İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’de gerçekleştirdiği mitingde Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik güçlü mesajlar verdi. İmamoğlu, Türkiye’nin geleceği için adalet, demokrasi ve özgürlükten yana bir yönetim anlayışını savunarak, halkın taleplerine kulak vererek, ülkenin tüm sorunlarına çözümler üreteceklerini belirtti. Bu önemli açıklamalar, 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önümüzdeki dönemde şekillenecek siyaseti için güçlü bir zemin hazırlıyor. İmamoğlu’nun İzmir çıkışı, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı.

Ekrem İmamoğlu, İzmir’den Cumhurbaşkanlığı yolunda güçlü bir başlangıç yaptı! CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olma hedefiyle yola çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilk mitingini tarihi İzmir’den başlatarak dikkatleri üzerine çekti. İzmir, Türk Kurtuluş Savaşı’nda düşmana ilk kurşunun atıldığı yer olarak tarihi bir öneme sahip. İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı adayı olarak kendisini tanıttı ve “Cumhurbaşkanı adayını CHP belirleyecek, o yolculuğa ben talibim” diyerek, partisinin aday belirleme sürecine dair güçlü bir mesaj verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’deki mitingde birlik ve beraberlik mesajları vererek, Türkiye’yi yeniden aydınlık bir geleceğe taşımak için yola çıktığını açıkladı. İzmir’deki mitingde partililer ve vatandaşlar yoğun katılım gösterdi. Karşıyaka’da Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın mezarını ziyaret eden İmamoğlu, tarihi bir anlam taşıyan bu ziyaretin ardından miting alanına geçti.
Türk Bayrakları ve Coşkulu Katılım
Miting alanında CHP değil, Türk bayrakları dalgalandı. Bu, halkın ve partililerin ulusal birliği vurgulayan bir simgesi olarak öne çıktı. Ayrıca, salonda yer alan pankartlar dikkat çekti: “Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var. Sen Cumhurbaşkanı yapacağız” gibi ifadelerle, gençlerin ve halkın desteği ile bu yolculuğun başarılacağı mesajı verildi.
Konuşmasına “Düşmana ilk kurşunun atıldığı İzmir’den yola çıktım” sözleriyle başlayan İmamoğlu, halkın coşkulu tezahüratları eşliğinde Türkiye’nin geleceği için umut dolu bir vizyon sundu. “Başarmak için önce yola çıkmak gerekir,” diyerek Türkiye’nin mevcut siyasi ortamından değişim için harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Ekrem İmamoğlu, konuşmasında, ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik krizlere dikkat çekerek, “Bu ülkeyi ayrıştırarak iktidarda kalmaya uğraşan bir avuç insandan kurtaracağız” dedi. Türk milletinin adaletsizliğe, eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşı asla boyun eğmeyeceğini vurgulayan İmamoğlu, birliğin sağlanması ve halkın hakkının korunması için büyük bir adım atma kararlılığında olduklarını belirtti.
İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihsel misyonuna atıfta bulunarak, “Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk’ten aldığı ilhamla her zaman çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma hedefiyle hareket etmiştir” dedi. Partisinin demokrasiye olan bağlılığını vurgulayan İmamoğlu, 23 Mart’ta yapılacak ön seçimde, CHP üyelerinin kararlarıyla Cumhurbaşkanı adayının belirleneceğini ve bunun bir “demokrasi devrimi” olacağını söyledi.
İmamoğlu, iktidarın en çok sandıktan korktuğunu belirterek, “Cumhuriyet Halk Partisi, 23 Mart’ta bir kez daha gücünü ve iradesini ortaya koyacak” dedi. Ekonomik kriz ve toplumsal eşitsizlikle mücadele etmek için halkçı bir yönetim vaat eden İmamoğlu, Türkiye’de milyonlarca insanın geçim derdiyle mücadele ettiğini ve iktidarın bu durumu görmezden geldiğini ifade etti.
“Benim bütün gücüm sizden geliyor, bana güç vermeye hazır mısınız?” diyerek, halkı değişim için harekete geçmeye çağıran İmamoğlu, partisinin ön seçim kararını devrim niteliğinde bir adım olarak değerlendirdi. Türkiye’nin geleceği için ortak akıl ve dayanışma ile güçlü bir halkçı yönetim vaat etti.
Ekrem İmamoğlu, hükümetin uyguladığı partizanlık ve ayrımcılıklara karşı net bir duruş sergileyerek, “Bu ülke bizim, bir kişinin değil. Herkes vatandaş karşısında haddini bilerek hareket edecek” dedi. Ayrıca, halkın iradesine dayalı şeffaf bir yönetim anlayışının egemen olacağını ve tek adamlık anlayışının artık sona erdiğini ifade etti.
İzmir’e özel bir mesaj veren İmamoğlu, “Güzel İzmir, 20 küsur yıldır ayrımcılığa uğruyor. İzmir’in ışığını söndürmek isteyenlere karşı duracağız. İzmir’in ışığını her zaman parlak tutacağız” diyerek şehre olan sevgisini ve bağlılığını dile getirdi.
İmamoğlu’nun konuşmalarında en çok vurgulanan konu, Türkiye’deki partizanlık, adaletsizlik ve ekonomik krizlerin sona erdirilmesi oldu. “Ben devletin akıl ve vicdanla yönetilmesini istiyorum,” diyerek, sadece makam peşinde koşmadığını, ülke için mücadele etmeye kararlı olduğunu belirtti.
Konuşmalarında sıkça “Her şey çok güzel olacak” ifadesine yer veren İmamoğlu, Türkiye’nin karanlık günlerinin sona ereceği ve halkın geleceği için umut dolu bir yönetimin kurulacağı mesajını verdi. “Bunu hep birlikte başaracağız. Hep birlikte, omuz omuza…” diyerek, halkı güçlü bir şekilde birleştirmeye yönelik çağrısına devam etti.










Bağımsız gazeteciliği desteklemek için Patreon sayfamıza katılabilirsiniz:
Patreon’da Destek Ol