Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi, Ekrem İmamoğlu’nun 1990’daki yatay geçişine onay veren görevlilerin tehdit altında olduğunu belirtti. Gülabi, Türkiye’deki siyasi baskıların 9 yıldır devam ettiğine dikkat çekerek, demokrasi ile otoriter rejim arasında seçim yapılması gerektiğini vurguladı. “Ya demokrasi, ya Saray Rejimi,” diyerek, evrensel hukuk ve eşitliğin önemine değinen Gülabi, adaletin herkes için eşit şekilde uygulanmasının Türkiye demokrasisinin geleceği için kritik olduğunun altını çizdi.
Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılındaki yatay geçişine onay veren görevlilerin tehdit altında olduğunu ifade etti. Gülabi, bu olayın üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen, söz konusu tehditlerin hala devam ettiğini vurgulayarak, siyasi atmosferdeki baskıları ve adaletin sağlanmasındaki zorlukları dile getirdi.
İmamoğlu’nun 1990 Yılındaki Zorlukları
Gülabi, İmamoğlu’nun 1990 yılında bir çay içtiği, birlikte namaz kıldığı, gazete okuduğu ve gittiği özel okulda öğretmenlik yaptığı gibi sıradan günlük yaşam kesitlerine de değindi. Ancak, Gülabi’ye göre, İmamoğlu’nun başarısı, özgürlüğü ve toplumdaki rolü, zamanla yerini tehlikeli bir sürece bıraktı. “Daha iyi bir üniversiteye girebilmek için şehrindeki tek dersaneye gitti ve sınav kazandı, yabancı dil öğrendi, görevlerinde çok başarılı oldu. Ancak tüm bu başarıları, diplomasının iptal edilmesine, meslekten men edilmesine neden oldu. Sigortalı bir işçi olarak dahi çalıştırılmadılar,” diyen Gülabi, politik baskıların boyutunu gözler önüne serdi.
9 Yıldır Devam Eden Zorluklar ve Demokrasi Mücadelesi
Zübeyir Gülabi, 9 yıl boyunca bu tür siyasi baskıların devam ettiğini belirterek, siyasi aktörlerin bu durumu görmezden gelmelerine karşı sert bir eleştiride bulundu. “Siz politikacılar olarak bunları görmezden gelip, arada sırada FETÖ, MÜTÖ diyerek durumu idare ettiniz. Ama unutmamalısınız, Kurtuluş tek başına yoktur,” ifadelerini kullandı.
Gülabi, ülkedeki mevcut durumu demokrasi ile otoriter rejim arasındaki kritik bir seçime benzetti. “Ya demokrasi, ya otoriter rejim. Ya evrensel insan hakları ve hukuku, ya da Saray Hukuku. Ya sabah kapı çaldığında sütçü olduğundan emin olarak kapıyı açacaksınız (bu demokrasi) ya da karakola gitmek için hazır olacaksınız (bu da Saray Rejimi),” dedi.
Evrensel Hukuk ve Demokrasiye Vurgulanan Önem
Son olarak, Gülabi, etkili bir siyasi aktörün hukukun evrensel, yani herkes ve her vatandaş için eşit uygulanmasını anlamış olmasının, Türkiye demokrasisi için çok önemli olduğunu belirtti. “Demokrasinin geleceği, adaletin herkese eşit şekilde uygulanmasında gizlidir. Bu anlayış, ülkemizin aydınlık geleceğini şekillendirecektir,” diye ekledi.
Liberal Parti Genel Başkanı Zübeyir Gülabi’nin bu açıklamaları, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri konusundaki kritik durumunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol