İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Diploması ve Yükseköğretimdeki Haksızlıklar: MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat’tan Açıklama

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi, ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Konuya ilişkin bir tepki de MAK Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat’tan geldi. Kulat, olayın sadece İmamoğlu’na yönelik bir mesele olmadığını, çok daha derin ve yaygın bir sorunu işaret ettiğini belirtti.

Kulat, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Anadolu’nun gariban gençlerinin hakkını gasp eden ve gecesini gündüzüne katarak eğitim hayatlarına odaklanan gençlerin emeğini çalan “zenginlerin uyanık evlatlarını” eleştirdi. Türkiye’nin eğitim sistemindeki haksızlıkların, FETÖ’nün soru çalma skandallarıyla benzerlik taşıdığına dikkat çeken Kulat, “Bu emek hırsızlığı bir kere mi oldu? Hangi üniversiteler bu ‘at hırsızlarına’ alan açtı?” şeklinde sert ifadeler kullandı.

Kulat, özellikle yurt dışında alınan diplomaların da titizlikle araştırılması gerektiğini vurguladı. Özellikle Azerbaycan, Bosna-Hersek, Makedonya ve Ukrayna gibi ülkelerdeki üniversitelerden alınan diplomaların tek tek incelenmesi gerektiğini belirtti. Bu ülkelerdeki yükseköğretim kurumlarının, ‘hülle’ yoluyla Türkiye’ye giriş yapan öğrenciler için bir kapı araladığını iddia etti.

“Tüm Üniversiteler Araştırılmalı”

Kulat, sadece İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploması özelinde değil, Türkiye genelindeki tüm üniversitelerdeki eğitim ve diplomaların kapsamlı bir şekilde araştırılması gerektiğini ifade etti. Bu tür emek hırsızlıklarının önlenmesi için gerekli adımların atılmasının önemine değinen Kulat, devletin ve üniversitelerin bu konuda sorumluluk taşıması gerektiğini belirtti.

Diploma ve Eğitimde Adalet Arayışı

Eğitimde adaletin sağlanması, sadece belirli bir kişinin ya da olayın değil, tüm eğitim sisteminin düzenlenmesini gerektiriyor. MAK Araştırma Başkanı Kulat’ın yaptığı açıklamalar, üniversitelerdeki diplomanın güvenilirliği ve şeffaflık konularına dikkat çekerek, Türk eğitim sistemindeki mevcut eşitsizliklere karşı güçlü bir çağrı niteliği taşıyor.

Bu tartışmalar, sadece siyasi değil, aynı zamanda toplumsal bir meselenin de derinleşmesine neden oluyor. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, tüm Türkiye için büyük bir önem taşıyor.