon lira faiz ödemesi yapılacak.
Tarihin en yüksek faiz ödemesini yapan iktidarın hâlâ “faize karşıyız” demesi, milletin aklıyla alay etmektir.
Üstelik bir yandan “nass” diyerek halkı kandırmaya çalışan iktidar, diğer yandan domuz etini “kasaplık et” sayarak ithalat izni veren ilk hükümet olarak tarihe geçmiştir.
Kutsal değerler yalnızca sıkışınca hatırlanıyor; menfaat öne çıkınca ne nass kalıyor, ne ahlak.
Saygıdeğer Halkımız;
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başvurusu ile bazı Kur’an mealleri yasaklanıyor ve toplatılıyor.
Bu yalnızca bir yayın yasağı değil; halkın dinle kurduğu bağa doğrudan bir müdahaledir.
Kur’an’ın farklı yorumlarla halka sunulması, İslam tarihinin bir parçasıdır.
Bu yasaklar, dini tek sesli hale getirme çabasıdır.
Anayasamızın 24. maddesi, herkesin dini inancını özgürce yaşamasını garanti altına alır.
Devletin görevi halkın inancını denetlemek değil, inanç özgürlüğünü temin etmektir.
Bugün İhsan Eliaçık’tan Edip Yüksel’e, Mustafa İslamoğlu’ndan Muhammed Esed’e kadar onlarca ilahiyatçının eserleri yasaklanıyor.
Bu yaklaşım, ilmi değil; otoriterdir.
Ve biz diyoruz ki:
Kur’an devletin değil, halkın vicdanında yaşar.
Değerli Vatandaşlarımız;
10. Yargı Paketi’yle sunulan yeni infaz düzenlemesi, hukuk değil, sadakat esasına göre hazırlanmıştır.
“Terör örgütü üyeliği”, “dini duyguların istismarı” gibi muğlak ifadelerle on binlerce insanın adalete erişimi engellenmektedir.
Kim bu düzenlemeden faydalanamayacak?
Bu infaz paketi, adaletin değil; imtiyazın infazıdır.
Üstelik Sayın Cumhurbaşkanı, “FETÖ’cü olarak gördüklerimiz faydalanmasın” diyerek infaz paketini daralttıysa, bu açıkça hukuku siyasetin emrine vermek demektir.
Ve biz diyoruz ki:
Hukuk bir gün herkese lazım olacak.
Bugün yapılan ayrımcılık, yarın toplumda kin ve adaletsizlik sarmalını büyütür.
Bu haliyle yasalaşırsa, bu paket adaletin ölüm fermanı olur.
Bugün infaz paketinin sınırlı tutulması “halk için” denilerek sunuluyor.
Ancak soruyoruz:
Hangi halk için?
20 yıldır aynı cevap:
İktidar için halk; sadakat gösteren kitlelerden ibarettir. Diğerleri susturulması gereken tehditlerdir.
Ve biz tam da bu yüzden bir kez daha ilan ediyoruz:
Barış sürecini sonuna kadar destekliyoruz. Kim bundan faydalanırsa faydalansın, yeter ki millet huzura kavuşsun.
Saygılarımızla,
Zübeyir GÜLABİ
Liberal Parti Genel Başkanı
Kaynak: Liberal Parti Basın Bürosu
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol