Türkiye’nin en büyük iş cinayeti olan Soma maden faciasının üzerinden 11 yıl geçti, ancak adalet hâlâ sağlanmadı. 301 madencinin yaşamını yitirdiği bu kara gün, ihmaller zincirinin ve cezasızlık kültürünün en acı örneği olarak hafızalarda yerini koruyor.
Liberal Parti yaptığı açıklamada, siyasi ve bürokratik sorumluların yargılanmadığını, aksine adalet arayan avukatların tutuklandığını vurguladı. “Katliamın failleri dışarıda, adaletin savunucuları içeride” ifadeleriyle Türkiye’de hukukun geldiği noktanın altı çizildi.
Patronlar serbest, denetimsizlik sürüyor. Can Gürkan yalnızca 5 yıl cezaevinde kalırken, Amasra’daki yeni facia da cezasızlığın sonucu olarak değerlendirildi.
Liberal Parti şu mesajı verdi:
“301 madencinin anısı için adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Soma’yı unutmadık, unutturmayacağız.”
13 Mayıs 2014’te Soma Kömür İşletmelerine ait Eynez ocağında çıkan yangın, 301 madencinin yaşamına mal oldu. Türkiye tarihinin en büyük iş cinayeti olarak kayıtlara geçen bu katliamın üzerinden 11 yıl geçti. Ancak halen ne gerçek bir adalet sağlandı ne de siyasi sorumlular hesap verdi.
Katliamın göz göre göre geldiği, teknik raporlarda ve dava tutanaklarında açıkça ortaya konmuştu. Ocakta yıllar boyunca:
Ancak bu ihmaller zincirinin siyasi ve bürokratik sorumluları hiçbir zaman yargı önüne çıkarılmadı.
Bugün ne patronlar, ne kamu görevlileri, ne de siyasi makamlar cezaevinde. Tam tersine, bu sistemin çarklarına direnen, adalet arayan avukatlar Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay tutuklu. İşte Türkiye’de hukukun geldiği yer burasıdır:
Katliamın failleri dışarıda, adaleti savunanlar içeride.
İşçiler daha ucuza kömür çıksın diye ölürken, devlet denetimini defter kayıtlarıyla sınırlamış, bakanlıklar sorumluluk almamış, meclis araştırma taleplerini reddetmişti. Soma’daki işçiler, mesai saatlerinde AKP mitinglerine götürülüyor, karşılığında şirketlere yeni ihaleler veriliyordu. Bu da yetmiyormuş gibi, bilirkişi raporlarında asli kusurlu olduğu belirtilen patron Can Gürkan, sadece 5 yıl cezaevinde kaldı ve sonra serbest bırakıldı.
Bugün, üzerinden tam 11 yıl geçmesine rağmen ne hesap verildi ne sistem değişti. Amasra’da yaşanan katliam da bunun bir sonucudur. Soma’da gerçek adalet sağlanmış olsaydı, belki de Amasra yaşanmayacaktı.
Adalet, yalnızca bir mahkeme salonundan ibaret değildir; devletin her kademesinde hesap verebilirlik gerektirir.
Hukukun üstünlüğü, sadece muhaliflere değil, siyasi iktidara da uygulanmalıdır.
Bireyin yaşam hakkı, hiçbir ekonomik “verimlilik” bahanesiyle feda edilemez.
Devlet, yurttaşını mitinge taşımak için değil, onu güvenli bir iş ortamında yaşatmak için vardır.
301 madencinin anısını yaşatmak ve bir daha bu acıların yaşanmaması için mücadelemiz sürecek.
Soma’yı unutmadık. Unutmayacağız. Unutturmayacağız.
Kaynak: Liberal Parti Basın Bürosu
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol