Silivri Açıklarında Peş Peşe Depremler: 6.2 Büyüklüğünde Sarsıntı! Uzmanlar Uyarıyor!

İstanbul’un Silivri ilçesi açıklarında peş peşe meydana gelen depremler, Marmara Bölgesi’ni etkisi altına alarak paniğe yol açtı. Bugün, 23 Nisan 2025 saat 13:44’te ilk büyük deprem meydana geldi. Silivri açıklarında gerçekleşen depremin büyüklüğü 6.2 olarak ölçülürken, bu sarsıntı İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de hissedildi. Depremler, Marmara Denizi’nde Kumburgaz Fayı üzerinde yaşanırken, bölgedeki artçı sarsıntılar ise devam etti.

Depremin ardından İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada, şu ana kadar herhangi bir yıkım veya can kaybı ihbarı alındığı bildirilmişti. Açıklamada, ilgili birimlerin saha tarama çalışmalarına ve 112 Acil Çağrı Merkezine gelen ihbarların değerlendirilmesine devam ettiği ifade edildi. Ancak, İstanbul’daki artçı sarsıntılar hala sürüyor ve deprem sonrası 6.2 büyüklüğündeki ana depremin ardından 5.9, 4.4, 4.8, 4.5, 4.9 büyüklüğünde 13 artçı sarsıntı yaşandı. İstanbul’da meydana gelen bu artçı depremler, bölge halkında tedirginliğe yol açtı.

Prof. Dr. Naci Görür’den Uyarılar: Büyük Deprem Uyarısı

Depremler sonrası, ünlü deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya üzerinden önemli açıklamalarda bulundu. Görür, Silivri açıklarında yaşanan sarsıntıların yerinin son derece anlamlı olduğunu belirterek, “Kumburgaz Fayı yükleniyor” ifadesiyle dikkatleri bölgedeki fay hatlarına çekti. Görür, depremin bölgedeki fayda biriken gerilimin artmasına sebep olduğuna dikkat çekerek, “Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Ancak bu fay üzerindeki gerilim büyük bir depreme yol açabilir. 7’nin üzerinde bir deprem bekleniyor” dedi.

Görür, büyük bir depreme karşı İstanbul’un hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayarak, “Deprem olduğu zaman değil, önceden tedbir almak gereklidir. Depremden önce konuşup, önlem almak lazım” diyerek, şehirdeki kentsel dönüşüm çalışmalarının yetersiz olduğunu ifade etti. Ayrıca, İstanbul’un deprem dirençli bir kent haline getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

AFAD’dan Depremle İlgili Açıklama: Can Kaybı ve Yıkım Yok

AFAD, İstanbul’da yaşanan depremin ardından yaptığı açıklamada, “İlgili kurumlarımız tarafından yapılan saha taramaları ve 112 Acil Çağrı merkezine gelen ihbarların değerlendirilmesi sonucunda, an itibarıyla, herhangi bir can kaybı ve yıkım ihbarı bulunmamaktadır” açıklamasını yaptı. AFAD, çalışmaların devam ettiğini ve herhangi bir olumsuz durumun rapor edilmediğini duyurdu. Bu açıklama, İstanbul’daki halkın bir nebze olsun rahatlamasına sebep oldu.

Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan Son Değerlendirme: Marmara’da Depremler Bitti mi?

Silivri’deki deprem öncesi, Marmara Bölgesi’nde olası büyük bir deprem riskini öngören Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 20 gün önce yaptığı açıklamada, Silivri açıklarında 6-6.5 büyüklüğünde bir deprem beklediğini ifade etmişti. Bugün ise, yaşanan depremlerin ardından Üşümezsoy, Marmara’da büyük bir deprem beklemediğini söyleyerek, “Marmara’da bitti depremler” açıklamasında bulundu. Bu yorum, bazı kesimlerde tartışmalara yol açsa da, profesörün öngörüleri büyük ölçüde dikkate alındı.

İstanbul’daki Deprem Gerçeği ve Önlemler

Bugün yaşanan deprem ve artçı sarsıntılar, İstanbul’daki deprem riskini yeniden gündeme getirdi. Özellikle Kumburgaz Fayı üzerinde yaşanan gerilim, İstanbul’un hazırlık durumunu sorgulatıyor. Deprem uzmanları, İstanbul’un deprem konusunda çok daha ciddi önlemler alması gerektiğini belirtiyor. Kentsel dönüşüm projelerinin yeterli olmadığı ve şehri depreme dirençli hale getirecek adımların atılması gerektiği ifade ediliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, şehirdeki deprem hazırlıkları için daha fazla iş birliğine ve tüm kurumlarla koordineli çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirtmişti. Deprem sonrası, bu tür açıklamalar, İstanbul halkının depreme karşı daha bilinçli hale gelmesine katkı sağlıyor.

Silivri açıklarında yaşanan depremler, Marmara Bölgesi’nde ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Deprem uzmanlarının uyarıları ve İstanbul’un depreme hazırlanması gerektiği yönündeki çağrılar, yerel yönetimlerin, merkezi hükümetin ve halkın ortak bir şekilde hareket etmesini zorunlu kılıyor. İstanbul’un deprem gerçeğiyle yüzleşerek, uzun vadeli çözümler üretmesi büyük önem taşıyor.