KHK Platformları Birliği: Sümeyra’nın Ölümü Vicdanları Sızlattı

KHK’lı öğretmen Melek Gelir’in 15 yaşındaki kızı Sümeyra, annesi cezaevindeyken hayatını kaybetti. KHK Platformları Birliği’nden çarpıcı çağrı geldi: “Adalet sistemi köklü şekilde reforme edilmeli.”

Türkiye, hukuk ve vicdan arasında sıkışmış yeni bir insanlık dramına tanıklık etti. Sakarya Ferizli Cezaevi’nde tutuklu bulunan KHK’lı öğretmen Melek Gelir’in kızı, 15 yaşındaki Sümeyra Gelir, 3 Nisan 2025’te Bolu’daki evinde ölü bulundu. Epilepsi hastalığı ile mücadele eden genç kız, annesi cezaevindeyken iki küçük kardeşine bakmak zorundaydı. Bu ağır sorumluluk ve annesinden ayrı kalmanın yarattığı travma, genç yaşta gelen bu acı sonun başlıca nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.

Annesine duyduğu özlemi her fırsatta dile getiren Sümeyra’nın dramı, KHK’lı ailelerin maruz kaldığı sistematik adaletsizlikleri yeniden gündeme taşıdı. Melek Gelir’in defalarca yakın bir cezaevine nakil başvurusu yaptığı ancak her seferinde taleplerinin reddedildiği ortaya çıktı. Eğer Anayasa’da güvence altına alınan haklar işletilseydi, Sümeyra belki de her hafta annesini görebilecek ve bu trajedi yaşanmayacaktı.

KHK Platformları Birliği tarafından 10 Nisan 2025 tarihinde yapılan açıklamada, yaşananların kabul edilemez olduğu vurgulandı ve şu talepler sıralandı:

• Melek Gelir ve tüm KHK’lı tutuklu ve hükümlüler serbest bırakılmalıdır.
Hukuksuz yargılamalar nedeniyle oluşan mağduriyetler giderilmeli, yeniden adil bir yargılanma süreci başlatılmalıdır.

• Cezaevindeki ebeveynlerin çocukları ile bağları güçlendirilmelidir.
Cezaevi koşulları iyileştirilmeli, çocuklarla daha yakın temas sağlanmalı, aile birliği korunmalıdır.

• Adalet sistemi derhal gözden geçirilmeli ve reforme edilmelidir.
Ceza infaz yasaları, cezaevlerindeki uygulamalar ve özellikle çocukların maruz kaldığı psikolojik travmalar dikkate alınarak kapsamlı bir düzenlemeye gidilmelidir.

Ayrıca KHK Platformları Birliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yalçınkaya kararını da hatırlatarak, Türkiye’deki yargı mercilerinin bu kararlara uymamasının ciddi bir hukuk ihlali olduğunu belirtti.

Sümeyra’nın ölümü sadece bir ailenin değil, adaletin, vicdanın ve insan haklarının da çöküşünün sembolü olarak hafızalara kazındı.