CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri Cezaevi çıkışında yaptığı çarpıcı açıklamalarla, yargıdaki hukuksuzlukları, İBB’ye yönelik operasyonların birer algı yönetimi olduğunu ve erken seçimin Türkiye’nin tek çıkış umudu olduğunu belirtti. Yeni anayasa yapımında iktidarın “Anayasayı ayaklar altına alan” tutumunu eleştiren Özel, İmamoğlu’nun afişlerinin toplatılması kararına da sert çıkarak, “Ben asacağım, gelsin Akın Gürlek indirsin” dedi. Özel, konuşmasında yargının siyasallaşmasına ve muhaliflere yönelik baskıya dikkat çekerek, halkın iradesinin sandıkta tecelli edeceğini vurguladı.
Silivri Cezaevi çıkışında gerçekleştirdiği sert açıklamalarda, yargı süreçlerindeki adaletsizlikleri, algı operasyonlarını ve erken seçim beklentisini güçlü bir dille ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme damgasını vurdu. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in duruşmasına katılımı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile görüşmesi sonrası konuşan Özel, “Vicdansız, acımasız, hukuk tanımayan adamlarla neyi müzakere edeceğim?” sözleriyle iktidara meydan okudu.
Özgür Özel, Türkiye’nin en kritik gündem maddelerinden biri olan yeni anayasa tartışmalarına yönelik net bir duruş sergiledi. “Anayasa’ya uymayan biriyle, Anayasa’yı tanımayan biriyle, kendi iktidarı için Anayasa’yı ayaklar altına almaktan çekinmeyen biriyle Anayasa yapmayız” sözleriyle, mevcut iktidarın yargı bağımsızlığına ve anayasal düzene saygısızlığını sert bir şekilde eleştirdi. Özel, Türkiye’nin en demokratik ve sivil anayasasını, iktidarı seçen halkın iradesiyle, dezavantajlı grupları da gözeten bir yaklaşımla gerçekleştireceklerini vurguladı. Bu çıkış, CHP’nin anayasa yapım sürecine ilişkin temel şartlarını ortaya koyması açısından büyük önem taşıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik son operasyonlarda Ekrem İmamoğlu’nun Özel Kalem Müdürü’nün gözaltına alınması ve kamuoyuna yansıyan “telefon bulundu” iddiaları, Özel’in açıklamalarının odak noktalarından biri oldu. CHP Lideri, bulunan telefonun İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden kalma, yıllar öncesine ait bir numara olduğunu belirterek, “Avucunuzu yaladınız, boşuna sevindiniz” ifadeleriyle iddiaların asılsızlığını gözler önüne serdi. Özel, bu tür operasyonların sadece bir algı yönetimi ve somut delil bulunamamasına karşı yapılan bir girişim olduğunu dile getirerek, yargı süreçlerinin siyasi amaçlara alet edilmesini şiddetle kınadı.
Özel’in konuşmasında en dikkat çekici bölümlerden biri, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutukluluğuna ilişkin değerlendirmeleriydi. Özel, Özer’in durumunu örnek göstererek, “Suçları Kürt olmak ve bize oy getirmek” ifadelerini kullandı. Ahmet Özer’in, Esenyurt’u kazanması nedeniyle siyasi bir tutukluluk yaşadığını savunan Özel, iktidarın hukuk tanımayan ve vicdansız bir tutum sergilediğini belirtti. Kendi icat ettikleri “Türkiye İttifakı” modelinin başarıyla sonuçlandığını ve Esenyurt gibi önemli belediyeleri kazandıklarını belirten Özel, bu başarının iktidarı rahatsız ettiğini ve bu nedenle siyasi kumpasların kurulduğunu iddia etti. Özel, bu keyfi uygulamaların devam etmesi halinde iktidarla herhangi bir müzakerenin mümkün olmadığını açıkça ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçimi “badire” olarak nitelemesine karşılık Özgür Özel, bunun Türkiye’nin tek çıkış umudu olduğunu vurguladı. Halkın artan yoksulluk, haksızlık ve adaletsizlik karşısında sandığa olan inancını dile getiren Özel, CHP’nin ülke genelinde düzenlediği mitinglerdeki yoğun katılımın, halkın erken seçim talebini net bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti. “O sandık ya gelecek ya gelecek” sözleriyle erken seçimin kaçınılmazlığını ifade eden Özel, iktidarın sandıktan kaçamayacağını ve halkın iradesinin tecelli edeceğini söyledi.
Ekrem İmamoğlu’nun pankart ve afişlerinin toplatılması ile yasaklanması kararını “hayatımda duyduğum en hukuk tanımaz karar” olarak nitelendiren Özel, sert tepki gösterdi. İmamoğlu’nun hala seçilmiş bir belediye başkanı olduğunu ve suçluluğunun ispatlanmadığını belirten Özel, “Ben asacağım şimdi gidip o bayrağı. Haydi gelsin, indirsin” diyerek adeta meydan okudu. Bu durumun tamamen bir algı yönetimi olduğunu ve haksız bir tutum sergilendiğini dile getiren Özel, “Arsızlığın da bir limiti var” sözleriyle iktidarın bu tür engelleme çabalarının anlamsızlığını vurguladı.
CHP Lideri Özgür Özel’in bu açıklamaları, 2025 yılı mayıs ayına girerken Türkiye siyasetindeki tansiyonun yükseldiğini ve ana muhalefet partisinin, hukuksuzluklara karşı mücadelesini daha da sertleştireceğinin sinyallerini verdi.
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol