TRT eski spikeri ve Uluslararası Basın Kartı sahibi Sırrı Er, “Suretâ Haktan Görünmek” deyiminin toplumda yaygın bir sorun olduğunu vurguladı. Görünüşte adil ve erdemli davranan kişilerin aslında kendi çıkarlarını ön planda tuttuğunu belirten Er, gerçek erdemin gösteriş değil, içten gelen hakperestlik olduğunu ifade etti. Toplumun samimiyet ve dürüstlüğe ihtiyacı olduğunu hatırlatan Er, Mevlânâ’nın sözleriyle içtenlik ve hakikate saygının önemine dikkat çekti.
TRT eski spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IPC) sahibi Sırrı Er, toplumda giderek yaygınlaşan “Suretâ Haktan görünmek” kavramına dikkat çekti. Dışarıdan adil, doğru ve erdemli görünmenin, içten farklı niyetler taşımakla örtülmemesi gerektiğini vurgulayan Er, bu davranış biçiminin özellikle siyaset ve gündelik yaşamda sıkça karşılaşıldığını belirtti.
Er, “Birinin adil gibi davranıp aslında sadece kendi çıkarını düşünmesi, toplumun samimiyet ve güven ihtiyacını derinden zedeliyor” dedi. Mevlânâ’nın “Nice insanlar gördüm, üzerinde libâs yok; nice libâslar gördüm, içinde insan yok” sözünü hatırlatan Er, gerçek erdemin gösteriş değil, içten hakperestlik olduğunu ifade etti.
Toplumun hakikate saygı göstermesi gerektiğini söyleyen Sırrı Er, “Sahipleneni az diye hakîkate hürmet etmekten vaz mı geçeceğiz?” diyerek samimiyet ve dürüstlüğün önemine vurgu yaptı.
TRT Eski Spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IPC) sahibi Sırrı Er açıklamasında…
Sırrı Er
@konusmasanati
Önemli ve düşündürücü bir konudan bahsetmek istiyorum: “Suretâ Haktan görünmek.”
Hepimizin hayatında bir şekilde karşılaştığı, ama üzerine çok da kafa yormadığı bir deyim.
Peki, ne anlama geliyor bu “Suretâ Haktan görünmek” deyimi?
Dışarıdan bakıldığında doğru, âdil, erdemli gibi görünen, ancak özünde farklı niyetler taşıyan davranışları ifade eder. Bir nevi “görünüşte iyi, ama içten başka” olma hâli.
Bu türleri başta milletin en yüce makamı olan TBMM olmak üzere toplumun hemen her kesiminde, gündelik hayatın içinde görmek mümkün!
Mesela, birinin âdil gibi davranıp aslında sadece kendi çıkarını düşünmesi… İşte bu, “Suretâ Haktan görünmek”in ta kendisi.
İnsanlar son zamanlarda toplumun beğenisini kazanmak, eleştiriden kaçınmak ya da âli menfaatleri için böyle bir maske takabiliyor.
Kendisine karşı dürüst ve saygılı olmayan birinin bir başkasına dürüst ve saygılı olması beklenemez; çünkü “koza” ipek böceğinin işidir!
Mevlânâ:
“Ahmaklık, Tanrı kahrıdır.
Hastalık, körlük, kahır değildir, bir iptilâdır.
İptilâ, acınacak bir illettir, ona kul da acır, Tanrı da.”
Toplum olarak samimiyete, dürüstlüğe ihtiyacımız var.
İnsan olmak ve kalmak konusunda Mevlânâ der ki:
“Nice insanlar gördüm, üzerinde libâs yok;
Nice libâslar gördüm, içinde insan yok.”
Unutmayınız ki, gerçek erdem; gösteriş yapmak değil, Hakperest olmaktır!
“Sahipleneni az diye hakîkate hürmet etmekten vaz mı geçeceğiz?”
Deyip hakîkate hürmet edenlere binlerce kez selam olsun!
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol