Eski TRT spikeri ve Uluslararası Basın Kartı (IPC) sahibi Sırrı Er, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yalanın nasıl bir propaganda aracına dönüştüğünü çarpıcı örneklerle gözler önüne serdi. “Yalan ağızlarına yuva yapmış!” ifadeleriyle dikkat çeken paylaşım, kısa sürede binlerce kişiye ulaştı.
📌 Behçet Kemâl Çağlar’dan ibretlik seminer anısı,
📌 Sistematik yalanın gücü,
📌 Çocuklar ve elma metaforu,
📌 Bakanların açıklamaları üzerinden güçlü gönderme…
Sırrı Er, paylaşımında önce ünlü edebiyatçı Behçet Kemâl Çağlar’ın bir seminere davet edildiği anekdota yer veriyor. Çağlar, salondaki kalabalığa dönerek, “Seminere birazdan başlayacağız fakat önce bir şeyi öğrenmem lâzım” diyerek, dinleyicinin dikkatini yalanın psikolojik gücüne çekiyor.
Ardından Sırrı Er, yalanın nasıl sistemli bir araç hâline geldiğini şu sözlerle anlatıyor:
“Aynı yalanı ısrarla söyleyeceksin. Bağırarak söyleyeceksin. Yalanı peş peşe söyleyeceksin ki dinleyen, doğru olup olmadığını düşünmeye vakit bulamadan diğeri gelsin. Ve yalanını yakalayan kişilere ‘yalancı’ diyeceksin.”
Sırrı Er’in paylaştığı bir başka hikâyede ise, iki çocuğun “en büyük yalanı söyleyene elma verilecek” yarışmasına bir papaz dahil olur. Papaz, “Hiç yalan söylemedim” dediğinde, çocuklar elmayı ona verir. Bu kısa fıkra, yalancılığın nasıl normalleştiğini hiciv dolu bir dille gözler önüne seriyor.
Sırrı Er, paylaşımının sonunda Adalet Bakanı’nın “Türkiye hukuk devletidir”, Maliye Bakanı’nın ise “Enflasyon düşmeye devam edecek” sözlerini hatırlatarak, mevcut siyasi söylemleri sorgulayanlara çağrıda bulunuyor.
Bertrand Russell’ın meşhur sözüyle biten video mesaj, özellikle şu cümlesiyle büyük beğeni topladı:
“Tatlı bir yalan söylersen 10 kişi seni alkışlar. Acı bir gerçek söylersen 8 kişi sana saldırır; ama iki kişi sorgulamaya başlar. O iki kişiye selam olsun!”
🔍 Peki, sizce hangi sözler gerçek, hangileri sadece birer tekrar edilen yalan?
Yalan ağızlarına yuva yapmış!
Yalanla masum insanların hayatını karartanlar ve yalana inanıp destek vermeye devam edenler için bu video!
Behçet Kemâl Çağlar’ı yalan ile ilgili bir seminer vermesi için davet ederler.
Salon tıka basa doludur. Salondaki insanlara bakarak:
“Seminere birazdan başlayacağız fakat önce bir şeyi öğrenmem lâzım,” der.
…
Aynı yalanı ısrarla söyleyeceksin.
Bağırarak söyleyeceksin.
Yalanı peş peşe söyleyeceksin ki dinleyen, doğru olup olmadığını düşünmeye vakit bulamadan diğeri gelsin.
Ve yalanını yakalayan kişilere “yalancı” diyeceksin.
…
İki çocuk aralarında tartışmaya başlamış. Ortada bir elma var. En büyük yalanı söyleyen elmayı alacakmış. Bir türlü en büyük yalanı söylemek konusunda anlaşamamışlar. Yanlarından geçmekte olan bir papaz, “Ben hakemliğinizi yapayım, hiç yalan söylemedim,” deyince çocuklardan biri diğerine, “Ver elmayı papaza,” demiş.
…
Adalet Bakanı: “Türkiye hukuk devletidir!”
Maliye Bakanı: “Enflasyon düşmeye devam edecek!”
…
“Tatlı bir yalan söylersen 10 kişi seni alkışlar. Acı bir gerçek söylersen 8 kişi sana saldırır; ama iki kişi sorgulamaya başlar. O iki kişiye selam olsun!”
— Bertrand Russell
#YalanMakinasi
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol