Türkiye’de doğurganlık alarm veriyor! TÜİK’in 2024 verilerine göre toplam doğurganlık hızı 1,48’e gerileyerek nüfusun yenilenme seviyesi olan 2,10’un çok altına düştü. Son 23 yılda doğurganlıkta %29’luk dramatik bir düşüş yaşanırken, sadece Şanlıurfa 3 çocuk seviyesini koruyabildi. Eğitim seviyesi yükseldikçe doğum oranları azalıyor; yükseköğretim mezunu kadınlarda doğurganlık hızı 1,22’ye kadar düştü. Uzmanlar, bu gidişatın nüfusun yaşlanmasına ve uzun vadeli sosyal risklere yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ait doğum istatistiklerini açıkladı. Verilere göre, 2024 yılında canlı doğan bebek sayısı 937 bin 559 oldu. Bu bebeklerin %51,4’ü erkek, %48,6’sı ise kız.
Ancak dikkat çeken asıl veri, toplam doğurganlık hızının 1,48 çocuk ile nüfusun yenilenme seviyesi olan 2,10’un oldukça altında kalması oldu. 2001 yılında 2,38 olan bu oran, son 23 yılda yaklaşık %29 oranında düşerek tarihi bir seviyeye geriledi.
2024 verilerine göre, yükseköğretim mezunu annelerin doğurganlık hızı sadece 1,22 olurken, okuryazar olmayan kadınlarda bu oran 2,65’e ulaştı. Eğitim seviyesi arttıkça doğurganlığın azaldığı bir kez daha gözler önüne serildi.
Toplam doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3,28 çocuk ile Şanlıurfa olurken, onu 2,62 ile Şırnak ve 2,32 ile Mardin izledi. Buna karşın en düşük doğurganlık hızı Bartın ve Eskişehir’de 1,12 olarak kaydedildi.
2017’de 57 olan, doğurganlık hızının 2,10’un altında kaldığı il sayısı 2024’te 71’e yükseldi. Ayrıca 1,50’nin altına inen illerin sayısı 4’ten 55’e fırladı. Üç çocuk ve üzeri doğurganlık hızına sahip il sayısı ise sadece bir tane: Şanlıurfa.
2001’de binde 20,3 olan kaba doğum hızı, 2024’te binde 11’e düştü. Diğer bir ifadeyle, artık her bin kişiye yaklaşık 11 doğum düşüyor.
Doğum yapan annelerin ortalama yaşı 2024’te 29,3, ilk doğum yaşı ise 27,3 oldu. En yüksek ilk doğum yaşı 29,4 ile Tunceli’de, en düşük ise 24,4 ile Şanlıurfa ve Muş’ta gerçekleşti.
Bu veriler, Türkiye’de doğurganlık eğilimlerinin hem demografik yapıyı hem de gelecekteki sosyal politikaları derinden etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, uzun vadede nüfusun yaşlanma riskine dikkat çekiyor.

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol