Zübeyir Gülabi’den Barış Süreci ve KHK Mağduriyetleri Üzerine Sert Mesajlar: “Adaletin Olmadığı Yerde Ne Barış Kalır Ne Demokrasi”

Zübeyir Gülabi’den Barış Süreci ve KHK Mağduriyetleri Üzerine Sert Mesajlar: “Adaletin Olmadığı Yerde Ne Barış Kalır Ne Demokrasi”
Publish: 20.05.2025
Updated: 20.05.2025 20:48
46
A+
A-

Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi, 18 Mayıs 2025 tarihinde yaptığı çarpıcı basın açıklamasıyla Türkiye’nin en sıcak gündem maddelerine damgasını vurdu. Gülabi, PKK’nın silah bırakma kararı üzerinden barış sürecine dair kritik uyarılarda bulunurken, KHK mağduriyetlerine, yargı bağımsızlığının aşındırılmasına ve Cumhurbaşkanına verilen doğrudan subay ihraç yetkisine sert tepki gösterdi. “Geçmişte yaşanan acılardan ders alınmazsa, barış yine kaosa dönüşür” diyen Gülabi, hukuk dışı uygulamaların son bulması ve toplumsal vicdanın yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.

Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi, 18 Mayıs 2025 tarihli basın açıklamasında Türkiye’nin karşı karşıya olduğu temel sorunlara dikkat çekti. PKK’nın silah bırakma kararına temkinli destek veren Gülabi, geçmişteki çözüm sürecinin gizli yürütülmesi nedeniyle acı olaylara sahne olduğunu vurgulayarak, “Bu defa barış süreci milletin gözü önünde, hukukun üstünlüğüyle yürütülmelidir” dedi.

KHK mağduriyetlerine de değinen Gülabi, terör örgütlerine gösterilen hoşgörüye karşın masum insanların hâlâ cezalandırıldığını belirtti. KHK’larla işinden edilen öğretmenler, doktorlar ve akademisyenlerin onurlarıyla topluma kazandırılması gerektiğini ifade eden Gülabi, “Bu bir vicdan ve adalet meselesidir” açıklamasında bulundu.

Ayrıca Cumhurbaşkanına verilecek subay ihraç yetkisini “ordunun siyasallaştırılması” olarak nitelendiren Gülabi, İmamoğlu hakkındaki soruşturmayı da siyasi bir tasfiye girişimi olarak değerlendirdi. Süleymancılar Cemaatine yönelik operasyonların hukuki değil, siyasi olduğunu savunan Gülabi, “Devlet iktidarın sopası değil, milletin evidir” diyerek adalet, barış ve demokrasi için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.


Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi’nin 18 Mayıs 2025 Tarihli Basın Açıklaması
“Adaletin olmadığı yerde ne barış kalır ne de demokrasi”

Kıymetli Yurttaşlarımız,

Türkiye her geçen gün yeni bir eşiğe, yeni bir sınava sürükleniyor.
Adalet, barış, demokrasi ve hukukun üstünlüğü artık yalnızca anayasal ilkeler değil; nefes almak, hayatta kalmak ve başı dik yürüyebilmek için de zorunluluk haline gelmiştir.

Bugün burada sadece bir muhalefet partisi olarak değil; vicdanın sesi, adaletin ve hakkaniyetin savunucusu olarak konuşuyoruz.

PKK ile Barış Süreci: “Silahlar Sussun, Ama Aynı Hatalar Tekrar Etmesin”

12 Mayıs’ta PKK silah bırakıp kendini feshettiğini açıkladı.
Bu coğrafyanın evlatları olarak biz barışa susadık.
Silahların sonsuza kadar susmasını, anaların artık ağıt değil ninni söylemesini istiyoruz.
Ama aynı zamanda uyarıyoruz: Bu millet bu filmin benzerini daha önce izledi.

2013’te başlatılan sözde “çözüm süreci”, halktan gizli, şeffaflıktan uzak yürütüldü.
Örgüte alan açıldı, güvenlik zaafları oluştu.
Siyasi şovlar, seçim hesapları barışın önüne geçti.
Ve sonunda Suruç’ta, Ceylanpınar’da, Ankara Garı’nda canlar kaybedildi.
Hendekler kazıldı, şehirler yakıldı.

Bu acılar “iyi niyetli ama kötü yönetilen” bir sürecin bedeliydi.

Bugün tekrar bir barış süreci konuşuluyorsa, geçmişin hatalarından ders alınmalıdır.
Barış; kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla değil, halkın gözü önünde, şeffaflıkla ve hukukla inşa edilmelidir.

Liberal Parti olarak silahların susmasını destekliyoruz.
Ama barış süreci bu defa; milletin onuru, hukukun üstünlüğü ve denetlenebilirlik temelinde yürütülmelidir.
Barışa giden yol, milletin rızasıyla yürünmelidir.

KHK Mağduriyeti: Hükümetin Vicdansız Çifte Standardı

Bir yanda silah taşıyanlara “kucak açılırken”, diğer yanda kalem taşıyanlar, öğretmenler, doktorlar, akademisyenler bir gecede hain ilan edildi.

2016’dan sonra çıkarılan KHK’larla yüzbinlerce kişi;
– İşinden,
– Mesleğinden,
– Onurundan edildi.

Pasaportları iptal edildi, sosyal hayatları sona erdi, çocukları bile damgalandı.
Cezaevine bebekleriyle giren anneler, içeride hayatını kaybeden insanlar oldu.

Devletin koruması gereken bu insanlar; hukuksuzlukla, adaletsizlikle karşılaştı.

Bugün hâlâ suçsuzluğu ispat edilmiş binlerce insan toplumdan dışlanıyor.
Öte yanda “terörist bile affedilir” denilirken, yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş insanlardan bir özür dahi dilenmiyor.

Bu bir vicdan ve adalet meselesidir!

Liberal Parti olarak çağrımız açıktır:
Adil yargılamadan mahrum bırakılmış tüm KHK mağdurlarının hakları iade edilmelidir.
Bu insanlar itibarsızlaştırılarak değil, onurlarıyla yeniden hayata kazandırılarak ülkenin kalkınmasına katkı sunabilir.

Cumhurbaşkanına Subayları Doğrudan İhraç Yetkisi: Tehlikeli Bir Adım

2010’da Yüksek Askerî Şura kararlarını yargı denetimine açan Erdoğan, bugün subayları yargı kararı olmaksızın ordudan ihraç edebilmenin peşindedir.

Bu, ordunun moralini çökertecek, subayların mesleki güvenliğini yok edecek son derece tehlikeli bir düzenlemedir.
İkbal kaygısı taşıyan bir subay, milletine gerektiği gibi hizmet edemez.

Bu girişim; devlet kurumlarını siyasileştirme çabasının bir parçasıdır.

İmamoğlu Soruşturması: Siyasi Tasfiye Girişimi

Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturma; hukuki değil, siyasidir.
Cumhurbaşkanının grup toplantısındaki ifadeleri; yargıya açık talimat niteliğindedir.

“Ülke güvenliğini tehdit eden ahtapot”, “cemaatlerle bağlantılı suç örgütü” gibi ifadeler; yargının dili değildir.
Bu, siyasi bir linçtir.

Ayrıca bu konuşmada Süleymancılar Cemaati’ne de üstü kapalı bir gönderme yapılmış, muhalif STK’lar hedefe konulmuştur.

Bu; hem bir belediye başkanını hem de sivil toplum yapısını aynı anda tasfiye etme stratejisidir.
Bu yalnızca bir şahsa değil, halkın iradesine saldırıdır.

Bu bir kişi meselesi değil; demokrasi meselesidir!

Süleymancılar Üzerindeki Baskı: Bir STK’dan Düşman Üretme Çabası

Süleymancılar olarak bilinen STK, yıllardır siyasal iktidara mesafeli durmuştur.
Tam da bu nedenle iktidarın hedefi haline gelmiştir.

Geçtiğimiz haftalarda yapılan operasyonlar; hukuki değil, siyasi motivasyonludur.
Bu bir “temizlik” değil, itaat etmeyen yapıların bastırılmasıdır.

Bugün Süleymancılar, yarın bir başka grup…

Devlet, iktidarın sopası değil; milletin ortak evidir!

Liberal Parti olarak biz; hiçbir cemaatin hukukun dışına çıkmasına göz yumulmasını istemiyoruz.
Ama iktidara biat etmeyenlerin “cadı avına” uğramasını da kabul etmiyoruz.

Varsa suç, gösterin delilini.
Ama yoksa, iftira atmayın, karalamayın!

Demokrasi Değil, Düşman Üreten Siyaset: Erdoğan’ın Seçim Stratejisi

Türkiye’de her seçim döneminde “yeni düşmanlar” yaratılıyor.
Bu, Erdoğan siyasetinin temelidir.

2002’de “28 Şubat mağduru” oldu.
2007’de “orduya direndi”.
2011’de “Ergenekon ile savaştı”.
2015’te “terör hortladı”.
Ve şimdi yeniden “düşman yaratma” dönemi başlatıldı.

Çünkü umut yerine korku pompalamak, çözüm yerine kaos üretmek iktidarın alışkanlığı oldu.

Sonuç: Barış, Hukuk, Vicdan ve Eşitlik İçin Mücadeleye Devam

Biz Liberal Parti olarak;

– Barışı savunmaya,
– Adaleti talep etmeye,
– Mağdurların yanında durmaya,
– Yargının bağımsızlığını korumaya,
– Demokrasiyi yeniden inşa etmeye
kararlıyız.

Milletin onuru, hukukun üstünlüğü ve toplumsal vicdan için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.

Saygılarımla,
Zübeyir Gülabi
Liberal Parti Genel Başkanı
18 Mayıs 2025

Kaynak: Liberal Parti Basın Bürosu

Liberal TR Haber’i Destekle

Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:

Patreon’da Destek Ol
Leave a Comment
Comments - 0 Comment

No comments yet.

WhatsApp