Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), swap hariç net rezervlerinde önemli bir düşüş yaşadı. Verilere göre, net rezervler 13,2 milyar dolar azalarak 52,2 milyar dolara geriledi. Bu düşüş, COVID-19 salgını sonrasındaki en büyük sert düşüş olarak kayda geçti.
TCMB’nin brüt rezervleri ise 8 milyar dolar azalarak 163,1 milyar dolara indi. Bu durum, özellikle ekonomi ve piyasalarda belirsizlik yarattı. Net rezervlerin 73,9 milyar dolardan 62,1 milyar dolara düşmesi de dikkat çeken bir diğer gelişme.
Bu büyük düşüş, Türkiye’nin finansal istikrarı ve Merkez Bankası’nın para politikaları hakkında önemli soruları gündeme getirdi. Ekonomik daralma ve siyasi gerilimler ile paralel bir şekilde, bu gelişmeler piyasa aktörleri tarafından yakından izleniyor.
Söz konusu düşüş, sadece ekonomik değil, siyasi etkilerle de örtüşmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması gibi siyasi gerilimlerin, TCMB rezervlerinde yaşanan bu kayıplarla ilişkili olup olmadığı da tartışılmakta.
Bu gelişmeler, Türkiye ekonomisinin geleceği ve Merkez Bankası’nın rezerv yönetimi açısından önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Piyasalarda oluşan belirsizlik, yatırımcıları endişelendiriyor ve bu durumun ekonomik büyüme ve döviz kurları üzerinde nasıl bir etkisi olacağı merakla bekleniyor.
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol