İsrail Ateşkesi Bozarak Gazze’ye Saldırdı: 326 Kişi Hayatını Kaybetti

İsrail, 18 Mart 2025 tarihinde Gazze Şeridi’ne yönelik 5 saat süren yoğun hava saldırıları düzenleyerek ateşkesi bozdu. Saldırılarda en az 326 kişi hayatını kaybetti, çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Uluslararası toplum, İsrail’in bu saldırılarını kınarken, Birleşmiş Milletler acil ateşkes çağrısı yaptı. Gazze’deki sivillerin korunması için küresel müdahale çağrıları arttı. İsrail’in bu saldırısı, bölgedeki insani krizi derinleştirirken, dünya çapında siyasi gerilimlere yol açtı.

İsrail, 18 Mart 2025 tarihinde Gazze Şeridi’ne yönelik 5 saat süren yoğun hava saldırıları gerçekleştirdi. Ateşkesi ihlal eden İsrail, hedef aldığı bölgelerde büyük yıkıma neden oldu. Saldırılar sonucunda hayatını kaybedenlerin sayısının 326’ya ulaştığı bildirildi.

Saldırılar, Gazze’yi Yıkıma Uğrattı

İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırıları, sivil yerleşim alanlarını ve altyapıyı hedef aldı. Filistinli sağlık yetkilileri, ölü sayısının giderek arttığını ve yaralı sayısının binlerle ifade edildiğini açıkladı. Saldırılarda kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere birçok sivil hayatını kaybetti.

Uluslararası Tepkiler Büyüyor

Saldırılar, uluslararası toplumun büyük tepkisini çekti. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insani yardım kuruluşları, İsrail’in ateşkesi bozarak başlattığı saldırıları kınadı ve acil ateşkes çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler, bölgede bir insani felaket yaşandığını belirterek, Gazze’deki sivillerin korunması için uluslararası müdahalede bulunulması gerektiğini vurguladı.

Hamas’tan Cevap: “Saldırılar Sivil Kayıplara Sebep Oldu”

Hamas, İsrail’in saldırılarında çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu sivil kayıpların yaşandığını belirtti. Ayrıca, saldırıların bölgede var olan insani krizi daha da derinleştirdiği ifade edildi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının etkileri, bölgede yeni bir insani kriz yaratırken, dünya genelindeki siyasi gerilimleri de arttırdı. Uzmanlar, ateşkesin yeniden sağlanmasının, sivillerin korunması ve uluslararası barış için kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor.

Bu gelişmeler ışığında, dünya genelinde barış için diplomatik girişimlerin hız kazanması bekleniyor.