Boğaziçi Üniversitesi’nde 13 Mayıs 2025’te gerçekleşen barışçıl protestoya yönelik polis müdahalesi Liberal Parti’nin tepkisini çekti.
Nureddin Yıldız’ın kampüste konuşmacı olarak ağırlanmasına karşı çıkan öğrencilerin demokratik eylemine müdahale eden güvenlik güçleri, 39’u kadın, 58’i erkek toplam 97 öğrenciyi gözaltına aldı. Protesto sırasında gazeteci Can Öztürk’ün darp edilerek gözaltına alınması da büyük tepki topladı.
Liberal Parti’den yapılan açıklamada, öğrencilerin tepkisinin yalnızca bir isme değil, kadınların yaşam hakkını ve çocukların güvenliğini tehdit eden karanlık bir zihniyete karşı olduğu belirtildi. Üniversitelerin düşünce özgürlüğünün ve analitik aklın merkezleri olduğunun altı çizilirken, bu özgürlüklerin insan haklarını ihlal eden söylemleri meşrulaştıramayacağı ifade edildi.
“97 öğrencinin gözaltına alınması, ifade ve gösteri özgürlüğüne yönelik açık bir saldırıdır. Demokratik toplumlarda bu tür barışçıl tepkiler bastırılamaz” denilen açıklamada, gözaltına alınan öğrencilerin derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
Liberal Parti, üniversitelerin siyasal iktidarın arka bahçesi değil, özgür düşüncenin ve bilimin kaleleri olduğunu vurgulayarak, “Çocuk istismarı ve kadın düşmanlığı meşrulaştırılamaz. Üniversiteler karanlığa teslim edilemez” ifadeleriyle tepkisini sertleştirdi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde Barışçıl Protestoya Müdahale Kabul Edilemez!
13 Mayıs 2025 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciler, Nureddin Yıldız’ın kampüste konuşmacı olarak ağırlanmasına karşı demokratik ve barışçıl bir protesto gerçekleştirmiştir.
Öğrencilerin bu meşru ve anayasal tepkisine rağmen kampüse çevik kuvvet ekipleri sokulmuş, arbede yaşanmış ve 39’u kadın, 58’i erkek olmak üzere toplam 97 öğrenci gözaltına alınmıştır. Ayrıca, görevini yapan gazeteci Can Öztürk’ün darp edilerek gözaltına alınması, basın özgürlüğü açısından kabul edilemez bir ihlaldir.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin tepkisi yalnızca bir şahsın çağrılmasına değil; çocuk haklarını ve kadınların yaşam hakkını tehdit eden karanlık bir zihniyetin akademik alanda meşrulaştırılmasına yöneliktir.
Üniversiteler; düşünce özgürlüğünün, eleştirel aklın ve bilimin alanıdır. Ancak bu özgürlük, insan haklarını açıkça ihlal eden söylemleri meşrulaştırmak anlamına gelemez. Öğrencilerin protestosu, anayasal bir haktır ve bu hak, polis müdahalesiyle bastırılamaz.
97 öğrencinin gözaltına alınması, liberal demokrasinin temel taşları olan ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına açık bir saldırıdır.
Demokratik toplumlarda şiddet içermeyen tepkiler suç değil, toplumsal vicdanın sesidir. Devletin görevi bu sesi susturmak değil, korumak ve güvence altına almaktır.
Bizler bu antidemokratik müdahaleyi en güçlü şekilde kınıyor, gözaltına alınan tüm öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Ayrıca bir kez daha hatırlatıyoruz:
Üniversiteler siyasal iktidarın arka bahçesi değil, özgür düşüncenin ve bilimin kaleleridir.
Çocuk istismarı meşrulaştırılamaz!
Kadın düşmanlığı normalleştirilemez!
Üniversiteler karanlığa teslim edilemez!
Gözaltılar derhâl son bulmalıdır!



Kaynak: Liberal Parti Basın Bürosu
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol