Ekrem İmamoğlu’ndan 19 Mart Darbesine Karşı Güçlü Çağrı: Türkiye’nin Geleceği İçin Birlikte Mücadele Edelim!

Tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart darbesiyle Türkiye’nin içine düştüğü karanlık durumu ve ekonomik krizi vurgulayarak, iş insanlarından akademisyenlere, medya mensuplarından sanatçılara kadar geniş bir kesime seslendi. Ülkenin demokrasi, özgürlük ve refah mücadelesinde tüm kesimlerin birleşmesi gerektiğini belirten İmamoğlu, “Ekonomi düzelecek, üniversiteler özgürleşecek, medya bağımsız hale gelecek ve Türkiye yeniden demokratik bir yapıya kavuşacak,” dedi.

İktidarın baskıları ve hukuk ihlalleri nedeniyle, ülkenin geleceği giderek daha kırılgan hale geliyor. 2023’ten bu yana ağırlaşan baskılar, hukuksuzluklar ve insan hakları ihlalleri karşısında, Ekrem İmamoğlu, demokratik Türkiye sevdalılarını bir araya gelmeye çağırarak, bu kötü gidişatı hep birlikte savuşturacaklarını söyledi. Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasal geleceği için birlikte hareket etmenin zamanının geldiğini belirten İmamoğlu, herkesin sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.

İmamoğlu’nun çağrısı, ülkenin farklı kesimlerinden gelen destekle güç buluyor ve Türkiye’nin demokratik ve özgür bir yapıya kavuşması için gereken adımların atılması için toplumun her kesiminden katkı bekleniyor.

Tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’ndan Ülkemin İş İnsanlarına, Akademisyenlerine, Medya Mensuplarına, Bürokrasi Çalışanlarına, Sanatçılarına, Sivil Toplum Erbabına ve Demokratik Türkiye Sevdalılarına Çağrı!

19 Mart Darbesiyle Ülkemizin İçine Düşürüldüğü Halin Hepimizi Üzdüğünü, Endişelendirdiğini ve Yorduğunu Biliyoruz.
Memleketimizin zaten parlak olmayan ekonomik ortamı daha da kırılgan hale geldi, uzun süredir güvensiz olan yatırım ortamı ise daha da belirsizleşti. 2023’ten bu yana ağırlaşan baskılar, artan hukuksuzluklar, insan hakları ihlalleri ve yargı vesayetini tehdit eden medya baskısı, bugün özgürlük mücadelesinin önemini daha da artırdı. Sarayın arka bahçesine çevrilmek istenen bürokrasimiz gözlerimizin önünde; sanat camiası ve sivil toplum dünyasından ise tam destek alıyoruz.

Şundan Emimiz ki: 19 Mart darbesini savuşturmakta ve bu iktidarı göndermekte her geçen gün daha da yaklaşıyoruz.
Özellikle DİSK başta olmak üzere, büyük şehirlerdeki işçi ve emekçi kardeşlerimiz üzerindeki baskılar giderek ağırlaşıyor. Sabahın karanlığında evlerinden alınan çalışma arkadaşlarımız ve onların eşleri, çocuklarıyla birlikte mağdur ediliyor. İstanbul, dört gün önce yaşadığı depremle sarsılmışken, ülkenin kalbi acı içindeyken, iktidar İBB’yi çalışamaz hale getirme hesaplarıyla meşgul.

Sayın Vatandaşlarım,

Bir iktidar koltukta kaldıkça her şey daha kötüye gidecek.
Ekonomi bugün dünden daha kırılgan, yarın ise bugünden daha da kırılgan olacak.
Yatırım ortamı iyileşmek bir yana, herkes serveti, emeği ve mülkü konusunda daha büyük risklerle karşılaşacak. Üniversiteler bugün dünden daha çok, yarın ise bugünden daha fazla susturulacak. İktidar aleyhine konuşmak, yazmak imkânsızlaşacak; kalemler ya hapse atılacak ya da korkudan susturulacak. Üniversiteler sadece beton binalardan, gazeteler ve televizyonlar ise sadece iktidara yakın duranlardan ibaret kalacak.

Bürokrasi liyakatsizliğe daha da saplanacak; saraya sadakat, bürokraside tutunabilmenin tek ölçütü olacak.
Sanat ve sivil toplum dünyası üzerindeki kuşatma daha da büyüyecek; itaat etmeyenler rahat yüzü görmeyecek.

Aziz Milletim, Demokratik ve Müreffeh Türkiye Sevdalısı Vatandaşlarım,

Bu söylediklerim kadar şundan da eminim:
19 Mart Darbesi’yle Başlayan Bu Kötü Gidişatı Hep Birlikte Savuşturacağız!
Allah’ın izniyle bu iktidarı göndereceğiz. Milletimiz değişimi çok yakın hissetmektedir; en geç ilk seçimde.

Milletimizin 19 Mart darbesine karşı öfkesi, yeni anayasa aldatmacasına verdiği tepki, meydanları dolduran halkın iradesi, sandıklara koşarak %50’nin üzerindeki destekle cumhurbaşkanı adayına sahip çıkması, hepsi aynı gerçeği gösteriyor:
Bu iktidardan kurtulmak artık sadece bir zaman meselesidir!

Ekonomi düzelecek, yatırım ortamı yeniden canlanacak, üniversiteler özgürleşecek, medya ve sanat dünyası bağımsız hale gelecek, bürokrasi devlete sadık kılınacaktır.

Türkiye’nin Karanlıktan Çıkışını Çabuklaştırmak İsteyenlere Sesleniyorum:

Ey İnsanca Yaşamayı İsteyenler, Akademisyenler, Medya Mensupları, Bürokratlar, Sanatçılar, Sivil Toplum Erbabı!
Hepinize büyük iş düşüyor, sorumluluk hepimizin omuzlarındadır.

• Gelin hep beraber bu işi daha çabuk bitirelim.
• Gelin önce ülkemizin ekonomisini ayağa kaldıralım.
• Gelin herkesin malından mülkünden emin olmasını sağlayalım.
• Gelin üniversitelerin, medyanın özgürlüğünü kuralım.
• Gelin sanat ve sivil toplumu kuşatan karanlıktan ülkemizi kurtaralım.
• Gelin bu güzel ülkeyi müreffeh, özgür ve demokratik bir Türkiye yapmak için birlikte çalışalım.
• Gelin ses verin, sesimize ses verin!

Birlikte Ses Verelim ki:

• Sabahın kör karanlığında kimse çocuklarından ayrı düşürülmesin,
• Devlet kurumları İstanbul’u depreme hazırlamakla meşgul olsun,
• Bu çarpık düzen, bu talan, bu yağma bir an önce sona ersin.

Ülke Hepimizin, Sorumluluk Hepimizin!

Ekrem İMAMOĞLU