“Türk’ün Adını mı Sileceksin?” Sorusu Yürekleri Dağladı: Bin Yıllık Mirasın Haykırışı

Tarihe Nakşedilen Kimlik Silinebilir mi? Türk Milleti Kökeninden Vazgeçer mi?

Yüreklere işlenen, taşlara kazınan, her motifiyle tarihin bağrına işlenmiş bir soru yankılanıyor dört bir yanda:
“Türk’ün adını mı sileceksin?”

Bir milletin hafızasına yazılmış köklerden, Göktürklerden Uygurlara; Kaşgarlardan Avşarlara uzanan asil bir yürüyüşe tanıklık ediyoruz. Her satırı bir direniş, her kıtası bir kimlik manifestosu olan bu haykırış, Türk milletinin tarihi ve kültürel kodlarına yapılan saldırılara karşı güçlü bir tepki olarak yorumlanıyor.

Türk’ü Tarihten, Coğrafyadan, İnançtan Silemezsiniz

Kırgızlardan Hazarlara, Türkmenlerden Yazırlara kadar uzanan soy zinciri, bozkırın ortasında balbal taşlara kazınmış bir tarihi barındırır.
Dağlardan, taşlardan, efelerden, dadaşlardan, camilerden, ezanlardan ve dualardan silinemez Türk’ün adı.

Bu güçlü metin, yüzyıllardır süren bir varoluşun, bağımsızlık arzusunun ve milli hafızanın çığlığıdır. Mevsimlerin kokusu, yılların tanıklığı, Malazgirt’in tozlu toprağı, Köroğlu’nun yiğitliği hep aynı soruyu sordurur:
“Türk’ün adını mı sileceksin?”

Sadece Bir Soru Değil: Bu Bir Uyarıdır, Bu Bir Hatırlatmadır

Bu anlamlı metin, yalnızca nostaljik bir hatırlatma değil, aynı zamanda bugünün gençlerine, yöneticilerine ve düşünen herkese bir çağrıdır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası, Türk milletinin bağımsızlık şuuru, bir kimliğin asla unutturulamayacağını haykırır.

Palam döken elçes, Türkçe’nin öz sesi, şehitlerin toprağa karışan kanı…
Bunlar silinemez, unutturulamaz.

Türk Milleti Var Olmaya Devam Edecek

Yüzlerce yıl süren bu yürüyüş, her yeni nesilde yeniden doğmakta.
Türk’ün adı; dağ gibi yüreklerde, özgürlüğe susamış dillerde, vatan toprağında, şehit mezarında, duada, ezanda yaşamaya devam edecek.

Kimlikler silinemez, tarihler değiştirilemez, Türk adı unutturulamaz.

Türk’ün Adını mı Sileceksin?

Jenerik müziği yüreklere yazılmış,
Bengütaş’a kazılmış,
Nakış nakış çizilmiş…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Göktürklerden, Uygurlardan,
Kayılardan, Avşarlardan,
Semerkant’tan, Kaşgar’dan,
Türk’ün adını mı sileceksin?

Kırgızlardan, Hazarlardan,
Türkmenlerden, Yazırlardan,
Balballardan, mezarlardan…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Oyalardan, nakışlardan,
Bozkurt gibi bakışlardan,
Yayyalardan, yokuşlardan…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Dağlarından, taşlarından,
Kurtlarından, kuşlarından,
Efelerden, dadaşlardan…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Mevsimlerden, yıllarından,
Türk’ü kokan yollarından,
Oğuz Türkmen boylarından…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Malazgirt’in ovasından,
Köroğlu’nun nahrasından,
Anaların duasından…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Baturlar, yiğitler coşar,
Türk milleti ebedi yaşar.
Edirne’den Kars’a kadar…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Ninnilerden, tağutlardan,
Camilerden, mihraplardan,
Müjde veren ayetlerden…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Oyunları bozanlardan,
Bahçelardan, ozanlardan,
Bu destanı yazanlardan…
Türk’ün adını mı sileceksin?

O mübarek fetihlerden,
Çağlar açan fatihlerden,
Destanlaşan tarihlerden…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Palam döken elçesten,
Türk dilinden, Türkçe sesten,
Türk’ü öven hadislerden…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Toprağa karışan kandan,
Şehitliğe eren candan,
Aziz bildiğin vatandan…
Türk’ün adını mı sileceksin?

Sandığı dağ gibi yürekten,
Esaret bilmez dilekten,
Mustafa Kemal Atatürk’ten…
Türk’ün adını mı sileceksin?